Fotoğrafta Hasan Hüseyin ve Beste var. Bölüm Bahar'ın ağzından olacak. Kalan kısımları da Hasan Hüseyin & Beste mesajlaşması.
Göksel - Aşkın Yalanmış
Odamın kapısını kapatıp koridora çıktığımda ev arkadaşımın odasından müzik sesleri geliyordu. Dışarıya derin bir nefes verip odasının kapısını tıklattım ve içeriye yavaş adımlarla girdim. Yatağının üzerine uzanmış, telefonuyla uğraşıyordu. Benim geldiğimi fark ettiğinde başını bana çevirmişti.
"Bir yere mi gidiyorsun?"
"Evet, Hüseyin'le buluşacağız."
"Sadece sen ve Hüseyin mi olacaksınız? Ne yapacaksınız?"
"Hüseyin'in flörtüne hediye bakacağız. İlk buluşmada vermesi için."
"Anladım, bu yüzden Kutay sizinle olmayacak?"
Kafamı onaylarcasına sallayıp güldüm. Ardından ona doğru yaklaşıp yanağına sulu bir öpücük bırakmıştım. Elini yanağına koyup bakışlarını bana çevirdi. "Bahar, cinsel yönelimimle oynuyorsun. Yapma."
"Ben de seni seviyorum, İnci."
Yanağındaki ruj lekesini fark etmeden onun odasından çıkmış ve koşa koşa evin kapısına varmıştım. Ayakkabılarımı giyip merdivenlerden indim ve apartmanın kapısını açtım. Hasan Hüseyin kapının önünde bekliyordu. Tam o sırada İnci, odasının camına çıkmış ve bağırmıştı.
"Makyaj çıkarmaya üşenen insana bu yapılır mı?!"
"Makyaj çıkarmaya üşenmeyen insan var mı?"
Hasan Hüseyin elini kaldırdığında gülüp kolunu tutmuş ve onu kendimle beraber buradan uzaklaştırmıştım. Biraz yürüdükten sonra bir mağazaya girip hediye bakmaya başlamıştık. İlk buluşmada vermesi için çok abartılı olmayan bir hediye arıyorduk ve Hasan Hüseyin benim zevkime güveniyordu.
"Ben de olmasam bu heyecanı hiç tatmayacaksın be Bahar."
"Arkadaşımın sevgilisine hediye arama heyecanı mı? İnci'yle yapmıştık onu."
Hasan Hüseyin, dudak büktüğünde gülümseyip hediyelere odaklanmaya devam etmiştim. İç geçirdim. "Kutay kepçe almakta haklıymış ya. Bir kızın beğeneceği hediyeler bulmak çok zor. Sen şu kızdan bahsetsene bana biraz. Neler yapıyor, nelerden hoşlanıyor?"
"Benden hoşlandığı kesin."
"O zaman 'sana en büyük hediye benim' dersin olur biter. Niye beni burada uğraştırıyorsun?"
"Kanki hediye işi bahane aslında. Benim seninle konuşmak istediğim bir konu var."
"Neymiş?"
"Geçen gün seni Hakan'la gördüm."
Kollarımı göğsümde birleştirip kaşlarımı kaldırdım ve Hasan Hüseyin'e devam etmesini ister gibi baktım. Elini ensesine attıktan sonra konuşmaya devam etmişti. "Aranızda bir şey var mı?"
"Hayır, yok."
"O zaman neden konuşuyordunuz?"
"Beni gördü, yanıma geldi ve hal hatır sordu. Bunda tuhaf olan bir şey görmüyorum."
"Senden hoşlanması ve senin ona umut verecek kadar gülümsemen dışında."
Birkaç saniye durakladığımda Hasan Hüseyin'in söylediklerini sindirmeye çalışıyordum. Normalde benimle bu konuları konuşmazdı, hatta benimle ilk kez aşk hayatımı konuşuyordu. Silkelenip kendime geldim ve cevap verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAT | Texting
Short StoryBilinmeyen numara: İçtiği sigaradan sevdiği müziklere kadar biliyorum Bilinmeyen numara: Susuyorum