38- Derin Uyku

336 59 15
                                    

Berk kapıdan içeri girdiğinde bir umutla yüzüne baktım.

Berk" Haber yok"

"Nereye gider ya! Sadece bir kaç saat önce sevgilimi ısırıyor ve ortadan yok oluyor,bu nasıl iş!"

Yavuz" Sakin olmalısın"

"Sakin falan olamam!"

Sinirden ellerim titremeye başlamıştı. Uzun süredir yemek yemediğim için başım dönüyordu ama bu umrumda bile değildi! Tek derdim Dolunay'ın gözlerini açması idi. Belki şu an açardı, belki yarın.

......................

Aradan saatler geçmişti.Sabah olmuştu ama hala o şerefsizden haber yoktu.Şu an ona ihtiyacımızın olması çok kötü bir durumdu.Dolunay her geçen dakika kötüleşiyordu. Her an ona bir şey olacak korkusu ile yaşamaya daha fazla katlanamıyordum.Onu ısıran piçi bulursam ilk Yavuz'a ne olduğunu anlamamız için vericem,ardından kendi ellerim ile onu öldürücektim.Kapı tıklanıp hafif aralandı.Yavuz uyanık olduğumu görüp içeri girdi.

Yavuz"Günaydın oğlum"

"Günaydın.Haber var mı?"

Yavuz"İnan var demeyi çok isterim ama malesef"

"Dolunay'ı bırakıp o şerefsizi aramaya çıkamıyorum!"

Yavuz"Bir çok kişi şu an o çocuğu arıyor,inanıyorum ki en kısa zaman da bulunucak."

"Sürekli aynı şeyi tekrarlıyorsunuz ama izini bile bulamadılar!"

Yavuz"Sabırlı olmalısın"

"Ne zaman bulucaklar! Görmüyor musun halini?"

Yavuz"Görüyorum Karan"

Tam o sırada bir şey oldu.Dolunay'ın kalp atışları daha da yavaşladı.

"Siktir!"

Yavuz"Eğer kalp atışı daha da yavaşlarsa ölür"

"Berk'i ara! Bulun o çocuğu hemen!"

Yavuz telefonunu alıp odadan çıktığında Profesör girdi.

Profesör"Neler oluyor!?"

"Kalbi yavaşladı"

Profesör"Dayanıcak"

Yiğit"Çoğu her an bulabilirler az daha dişini sıksa yeter"

Yavuz içeri girdi.Dolunay'a bakıp"Son çare Karanlık büyü yapıcam.

Yiğit"İşler ters gidebilir,başka bir çözüm yolu olmalı!"

Yavuz"Var zaten.Melez kanı onu iyileştirir ama Araf'ın buraya gelmesi uzun sürer.O yüzden başka çaremiz yok"

Dolunay melezdi.Peki o halde neden iyileşmiyordu? Yiğit Hoca ile birbirimize baktık.Bu odada Dolunay'ın sırrını bilen tek o vardı.

Kapı açıldığında içeri Afra girmişti.Sürekli ağladığından dolayı Yavuz büyü ile onu uyutmuştu. Şu an bile ağlıyordu.Dolunay onun uyandığında,uyku sersemi ile komik olduğu ile söylenip dururdu ama karşımda o Afra'dan eser bile yoktu.

Afra"O iyi mi?"

Yiğit"Sen aşağı insen daha iyi olucak" 

Yiğit Hoca Afra'nın önünde olduğu için,Afra Dolunay'ı görmüyordu.

Afra"Kötü değil mi?" Cevap beklemeden vampir hızı ile Dolunay'ın yanına gittiğinde ağlaması arttı."Bembeyaz olmuş,kalbide çok yavaş atıyor.Neden iyileşmiyor ki?" ağladığından dolayı sesi çok kısık çıkmıştı.

SırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin