15. Bölüm- Ün!

100 10 3
                                    

Sabah, boynum tutulmuş bir halde, başım hâlâ Chuck' ın göğsünün üzerindeyken uyandım. Televizyon kapanmıştı ve öylece uyuyakalmıştık. Elimi boynuma götürüp biraz ovaladığımda, Chuck da kıpırdanarak uyandı.

" Tanrım... Her yerim uyuşmuş... " dedi etrafına bakarak. Yavaşça koltukta oturur pozisyona geldim.

" Anlaşılan koltuklar pek de gece uyumak için müsait değil. " dedim gerinerek. Bir yandan da esniyordum.

" Bir dahaki sefere koltuğa yumulmayalım hemen. " dedi Chuck da oturur pozisyona gelerek. Kafamı ' olur' anlamında salladım.

" Saat 9' a çeyrek var. " dedi Chuck telefonunu çıkartarak.

" Anıl uyuyor mu? " dedi bana bakarken. Ayağa kalkarak odaya göz attım. Anıl hâlâ uyuyordu.

" Uyuyor. Elimizi yüzümüzü yıkayarak kahvaltıya inelim. O da gelir arkamızdan. " dedim banyoya yönelirken. Ilık suyla yüzümü yıkayıp açıldıktan sonra havluyla yüzümü kuruladım ve banyodan çıktım. Ardımdan Chuck da yüzünü yıkayarak çıktı.

" Hava serindir şimdi. " dedi Chuck omuzlarıma hırkamı vererek. Hırkaya tutunarak biraz olsun ısındığımda, Chuck da hırkasını giydi ve kapıdan dışarı çıktık. Chuck ' ın koluna girerek başımı koluna yasladım. Ve koridor boyunca yürümeye devam ettik. Asansöre bindik ve giriş kata bastık. Asansör giriş kata inene kadar bir kaç kişiyle de dolarken, bize bakarak bazılarının fısıldaştıklarını duysam da, pek oralı olmadım.

" Bunlar neden böyle bakıyor? " dedi Chuck kaşlarını çatarak, asansörden indiğimizde.

" Hiç bir fikrim yok. " dedim Chuck ' ın kolunda yürümeye devam ederek. Sessiz sakin yolumuza devam ederken, bilin bakalım önümüze kim çıktı? Otel sahibi!

" Efendim merhaba, ben otelin sahibiyim. " diyerek ikimize de elini uzattı adam. Daha sonra yorgun gözlerle ne diyeceğini umursamadan dinleyen bize bakarak devam etti.

" Sabah haberleri gördüğümde, gözlerime inanamadım. Çok cesursunuz gerçekten çocuklar. Ve, otelimizde kalarak bizi onurlandırdınız. Belki de bütün dünya adınızı duydu. Şöhretsiniz artık! " dedi adam ellerini iki yana açıp heyecanla. Yüzümü düşürerek adama bakmaya devam ettim. Chuck durumumu anlamış olacak ki,

" Beyefendi kahvaltı var değil mi? Biz kahvaltı için inmiştik de... " dedi.

" Tabii ki var olmaz olur mu? Gitmeden önce, bir fotoğraf çekilebilir miyiz acaba?" dedi adam telefonunu çıkartarak. Daha sonra önümüze geçerek gülümsedi kameraya bakıp. Zoraki olsa bile gülümseyerek fotoğraf çekildiğimizde,

" İyi eğlenceler dileriz! " diyerek sevinçle yanımızdan ayrıldı.

Sonunda kahvaltı tabaklarımızı doldurarak bir masaya oturabilmiştik. Chuck ' a baktığımda, kafasını elinin üstüne koymuş bir şekilde uyuyakalmış olarak gördüm. Gülümsememle yüzüm açılırken, saçlarını karıştırdım. Böyle yaptığımda uykudan gerçek dünyaya hızlı bir geçiş yaptı.

" Masada oturarak uyuyakaldın az önce. " dedim tabağımdakileri çatalla yemeye başlayarak.

" Şimdiden fotoğraf çekilmekten sıkıldım ben ne yapacağız? Maske mi taksak korunmak için? "

" Maske demek ha? Fena fikir değil aslında. " dedim kıkırdayarak.

Cevap vermeyerek etrafına baktı kimse yanımıza geliyor mu diye. Bir kaç kişinin yüzü bize dönük olması, ve benim yaşlarımda bir kızın fotoğraflarımızı çekmesi haricinde hiç bir sorun yoktu.

OYUNCU / Düzenleniyor!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin