Aradan iki hafta geçmişti.Babamla görüşmüştüm hemde gereğinden fazla kez normalde haftada bir konuşma hakkı varken ben haftada üç kez ondan telefon alıyordum.Hastanede yanımda olmayışının sebebini yetiştirmesi gereken bir resmin olduğunu söyledi ayrıca bri okulda öğretmenliğe başlamıştı.Daha sonra beni o okula kayıt yaptırmak istediğini söyledi bende fikrimin değiştiğini ,okula alıştığımı söyledim.Bu günkü dersler bitmek üzereydi son ders biyolojiydi sınıfa doğru ilerliyordum.Bir şey daha vardı elbette William ortalıkta yoktu.Ailesi ile tatile çıktı denildi bu soğukta artık nasıl bir tatil yapacaksalar hem mevsim sonbaharken...Biricik sıra arkadaşım Andrew sınıfa girdiğim anda otuziki diş sırıtıyordu herzamanki gibi ,şu son olaylardan sonra daha bir içli dışlı olmuştuk.Mia bizi kıskanıyordu Andrew'ın beni kendisinden çaldığını söyleyip duruyordu.Haklıydı aslında birnevi önceden Kantinde , odamda , sınıfta hep Mia vardı hatta tuvalete bile birlikte giderken şimdi bana Andrew eşlik ediyordu.Tabii o dışarda beni bekliyodu ama.Resmen yapışık ikiz olmuştuk.İkiz demişken.Bu durumda bir diğer şikayetçi kişi Ana'ydı.Andrew konusundada o paylaşımcı değildi.
''Biyolojiyi o kadar çok seviyorum ki .''
'' Hı hı bilmezmiyim Andrew.'' Ben pencere kenarında yerimi alırken, yine başlıyorduk işte , bu gidişle biyolojiden kalıcaktım.Bir rahat verse derste..ama gerçi yanımdayken sussada yinede dikkatim ondaydı.
''Bu gün ders çıkışı ne yapıyorsun , yüzmeye gidelim mi ? '' Aslında bu fikre evet diyebilirdim çünkü geçen hafta havuzda gözlerim bayram etmişti.Yanlış anlamayın şuan arkadaşız ama çoçuğun vücudunuda inkar edecek değilim.Her ne kadar James'inkiler kadar ilgimi çekmesede , eh pardon ama yinede güzel vucüttu.
''Malesef ,fransızca dersim başlıyor.''
''A,doğru söylemiştin.Kim vericekti ?'
''James.'' Yüz hatlarında bir değişim oldu ama hemen gitti.
''Umarım faydalı bir ders olur.''
''Umarım..'' sonra önüme döndüm .Ders boyunca Andrew sessizliğini korudu ama bu sefer dikkatim James'in üzerindeydi.Hastaneden bu yana onu görsemde yüzüme bakmamıştı.Derste elbette hesabını sorucaktım..
*****
''Je Alcyone'' bir türlü aksanımı oturtamamıştım.James'te bıkmış gibi bir hali vardı.Üstün tahmin gücümle ders biter bitmez soluğu Mrs.Julianın odasında alıp ders vermek istemediğini söyleyecekti.Aslında dersten çok başka şeyler hakkında konu açmak istiyordum ama bir türlü fırsat vermemişti.
''Tamam , bu sefer olucak bekle,Je Alcyone''
''Non, chérie'' Tanrım her ne dediyse çok güzel telafuz etmişti. bir daha söylemesini istiyordum.
''Ne dedin ? '' Bana ciddimisin der gibi bakıyordu.
''Bunu anlamalıydın ama dilimize benzer sözcükler . ''
''Anlasam sorar mıydım ? ''
''LADIES prêt à répondre''
''Artık ''igilizce'' konuşsan diyorum.''
''bien, bébé''
''bebek mi dedin sen ? '' salak pis pis sırıttı.
''Hoşuna giti galiba anlamıyor olmam! ''
'' Evet,hemde fazlasıyla '' Omzuna bir yumruk attım.
''Tanrım omzum çıkacaktı.''
''Beter ol! '' Elbette numara yaptı.Canı zerre acımadı hem acısada umrumda değildi zaten.Hıh!
''Bu gidişle bekle kapatırım açığı ben. ''
''İyide konuşan sensin zaten , benim ne suçum var.Çenen düşük işte.''
''Çenem mi düşük benim, hadi ya ? '' İşte benmi konuşuyodum.Artık istesede duymiycaktı sesimi.Ey mi yaman beymi yaman!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black & White #WATTYS2015
ActionAlcyone'nin hayatı bir anda hiç beklenmedik gelişmeleri yer verir.Yeni şehir,okul,arkadaşlık üçlemesiyle yeni olaylar bu üçlüye katılır ve kendisini yüz yıllık bir lanetin içinde bulur.Tek çözümse onun laneti hatırlaması ve tüm düşmüşlerin geri eski...