Sır

58- Ceza

Afra"Okul çıkışı yurda girerken bunlarla dalaştım ben. Az öncede bahçeye indim tekrar çıkarken karşılaştık. Peşimden odaya geldiler işte sonra Dolunay geldi falan."

Ateş"Niye bahsetmiyorsun ki bana?"

Afra"Bir daha karşılaşmayız sanmıştım o yüzden gerek yoktu."

Ateş"Umarım büyük ceza almazsınız."

Emir"Valla acımasız diyorlar."

Derin bir nefes verdim.

"Aman boşverin. Çekeriz cezayı olur biter.

................

Sabah uyandığımda ilk sıradan işlerimi hallettim. Ardından Afrayı uyandırdım. O lavaboya giderken ben ikimizin yatağını toplamıştım. Ardından kan torbalarını buzdolabından çıkardım. Dün gece avlandığım için şimdilik bir torba yetecekti. Ben bir torba içerken Afra iki torbayı bitirmişti. Okul saati geldiğinde hazırlanıp okula gitmiştik.

Bir kız gelip müdürün bugün öğlen geleceğini söylemişti. Bu haberle derin bir nefes vermiştik.

Sıradan bir okul günüydü. Ders her zamanki gibi sıkıcı geçiyordu. Afra bir ara uyumuş sonra uyanmıştı.

Zil sesi çaldığında derin bir nefes verip geriye yaslandım. Afra başını kaldırmıştı. Sınıfa tekrar o kız girmiş yanımıza gelmişti.

"Yurt müdürü sizi istiyor."

Başımı sallayınca kız gitmişti.

Afra"Hazır mısın?"

"Olmasam ne olacak ki?"

Yerimizden kalktık. Afra sevgilisine destek verirken Emir ise bana moral veriyordu. Asıl sorun şu. Ben kötü değildim ki destek versin.

"Emir"

Emir"Efendim güzelim."

"Ölüme gitmiyorum. Ceza almaya gidiyorum."

Emir"O da bie ölümdür."

Afra kolumu çekiştirdiğinde peşinden gittim. Gergindim. Hafif mi yoksa ağır mı ceza alacağınızı bilmiyordum.
Yurt bölümüne geçip müdürün odasına girdik.

Dün geceki iki kız ayakta dikilmiş müdüre bakıyorlardı. Bizde yanlarına geçtiğimizde müdür derin bir nefes aldı.

Müdür"Kavgayı kim başlattı."

Afra"Ben."

"İkimiz," diyerek düzelttim.

Afra itiraz edecekken müdürün sesi ona engel olmuştu.

Müdür"Gecenin bir vakti canınıza mı susadınız evladım!"

Bir şey demeyip sustuk. Cevap verirsek daha da sinirlenecekti. Kapıda profesör ve babam belirince kendimi sıktım. Hadi ama sürekli babamla karşılaşmak zorunda mıydık!

Profesör"Ne oluyor İlyas?"

Müdür"Dün gece ikisi kavga çıkartmış. Ceza verecektim, buyrun siz."

Az önceki hali gitmiş yumuşamıştı. Tabi babam ve profesörün önünde ahkâm kesemezdi.

Profesör"Sen işine bak, bizim konumuz uzun bekleriz."

Babamla kısa bir an gözlerimiz buluşmuştu. Sonra direk önüme döndüm. Babamın önünde azarlamak isyemiyordum.

Müdür"İkiniz bütün gün odadasınız."
Ah bu muydu yani? Ağır ceza verdiğini söyleyenler bunu mu kast ediyordu?
"Ayrıca yarın sabaha kadar kan içmekte yok."