Ertesi gün okula gelmedin.
Senin için çok endişelenmiştim. Öğretmene sorduğumda hasta olduğunu söyledi, halbuki dün çok iyiydin. Anneme yemekleri acı yapmamasını da söylemiştim. Mevsim değişikliği olsa gerekti, çok narindin, hemen hasta olmuştun, değil mi?
Günüm çok sıkıcı geçmişti. Sandığının aksine çok arkadaşım yoktu, dediğim gibi, diğer insanlar çok siyahtı. Gözlerim senin tatlı kırmızını aradı durdu, ama sen orada değildin.
Okul çıkışında son ani bir kararla evine gitmeye karar verdim, yoldan birkaç kutu Pocky aldım. Evine vardığımda ellerim titriyordu, evin kocamandı, bahçede büyük bir araba vardı. Kapının ziline bastığımda endişeyle ellerimi birleştirmiştim.
Kapıyı güçlü kuvvetli, benden çok daha uzun bir adam açtı.
" Yoongi hasta. " dedi ve kapıyı suratıma çarptı. Sanırım o babandı, Yoongi. Halbuki seni görmek istemiştim.
Pocky'ler ben eve gidene kadar elimde eridi, ben de onları sana daha sonra vermek için buzdolabına koydum. Sana mesaj attım, mesajlarımı görmedin. Çok hastaydın herhalde Yoongi, telefonunu bile açamamıştın.
O an evde bile olmadığını çok sonradan öğrendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hope || yoonseok, sope
Fanfiction" ben herkesi siyah görürüm yoongi. ama sana baktığımda kadife, tatlı ve asil bir kırmızı gördüm. " yanlış kararlar verilmiş ve yanlış biten, pişmanlıklarla dolu bir hikaye. ama eğer beğenmezsen, ben senin için yeni bir son da yazdım. ♫ billie eilis...