OYUNCU-2 / ÖLÜM OYUNU

153 11 1
                                    

-TANITIM-

"Yaşadıklarımızın üstünden tam tamına 4 ay, 12 gün geçmişti. 13. günde ise normal bir sabaha uyanmış, uğursuz bir akşam geçirmiştik. 3 kişi olabilirdik, 4. kişiye ihtiyacımız yoktu. Fakat 2 kişi kaldığımızda o 3. kişinin geri dönmesine fazlasıyla ihtiyacımız vardı.

Hikayemiz sıradan bir hikaye değildi, biliyorduk. Bu hikâyeye ya birisi veda edecek, ya da başka birisi gelecekti. Bu iki seçenekten biri seçilmeliydi, değil mi?

Fakat dediğim gibi; hikayemiz sıradan bir hikaye değildi.

Bu yüzden ilk 2 kişi kalmayı, sonra başka biriyle 3 kişi olmayı, en sonunda da 4 kişi olarak hikayeyi tamamlamayı seçtik.

Ve böylece hiçbir seçenek bu hikayeye uymamış oldu.

Seçenek olmayan bir hikayede yaşamayı nasıl sürdürebilirdik? "

İnsanlar doğar, yaşar ve ölürdü. Bu oyun ise ya onları tekrar doğuracak, ya yaşamalarına izin verecek ya da onları ebediyen öldürecekti. Yolların kapalı olduğu bu hikâyede iki kişinin yaşamını, diğer iki kişinin ise tekrar doğuşunu okuyacaksınız.

Karakterlerin doğuşunu hikayenin başında öğrendiniz.

Peki ya karakterler gerçek dünyada yaşayabilirler mi?

Birinci doğuş gerçekleşti.

Şimdi sıra yeniden doğuşta.

1

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


1. BÖLÜMDEN KESİT- " Öldük, doğduk ve yaşamaya çalışıyoruz. "

(Antalya, Türkiye)

" Bu hikaye için Neva Bölük'e ve Anıl Korkmaz'a çok teşekkür ediyoruz! " diyerek bağırdı kadın sahnenin ortasında. Anıl'ın koluna girdim kalabalığa gülümseyerek. Yaklaşık 500 kişi karşısında eğilerek alkışları aldık. Hikâyemiz artık tüm Türkiye tarafından biliniyordu, hatta yurt dışından hikâyemizi dinlemeye gelenler bile vardı. Bu çok gurur duyduğumuz bir şeydi, umuyordum ki babam da gökten bize gülümseyerek ve gururla bakıyordu.

Birkaç görevlinin yardımıyla sahneden inip bizden imza ve fotoğraf isteyen kalabalığın arasından geçmeye çalıştık. Aslında herkese ayrı ilgi göstermek istiyorduk fakat uçağa yetişmemiz lâzımdı. Bu yüzden fazla da oyalanmadan arabaya bindik hızla. Daha sonra telafi için buraya tekrar gelmeyi planlamıştık. Hem belki Chuck da bizimle gelebilirdi böylece.

" Chuck'la konuştun mu? Ne yapıyormuş? " dedi Anıl kulağıma doğru mırıldanarak. İç çekerek başımı iki yana salladım.

" Telefonlarımı duyuramıyorum bir türlü. "

" Kesin telefonu sessizdedir. Telefonu bir türlü öğretemedik ona da. " dedi kıkırdayarak. Gülümseyerek ona döndüm.

" Senin şu Maria ne oldu? Konuşuyor musunuz? "

Yüzünde büyük bir gülümseme oluştu.

" Kardeşin kızı Türkiye'ye getirmeye ikna etti kızım, sen ne diyorsun? "

Kaşlarımı çattım koltukta doğrulup ona iyice dönerken.

" Nasıl yani? "

" Tam anlamıyla Türkiye'ye geliyor. Zaten tek başına yaşıyormuş, ailesi de ne tesadüftür ki Türkiye'de oturuyormuş! İstanbul'a gelecek 10 gün sonra, ona bir ev ayarladım bile. Hatta iş de ayarlarım! Doğru ya, ben bunu nasıl düşünemedim! Kıza iş bulmam lazım! " diyerek kendi kendine söylendi laf arasında. Şaşkınlıkla kaşlarımı havaya kaldırdım.

" Büyük tesadüf ve büyük şansmış yalnız! "

Gururla göğsünü kabarttı ve elleriyle kendini gösterdi.

" Şans ile eski dostuz biz tatlım. "

Gülerek sağa kaydım ve yerime oturdum. Anıl ne kadar mizahşörse Chuck da bir o kadar doğal saftı ve ikisi de beni her gün güldürüyordu. Gülmediğimiz tek bir gün bile yoktu. Chuck hatta bir keresinde bize dondurmanın ne olduğunu sormuştu! Anıl onun bu saflığından yararlanarak zehirli bir şeker olduğunu söylemişti ve Chuck buna inanıp sahildeki dondurmacının yanına gidip onu azarlamıştı. Adam şaşkınlıktan donup kaldığında hemen aralarına girip bunun bir yanlış anlaşılma olduğunu söylemiştim ve bir kavgayı engellemiştim. Chuck adama çatık kaşlarla bakarken ve Anıl tam arkamızda olanlara kahkahalarla gülerken adamdan bin kez özür dilemiştim.

Otele vardığımızda hemen eşyalarımızı bavullarımıza tıkıp otelden çıkışımızı yaptık ve arabaya geri bindik. Anıl yol boyunca Maria ile mesajlaşırken ben de Chuck'ın telefonuna ulaşmaya çalışıyordum.

' Aradığınız kişi şu anda telefona cevap veremiyor. Lütfen daha sonra tekrar arayın. '

Nefesimi hızla dışarı üfleyerek telefonu kulağımdan çektim ve Chuck'a bilmem kaçıncı mesajımı yazmaya başladım.

' Chuck artık telefonlarımı açar mısın? Beni endişelendiriyorsun. '

Mesajı göndererek arkama yaslandım. Ardından telefonumun ekranını kapatıp duran arabadan indim. Anıl başını telefondan kaldırmadığı için birisine çarpmasın, daha doğrusu araba çarpmasın , diye tekrar koluna girip onu emniyetim altına aldım. Taksici bavullarımızı bagajdan indirip bize yardım ettiğinde Anıl sonunda başını telefondan kaldırıp telefonu cebine atarken içimden şükrettim. Bavullarımızı alarak havalimanına girdik ve uçağımıza yine son dakika yetiştik. Koltuklarımıza oturduk ve kemerlerimizi bağlayıp kendimizi uçuşa hazırladık.

" Neva, şu soruya bir bakabilir misin? "

Başımı camdan Anıl'a çevirdim. Üniversite sınavına tekrar hazırlandığı için sürekli yanında test kitabı taşıyordu. Düzenli ve çalışkandı, bu özelliğini seviyordum.

" Ver kalemi bakayım. "

Saatler sonra İstanbul'a inmiştik. Bavullarımızı alarak havalimanından çıktık. Anıl annesinin yanına gideceğini söylediğinde onunla vedalaşıp ayrı bir taksiye bindim. Chuck benimle kalıyordu, ona babamın odasını vermiştim. Ve ayrıca odanın bir anısı olduğunu bildiği için odaya gözü gibi bakıp düzenli ve temiz tutuyordu. Babamı özlediğim geceler o odada uyumama izin verip benim odama geçiyordu. Chuck ile aynı evde yaşamak gerçekten eğlenceliydi. Gerçek dünyaya alışma aşamasında olduğu için çoğu zaman beni sorularıyla yorsa da onu seviyordum.

Yani, gerçekten seviyordum.

Herkesin bir hikâyesi vardı, fakat Anıl'ın, benim ve Chuck'ın hikayesi sanki iç içe geçmiş gibiydi. Biz sanılanın aksine doğmuş, yaşamış ve ölmeye doğru gitmiyorduk. Biz hikayenin en başında ölmüş, birlikte yeniden doğmuş ve şimdi yaşamaya çalışıyorduk. Bundan hiçbirimiz şikâyetçi değildik, aksine yollarımız ve hikâyelerimiz birbirine bağlandığı için mutluyduk bile. Geçtiğimiz her engelde kayıplar vermiştik, oyun birçok kişiyi öldürmüştü. Şimdi ise Dan'in geri geleceği düşüncesiyle her zaman tetikteydik.

Peki ya beraber olmamız yaşamamıza yetecek miydi?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 08, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

OYUNCU / Düzenleniyor!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin