Anlat -43-

30.8K 2.5K 2.2K
                                    

Fotoğrafta Bahar var.

Tuğkan - Sen Benim

BİRİLERİ - Zamanın Dışında, Boşluğun İçinde

Bu bölümden çok hoşlaştım jdhfjddh

Düğün biteli bir saat olmuş, herkes düğünden sonraki eğlence için hazırlanmak adına dağılmıştı. Seray Abla düğün sonrası eğlencesine o gelinlikle gelecek değildi, ben de üstümdeki elbiseyi çıkarıp daha rahat bir şeyler giymiştim. Keşke Kutay da takım elbisesini çıkaracak olmasaydı, jilet gibi olmuştu.

"İnci, bak istiyorsan kalabilirim. Düğüne gittim zaten."

"Yok aşkım, git sen. Ben idare ediyorum." deyip burnunu sildi. Seray Ablanın düğünü olmasaydı onu hasta haliyle bırakıp gitmezdim, aslında bu konuda ısrar edecektim ona ama İnci benden daha ikna ediciydi. Gitmem için zorlamıştı ve resmen evden kovarak çıkarmıştı beni.

"Çok fazla durmayacağım, tamam mı? Telefonum da hep yanımda olacak. İhtiyacın olduğu an arayabilirsin. Ama beni değil de alt komşuyu arasan daha iyi olur, daha hızlı ulaşır ya hani." Göz kırpmamla İnci gülerken eliyle beni kışkışlamış, kapı önüne koymuştu.

Asansöre binip en alt kata indim ve apartmanın kapısını açtım. Kutay yine beni almaya gelmişti. Takım elbisesi hala üzerindeydi, yalnızca kravatını çıkarmış ve önündeki düğmelerden 2 tanesini açmıştı. Üstünde ceketi yoktu, gömleğinin kollarını yukarıya katlamıştı.

"Almana gerek yoktu aslında." diyerek konuşma başlattığımda alayla güldü. "Seni evinin önünden almayacağıma inancın var mıydı?"

"Yoktu."

Kutay, omuzlarını silkip kapımı açtı, ben bindikten sonra o da binmiş ve arabayı çalıştırmıştı. Düğün sonrası eğlence yalnızca gençlerden oluşacaktı, Seray Abla bunun için bir bar ayarladığını söylemişti. 

"Seray Ablanın soyadı da değişti artık, ne düşünüyorsun?"

"Evet, soyadı artık Sevi değil." 

Kutay, bakışlarını saniyelik bir şekilde bana çevirip sırıttı. 

"Nasılsa senin soyadın Sevi olacak, oradan tamamlarız eksikliği." Birkaç saniye duraksayıp devam etti. "Hatta fazlalık bile olabilir. Sonuçta çocuğumu doğuracaksın."

"Ne?"

"Pardon, çocuğumuza fazlalık demek istememiştim. Neyse, sen anladın ne demek istediğimi zaten."

"Algılamakta zorluk çekiyorum." 

"Öyle mi?" diye mırıldandı. Ardından arabayı durdurmuştu, zaten düğün sonrası eğlence için sözleşilen mekanın önündeydik.

"Bak şimdi, bizim evlenme anlaşmamız var ya hani. 30 yaşına gelene kadar kimseyi bulamayacağız ikimiz de. Ben gelenleri reddedeceğim ve senin de ben hariç tüm kısmetini kapatacağım. Sonra sen bana aşık olacaksın ve evleneceğiz, dolayısıyla soyadın Sevi olacak. Kızlık soyadını da kullanabilirsin tabii. Bahar Güneri Sevi olmuş olursun. Sonra sen bizim çocuğumuzu doğuracaksın, onların da soyadı Sevi olacak. Öyle işte."

"Ciddi ciddi açıkladın." dedim şaşkınlıkla. Kutay şu sıralar fazlasıyla açık sözlüydü. Onu bu konuda anlayabiliyordum, uzun zamandır hislerini içinde tutuyordu ve şimdi her şeyi öğrenmiştim. Bu yüzden benim hakkımda hissettiği her şeyi dile dökmekten kaçınmıyordu.

Ama böyle aniden gelince... Kalbime hiç iyi şeyler olmuyordu.

"Sen kızardın mı?"

"Sıcaktan."

ANLAT | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin