54- Savaş Başlıyor

226 49 13
                                    

"Peki ben onların yaptıkları şeye rağmen af edecek miyim? Hiç zannetmiyorum!"

Afra"Eninde sonunda af edeceksin."

"Karanda böyle söylüyor. Bilmiyorum. Onları hem affetmek istiyorum hem affetmemek."

Afra"Seni tanıyoruz çünkü. Zamanla af edeceksindir. Kalbin yumuşak senin, kimseye küs kalamazsın sen."

Omuz silktim. Bu dediği doğruydu.

"Bilmiyorum," demekle yetindim.

Afra ile konuşmak beni rahatlatmıştı. Biraz daha sohbet edip yatmıştık.

..........................

Her gün olduğu gibi okuldan sonra Karan ile Yavuz beylere gelmiştik. Burası oldukça kalabalıktı. Bütün güçlü kişiler buraya toplanmıştı ve ortamı oldukça havalı yapıyordu. Yavuz bey oğluna günde bir saat büyü öğretmeye devam ediyordu. Yağız abiyle o bir saatte dövüş çalışıyorduk. Bu sebepten geliyor kısa süre sonra gidiyorduk.

Karan Yavuz beyin odasından sıkılmış bir şekilde çıktı. Büyü öğrenmeyi çok seviyordu niye sıkkın olduğunu anlamamıştım.

"Ne oldu, ne bu suratın hali?"

Karan"Büyüler git gide zorlaşıyor."

Ona bir gülümseme gönderdim. "Bitecek, sabret," demekle yetindim.

O an daha önce hissetmediğim bir mide bulantısı hissettim. Vampirlerin midesi bulanamazdı ki! Biz acı- ağrı çekmezdik. Neydi şimdi bu?

Karan"İyi misin?"

 Midemin daha şiddetli kasılması ile kusacağımı anladım. Girişte ki banyoya doğru koştum. Banyoya girip hızla klozete kusmaya başladım. Karan hemen yanıma çömelmiş saçlarımı tutuyor, bir eliyle sırtımı sıvazlıyordu. Kan kusuyordum. Daha önce böyle bir şey yaşamamıştım ve bu durum çok tuhaftı.

Yavuz"Ne oldu?" İçeri bir kaç kişinin girdiğini anladım. Bir vampirin kusması normal değildi.

Karan"Bilmiyorum. Kan kustu."

Yavuz"Hamile olma ihtimali var mı?" 

Karan"Hayır!"

Vampirler hamile kalamazdı ki. Kusmam bittiğinde sifonu çekip ayağa kalktım. Midemin yandığını hissediyordum. Vücudum bir anda üşümeye başlamıştı. 

Yavuz"Kan dışında başka bir şey yedin mi?" Kafamı iki yana sallamakla yetindim. Vampirler su- yemek hiç yemezlerdi. Kurt tarafım sayesinde arada bir yiyordum ama bunu onlara söyleyemezdim. Hem yemek değil, kan kusmuştum.

Lavaboda ağzımı çarkalayıp yıkadım. Karan kolumdan tutuyordu. Aynada kendime kısa bir bakış attım. Yüzüm beyazlamıştı. Hemen onlara döndüm. Yavuz bey, babam ve Yiğit hoca kapının önünde duruyordu.

Yiğit"İyi misin?"

Kafamı aşağı yukarı salladım. Lavabodan çıkıp salona geçtik. 

Babam"Bir vampir neden kusar ki? Bayat kan mı içtin? Yada su içtiysen vücudun tepki göstermiş olabilir."

"Hayır. Bugün sadece 2 torba kan içtim, okulda veya yurtta bayat kan olmuyor. Su veya yemek yemeyi de denemedim."

Yiğit hocanın telefonu çaldığında direk açmıştı. Karan kolumdaki elini belime götürdü. Onun sahiplenici tutuşu çok hoşuma gidiyordu. 

Yiğit"Tamam hemen geliyorum. Ben gelene kadar kimseye kan vermeyin!" Telefonu kapatıp bize döndü. "Bugün gelen kanların içinde bir şey olmalı. Kan içen öğrenciler kusmaya başlamış."

SırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin