Mrs.Julian'ın odasından çıktım.Spor salonunun yolunu tuttum.Giderken William ve Jessica ile karşılaştım.
''Selam güzellik.'' William beni görünce selem versede Jessica sadece başıyla selam verdi.Acaba ne zaman bana ısınıcaktı diye merak ediyordum.
''Selam,dersiniz ne ? ''
'' Şimdi Amerikan Tarihi alıcaz sonrada biyoloji yanılmıyosam biyolojide aynı sınıftayız.''
''Evet, öyle neyse sonra görüşürüz.'' William biraz garip davranmıştı zaten iki günüdür yoktu ortalıkta,Jessica ile Tim'de görmemiştim acaba Mrs. Julian caza felan mı vermişti.Mia'nın dediğine göre düzenli olarak üçü ceza alıyorlarmış.
Spor salonuna giricekken iki kızın konuşması dikkatimi çekti.
''Tanrım vücüdünü gördünmü ? ''
''Görmek ne demek hafızama kazıdım şuan.''
İkisinin konuşarak uzaklaşmasını seyrettim, sonrada içeri girdim fakat kimse yoktu tam etrafa göz gezdirmeye başlamıştım ki sol taraftan gelen nefes alış verişler dikkatimi çekti ve anında kafamı o yöne çevirdim.UPS!! James üstü çığlak altında siyah bir şortla barfiks çekiyordu.Tam olarak ne kadar süre onu seyrettim bilmiyorum ama vücüdündan fazlasıyla etkilenmiştim.Kıyaflerden olsa altında bir hazine sakladığından habersizmişim.Aniden sesiyle irkildim.
''Beni röntgenlemen bittiyse,ders burda değil havuzda gecikme istersen.'' Pislik barfiks çekmeyi bıraktı ve pis pis sırıttı.Off!!
''Aaa şey...saol..söylediğin için yani....ımm...neyse ben ozaman şey edeyim....biz zaten sonra şey ederiz senle....hadi bay.'' Anında fırladım.Saçmalamakta dünya rekoruna koşuyordum adete TANRIM onu çıplak gördükten sonra resmen konuşamamıştım kim bilir nasıl alay ediyordu şimdi benle.İyice malzeme vermiştim bu çocuğa.
Havuzda hiç yüzme havasında değildim çünkü hala utançtan yerin dibine girmiştim.Ayrıca her nedense hangi çoçuğun vücüdüna baksam James geliyordu aklıma.
''Şu mayoyla oynamasan artık diyorum,iyice sinirimi bozuyorsun.'' Koç galiba bugün sinirli günündeydi.Ve ne yazık ki patlayacağı kişide muhtemelen ben olucaktım.Düdüğünü dibimde öttürdü.Adama bak ya!
''Hadi millet ısınma bittiyse suya! ''
****
Koç cırkımı çıkarmıştı ve ben yorgunluktan ölmüştüm kesin bütün gün ölü gibi gezinicektim.Ne diye söylediysem yüzücü olduğumu.Havuz tamamen boşalmıştı bir tek ben vardım.Biran önce soyunma odasına gittim.Ordada yine kimse yoktu.Yada ben öyle zannediyordum.Çünkü Jessica birden önümde bitiverdi.
''Selam.''
''AH! Selam.''
''Kusura bakma korkutmak istememiştim,şey eyer akşam müsaitsen odana bir şey konuşmaya gelicektim. '' Acaba beyaz bayrak çekme konuşmasımı diye düşündüm.
''Tabii, olur.''
''Görüşürüz.''
''Görüşürüz.''
*****
İşte biyoloji dersi zili çalmıştı.Sınıf yavaşça dolamaya başlamıştım bende pencere kenarı orta sırada herzamanki yerimi almıştım.Dışarıyı seyre koyulmuştum.Birinin seslenmesiyle dödüm.Sınıf tamamen dolmuştu.Mia'nın yanında Ana, James'in yanında inek öğrenci diye tabir edilen biri,Jessica bir kızla ,Tim William ile oturuyordu ve tek boş sıra benim yanım kalmıştı sıranın ucundada bana bakan bir çift koyu mavi gözle karşılaştım.Andrew oturmak için izin istiyordu.Kafamı salladım.
''Ee nasılsın komşu ? '' Ona cevap vermek için dödüğümde bütün gözler bizim üzerimizdeydi.Vay canına okulda yeniydi ama burada kız kardeşide vardı neden ona değilde Andrew'a bakıyorlardı sadece.Tanrım!Andrew'a değil Bize bakıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black & White #WATTYS2015
ActionAlcyone'nin hayatı bir anda hiç beklenmedik gelişmeleri yer verir.Yeni şehir,okul,arkadaşlık üçlemesiyle yeni olaylar bu üçlüye katılır ve kendisini yüz yıllık bir lanetin içinde bulur.Tek çözümse onun laneti hatırlaması ve tüm düşmüşlerin geri eski...