10. Bölüm - Gerçekler!

150 15 32
                                    

Türkçe anons sesi kulaklarımda yankılanırken yavaşça gözlerimi araladım. Sağ omzumda anlam veremediğim bir ağırlık var gibiydi. Başımı omzuma çevirdiğim gibi Anıl ' ın saçlarıyla buluştum. Sanırım başı, uyurken omzuma düşmüştü. Onu uyandırmadan hafifçe koltuğa ittirdim ve başını koltuğun başlığına yaslamasını sağladım. Ellerimi geri çektiğim anda bir nefesle gözlerini açtı.

" Geldik mi?" dedi uykulu bir sesle. Daha sonra elleriyle gözlerini ovuşturdu.

" İniş yaptığımıza göre geldik. "

Yüzüne hafif bir korku yayıldı.

" İyi misin? "

" Bilmiyorum. İçimde çok kötü bir his var gibi. Sanırım hasta oluyorum. "

Elimi alnına götürdüm. Ateşi yok gibi.

" Ateşin yok. Hasta olduğuna emin misin? "

" B-bilmiyorum. "

Anlam veremeyerek kaşlarımı çattım. Acaba bana söyleyemediği bir şey mi vardı? Hiç bir fikrim yoktu.

İndiğimiz gibi gözlerim tekrar Anıl ' a kaydı. Yavaş yavaş yürürken bir noktaya bakakaldı. Daha sonra adımları daha da yavaşladı ve durdu.

Yanına giderek onu biraz sarstım.

" İyi misin? "

" B-ben burayı hatırlıyorum. Ama sorun şu ki ben hiç buraya gelmedim. "

İşte şimdi ben de korkmaya başladım.

" Hatırlıyorsun. Nasıl hatırlıyorsun? "

Gözlerini kapattı ve sağına döndü. Hızlı hızlı yürümeye başladı.

" Ben buranın her karışını hatırlıyorum. "

Gözleri kapalıyken tekrar konuştu.
" Gözlerime o siyah fularını bağlar mısın?"

" B-bekle. " diyerek çantamdan siyah fularımı çıkarttım. Ayak ucuma çıkarak fuları Anıl ' ın gözlerine bağladım.

" Gel benimle. " dedi ve önden hızlı adımlarla uçakların tutulduğu yere yöneldi.

" Burası o uçakların tutulduğu yer. İçeride bir Pegasus bir de THY ' nin uçağı var. Kontrol eder misin?"

" Hiç kolay olmayacak. "

Koşar adımlarla oraya yöneldim. Güvenlikten izin alarak içeri girdim. Girmez olaydım. Doğruydu. Ama... Bu nasıl olabilir? Hiç gelmemiş ki?

Yanına tekrar gittim.

" Doğru. A-ama bunu nasıl bilebilirsin ki? "

" Bilmiyorum. Hatırlıyorum. "

Tekrar bir yere yöneldi. Koşmaya başladığında ona yetişmek için ben de koşmaya başladım. Bütün görevliler bizi izliyordu. Hatta bir kaç tanesinin peşimizden geldiğini hissediyordum. Ama arkama bakmıyordum. Anıl ' a odaklıydım.

" Nereye gidiyorsun? " diye bağırdım ona doğru.

Tellere yaklaştığında parmağıyla tellerin arkasını gösterdi.

" Bu tellerin arkasında bir satılık arazi var. Telefon numarası ise 0216 *** ****. Değil mi? "

Tellere iyice yaklaştım. Tutunarak bir kaç adım yukarı çıktım. Yere sabitlenmiş satılık tabelasını görmemle beraber ikinci şokumu yaşarken aklımdaki soru işaretleri de çoğalıyordu.

Tellerden inerken bağırdım.

" Bu da doğru! "

Anıl bu sefer de havalimanına son sürat koşmaya başladı. Görevliler yanımıza gelmişlerdi. Anıl ' ı kollarından tuttular.

OYUNCU / Düzenleniyor!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin