55- Büyük Savaş

201 53 19
                                    

Telefonumu çıkarıp mesaj attım. Etrafta gürültü vardı, onu arasam duyamayacaktım.

Parmaklarım, ellerim titriyordu. Tam yazacağım sırada o mesaj attı.

"Bana iyi olduğunu söyle."

"İyiyim, sen?"

"İyiyim. Korkma sakın. Savaş başlıyor."

................

Bir dakika içinde ortalık karışmıştı. Öğretmenler toplanmış, ne yapacaklarını bilmez halde çeresizdi. Profesör az önce kısa bir telefon konuşması yapmıştı. Şimdi bekliyorduk. Öğrencilerin arasında güçlüler vardı evet ama çoğunluğu güçsüzdü. Buraya gelirlerse bir çok vampiri kaybedebilirdik. Büyüklerden bir kaçı buraya gelecekti sanırım. 

Okul ve yurtta kimse kalmamıştı. Okula saldırı olur diye düşünüyorlardı ve herkesin gözaltında olması gerekti. Bahçe kalabalıktı, herkes korkmuş sıradaki hamleyi bekliyordu. 

Okul kapısının önünde iki araba durmuştu. Sesten anlayabiliyordum.

Öğretmenler kapıyı açtığında vampir bölümüne Babam ve Yağız abi girmişti. Kurt bölümüne Yavuz bey ve diğer güçlü bir adamın girdiğini gördüm. Kapılar onlar girdikten hemen sonra kapatılmıştı.

Babam ve amcam profesörün yanına gittiler. Bir kaç dakika o şekilde onlar konuştu, biz korku ile durduk. Afra, Ateşin kolunun altında benim hemen yanımdaydı. Diğer tarafımda Emir duruyordu. Komik, neşeli hali gitmiş, yerine tedirgin ve tetikte bekleyen Emir gelmişti.

Bombanın atıldığı alan boştu. Orada onlarca büyücünün durması ile bir kaç öğrenci çığlık atmış, herkesin bakışı oraya çevrilmişti.

"Beklenen gün geldi."

Önde ki konuşan adamı hatırlıyordum. Ormanda bana saldıran grupta yer alıyordu. Babam gelip beni kurtardığında o adamı ben yere sermiştim. Yavuz bey onların kinci olduğunu söylemişti, beni görmemeleri iyi olurdu. Bu biraz zordu çünkü dördümüz de hemen onların bir kaç adım yanındaydık.

Gözleri öğrencileri taradığında yüzünde gülümseme oluştu. Hepsinin üstünde siyah ayaklarına kadar uzanan giysi vardı, şapkaları kapalı olduğundan yüzleri tam belli olmuyordu.

Babam, amcam ve profesör öğrencileri gerilerine alıp onların önünde durdular. Öğretmenler alt sınıfların önlerinde duruyordu. 

Profesör"Savaş okulda olamaz!"

"Bal gibi de olur."

Babam"Hıncınızı savunmasız öğrencilerden çıkartmamalısınız. Başka bir alanda olmalı!"

Adam kahkaha atıp tekrar etrafta gözünü gezdirdi. Babam bana kısa bir bakış attı. O da benim düşündüğümü düşünmüş olmalıydı. 

"Merak etmeyin. Biraz korkutalım dedik. Gitmeden önce biraz daha mı korkutsak? Savunmasız öğrencilerinizi mesela?"

 Gözleri öğretmenlerin arkasındaki alt sınıflara gitti. Korkuları çok fazlaydı, bu belli oluyordu. Öğretmenler onların önünü kapadığı için bu dikkat çekmişti.

Profesör"Sakın öğrencilerime zarar vereyim deme! Sonucunu kötü ödersin!"

Adam bakışlarını oradan çekip bu tarafa yönlendirdiğinde gözlerimiz buluşmuştu. Kalbim hızla korkuyla atmaya başladı. Adam o iğrenç gülüşünü bana yönlendirdi.

"Bakın burada kim var? Hatırlıyor musun bu kız bana vurmuştu."

Korktuğumu göstermemek adına yüzüme küçük bir gülücük yerleştirdim. "Vurmak değilde ona yere sermek diyelim. En son yumruklarım yüzünden bayılmıştın!"

SırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin