3.Bülüm-Babam

316 30 0
                                    

James bakışlarımdan anlamış gibi söze başladı.''Nasılsın diye bakmaya gelmiştim''Ben cevap verecekken.William söze atladı.

''Endişelenme James,biz varız yanında,ölye değilimi Alcyone'' değişik bir konuşmaydı,fazla kafama takmayıp James'e dönerek

''Evet,iyiyim''dedim ve yine karşımızda çatık kaşlı bir James vardı lakin bakışlar bana değil William'a karşılıktı.

''Toplantı salonuna gecikmeyelim''William bu sözü söyleyip benide koluna takıp harekete geçtik.

                                                                                        ****

Toplantı salonu aşağı katta fazlasıyla büyük bir salondu.Siyah koltuklar,konuşmacı için koca bir sahne ve okulun amblemini taşıyan için iç içe geçmiş iki kılıç şeklinde birde kürsü  vardı.ilk sırada öğretmenler ve daha sonra kademe kademe sınıflar geliyordu.Biz son sınıf olduğumuzdan en arkadaydık.William sağ yanımda idi,diğer tarafımda ise Mia onun yanında ise Tim vardı.Henüz neden toplandığımızı bilmediğim için belki biliyordur diye Mia'ya döndüm.

''Neden burda olduğumuzu biliyormusun ? ''

''Klasik ayda bir toplanır,aylık başarı durumu,disiplin,düzen, hakkında baş şişirtici klasik konuşmalar.''

''Evet,kesinlikle baş şişirticiymiş.''

Mrs.Julian'ın kürsüde belirmesiyle onu alkışladık söze başladığından itibaren dinlemedim,kafam başka yerdeydi.Babam aklımdaydı arar acele geldikten sonra otele yerleşmiştik,sonrasında sabah ilk işi okula kayıt yaptırmaktı,forma vb şeyleri okulun karşılamasından dolayı sadece eşyalarımla gelmiştim.Asıl önemli olansa babamın bana açıklama yapmaması aslında ona soramıyordum neden bilimyorum ama korkuyordum belkide verceği cevap beni endişelendirecekti gerçekten bilmemi isteseydi söylerdi zaten,çocukluğumdan beri o yetiştirdiği için gerek annede olmuştu ona herşeyimi anlatmıştım,beni fazla önemsediği gibi bende onu önemsediğimden sorunlarını bana yansıtmazdı çünkü bende kafama takardım oda bu duruma üzülürdü.Büyüdüğüm için artık bazı olaylar karşısında çemkirmek yerine işi babama bırakıryordum elbette açıklıycaktı.

                                                                              ****

Toplantı salonundan çıkınca öğleden sonraki derslerin iptali ile ilgili duyuru yapıldı.Bu durum karşısında Mia okula uğur getirdiğimi söyleyip,bizi kahkalara boğdu açıkçası mizahına hayrandım.Bütün günü okulu turlayıp sohbet ederek geçirmiştik.Tim'in saçma ama bir okadar uyduruk anıları Mia'nın tatlı kahkaları ve ona sürekli sataşması,aynı şekilde William'ın ikisinin ilişkisi ile dalga geçmesi çok tatlı bir dostluktu ama William'a hak vermeden geçemedim.Zamanın ne getireceği belli olmaz diyip Tim'in Mia ya takılması sırasında Jessica çıkı vermişti.Bu durmdan pek hoşnut olmaya Mia onun gelişiyle ikimiz onlardan ayrıldık.Beni bugün son sınıfların telefon görüşmesi saati yaklaştığından telefon kulübelerinden birine çekti.

''Tanrım listeye bak son sıradasın bu yüzden muhtemelen gece yarısında anca geçer telefon eline.''

''Ne zaman geçtiği önemli değil,Bir şekilde babamla görüşiyimde biran önce.''Bana uzun  uzun baktıktan sonra.

''Gel benim sıramı al,bende senin sıranda konuşurum,açıkçası ablamın cay cay erkek arkadaşından bahsedişini ne kadar geciktirirsem anlatacağı şeyi bir o kadar unutur.''

''Mia gerçekten gerek yok,ablanla konuş lütfen''

''Tatlım,en yakın aile ziyaret gününde ablamla kesinlikle tanıştırıp,sonra bu sözü hatılatıcam sana,hadi şimdi al sürem başlıycak zaten.''

''Peki,ama yalnızca bu seferlik.''Bana göz kırpıp kulübeden çıktı.Babamın telefon numarasını tuşlarken heyacalıydım yalnızca 24 saattir sesini duymamış olmak bile beni bu kadar özletiyorsa, bir haftada bir görüşmek kim bilir nasıl hissetirirdi.

''Alo''Telefonu uykulu bir sesle açmıştı.

''Alo baba benim.Nasılsın?''

''A..Alcyone okulun bana gönderdiği biligyle birkaç saat sonra ariycanı sanıyordum,bu arda biraz kestiriyim demiştim.Özür dilerim kızım.''

''Önemli değil baba,hem özürlerle zamanımızı doldurmaktansa bana ne yaptığını anlatmanı tercih ederim.''

''Haklısın tatlım,şuan hala o seninde dediğin gibi sarı olduğunu düşündüğün duvarlarla kaplı 5 yıldızlı pansiyonumuzdayım.-bunu söylerken karşılıklı gülüşmüştük-Ne otel ama yıldızları göremiyorum.

''En kısa zamanda ordan çıkman dileğiyle.''

''Hala araştırıyorum,bir kaç tane var beğendiğim ama malesef pek uygun bütçemiz yok orası için.''

Babam ressamdı,onun resimlerine ve hayal gücüne hayrandım.Zamanında gayet iyi çalışmalarıyla fazlasıyla iyi kazanıyormuş annemle tanışınca onun resimleriyle ise bu kazançlar iki katına çıkmış, benim doğumumdan bir kaç ay sonra annemin ölümüyle ne hayaller ne de o yetenkli eller kalmış,ben büyüdükçe ve ona annemi hatılattıkça o hayaller geri gelmiş okadar fazla olmasada babamın düzenli müşterileride vardı,arda bir ders verir ordanda bişeler kazanırdı.Zaten şu yaşıma kadar durumumuzu bildiğimiz için fazla yük olmamaya çalışırdım.

''Sen okuldan bahset biraz nasıldı ilk gecen okulu beğendinmi,arkadaş edindinmi ve yakışıklı çocuk varmıydı ee tabi babam kadar olmasada.'' Deli adam beni herzaman gülümsetmeyi biliyordu bir şekilde.

''Birinci soru okul gayet güzel, odalar tek kişilik ve süper konforlu küçük banyosu bile var-sesimdeki neşeyi anlamıştı ve gülüyordu-ikinci soru ise evet bir kaç kişi var hatta şuan bana sırasını veren kısa mavi saçlı sevecen bir arkadaşım var adı Mia çok tatlı biri-Tim,Jessica,Williamdan bahsettikten sonra James'e gelince durdum.Ne diycektim ki okula gelir gelmez bana göt gibi davaranan bayaz saçlı zibidi bugünde gelip bana hal hatır soruyormu diycektim neden bilimiyorum ama onu es geçip üçüncü soryu cevapladım-Beni biliyorsun baba kolay kolay beyenmem bir erkeği, benim standartlarım var.İkimizde gülüşürken zaman bitmek üzereydi ona hoşçakal diyip arkamı döndüm.

Yan kulubenden de William çıkmış benim çıkmamla harekete geçti.

''Standartlarını öğrenmek için can atıyorum''

''Ne kadarını duydun''Yanaklarım kızarmıştı çünkü babama aslında biraz ondan bahsetmiştim,aslında uzun saçlı erkekler standarlarımdaydı ama bunu ona söylemiycektim elbette.

''Standarlarından sorna büttün cümle.endişelenme insanları dinlemem pek fazla ama sen ilgimi çekiyorsun dolayısıyla dinlemek istedim kusuruma bakma.''Ve kesin yanaklarım beni ele veriyordu çünkü William bana bakıp pis pis sırıtıyordu.

''Utandırmak istememiştim,hadi gel odalarımıza gitmeden önce biraz gezinelim.''Malesef sword&cross'un katı kurallarından biride yatağa girme saati o saatte dışarıda iseniz yandınız demekmiş Mia'nın söylediği kadarıyla pek hoş cezalar vermiyolarmış.İyiki akıllı bir kızım.

                                                     *****

William ile  kütüphane de biraz bakındıktan sonra ki koca kütüphanenin her köşesine bakınmak istesemde uyku saati geliyorudu malesef o kendi odasına ben kendi odama giderken biriyle çarpştım.Çarpışmanın etkisiyle sendeledikten sonra kafamı kaldırdığımda duvar gibi duran James'e baktım.

''Özür dilerim.''Onunda dilemsini bekledim ama o ise

''Yanlış yerde,yanlış kişiler olmak pek sağlıklı olmaz Alcyone.''Bunu söyleyip yanımdan hızla uzaklaştı.Bu ne be! bu çocuğun bu konuşmalarına alışmam gerkiyordu yada en kısa sürede dile getirmem gerekiyordu.

Black & White #WATTYS2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin