37- Tehlikeli Saatler

321 62 8
                                    

Öğretmenler avlanmanın yasak olduğunu bile bile bunu yapıyorsa durumu gerçekten ağırdı. Tam o sırada Dolunay kusmaya başladı.Hızla onu yana çevirdik,kusması daha da kolaylaşmıştı.Kan kusuyordu.Bir kaç saniye içinde kan'ın rengi hafif siyaha dönmüştü.

Melezlerin kanlarının koyu olduğunu duymuştum.

Sanırım Dolunay'ın Sırrı buraya kadardı.

...........

Şu an sırrının açıklanmasından çok iyi olmasına odaklandım. Kusması bittiğinde bir kaç kere öksürmüştü.

Berk"Siyah kan?"

Yavuz"Siyah çıkması beni şaşırttı ama ne kadar koyu renk çıkarsa o kadar zehir bulaşmış demektir.

Gözümü üstünden bir saniye bile ayırmıyordum.Göz kapakları bana inat edermiş gibi hala açılmıyordu. Ara ara nefes almakta zorlanıyordu, bu görüntüyü görmek iğrenç bir histi. Durumunun Tehlikeli olma düşüncesi bile berbat!

"Şimdi nasıl?"

Profesör"Vampirler kolay kolay ölmezler, sadece dinlenmesi lazım."

"İyi ama dimi?"

Yavuz"Zehri çıkarttı. Önemli olan bu kısımdı şimdi şu kanları içirip yatırırız"

Yiğit"Baygınken nasıl içireceğiz?"

Yavuz"Seruma koyucaz"

Profesör çantasından serum için gerekli aletleri çıkardığında kaşlarım çatıldı.

"Uyanmaz mı? Öyle içmesi daha iyi"

Profesör"Fazla kan çıkardı,vüducunun bir an önce toparlanması lazım"

Yavuz"Dolunay'ı kim ısırdı"

"Tanımadığım bir kurt"

Yavuz"Onu acilen bulmamız lazım.Dolunay vücuduna kurt zehri geldiği için bu halde değil,başka bir madde var.Her kim ısırdıysa vücudunda önemli bir madde var"

Gözlerim Dolunay'ın üzerinden bir saniye bile ayrılmazken Yavuz'u dinliyordum.

"Nasıl bir madde bu?"

Yavuz"Bilmiyorum,o yüzden bize Dolunay'ı ısıran kişi lazım"

"Berk benim telefonumdan Baran'ı ara.Isıran kişiyi o tanıyor,bulup getirsin"

Yiğit"İçeri taşıyalım"

Dolunay'ı kucağıma alarak odasına çıkardım.Yatağının içine yatırdım ve yanında beklemeye başladım. Profesör,Yiğit Hoca'nın getirdiği kanı serumun içine boşaltıp Dolunay'a vermişti. Yüzü her geçen dakika daha da soluyordu.

Berk"Çocuk ortadan kaybolmuş"

"Ne demek kaybolmuş!?"

Berk"Arıyorlar, merak etme yakında bulurlar"

Yavuz"Berk sen gidip yer bulma büyüsü yap!"

"Bulamazsak ne olucak?"

Yavuz"Merak etme herhangi bir terslik olmayacak"

Dolunay'ın elini tutup öptüm.Kalp atışlarını dinledim,yavaşlamıştı.Ona bir şey olma düşüncesini kafamdan atmaya çalıştım.

Yavuz"Sakin ol evlat,onu kurtarıcaz"

"Bana söz ver.Onu iyileştireceğine dair söz ver"

Yavuz"Söz veriyorum"

Bu beni az da olsa rahatlatmıştı.Yavuz'a güvenmiyordum ama bu konu da güvenmekten başka çarem yoktu.

SırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin