Hastane

1.7K 134 148
                                    


~Keyifli okumalar

İkisi de nefes nefese kalmıştı.

Adrien kızın kıpkırmızı gözlerine ve şişmiş dudaklarına bakınca pişman oldu.

Az önce çok ileri gittiğini düşünüyordu, kızı çok zorladığını..

"Ö-Özür dilerim Marinette.. Yani bu kadar ileri gitmemeliydim, seni zorlamamalıyd.."

Lafını bölen dudaklarına değen yumuşacık dudaklardı..

Bu belli belirsiz öpücük karşısında Adrien şaşkınlıkla gülümsedi. Hayal görüyor olmalıydı, az önce bir melekle neler yaşamıştı öyle..

Kız Adrien'in üstünde boylu boyunca uzanıp sessizce konuştu,

"Lütfen, sadece biraz dinlenmeye ihtiyacım var.."

Adrien gülümsedi ve kucağındaki kıza baktı. Onu böyle görmek çok güzeldi. Onu sevdiğini hissettirmeye çalışıyordu her fırsatta.

"Umarım hissediyordur." Diye geçirdi içinden. Onun  mutluluğunu çok önemsiyordu..

Kızın gece mavisi saçlarına küçük bir öpücük kondurdu.

Marinette kafasını kaldırıp oğlana baktı, o bakış herşeye değerdi..

Kız tekrar önüne döndüğünde Adrien kıpırdadı, şu soğumaya başlamıştı ve zatüre olmak istemiyordu.

"Marinette, su soğumaya başladı bence daha fazla kalmayalım."

Kız kafasını sallayınca Adrien onu kucaklayıp küvetten çıkardı.

Dolabın içinden bir havlu alıp kızı havluya güzelce sardı, yatak odasına götürdü.Şu banyo ve yatak odası dile gelse kim bilir neler söylerdi?

Marinette yatağın üzerinde oturmuş bileğini tutuyordu.

"Adrien, sargıları çıkarmamızın vakti gelmedi mi?"

"Saçmalama, Marinette daha 2 gün oldu.."

Kız yüzünü buruşturdu sarılar bileğine baskı yapacak, bu da silah tutarken dengesini bozacaktı.

Ölmeyi planlamıştı en başta, ama sonra ne olmuştu?

Birdenbire yaşmaya mi başlamıştı, hayır!

O gelmiş ve her şeyi değiştirmişti.

Keşkelerinin altında eziliyordu.

Kurtarıcısını reddediyordu..

Marinette somurtarak havluya vücudunu kuruladı. Adrien kızın rahatca giyinmesi için kıyafetlerini alıp banyoya geçti.

Birkaç dakika sonra ikiside giyinmiş ve saçlarını kurutmaya başlamışlardı. Aralarındaki derin sessizliği kızın çalan telefonu bozdu.

Marinette hızla oturma odasına koşup telefonu bulmaya çalıştı. Çok da uzun sürmeyen bir mücadeleden sonra telefonunu bulmuştu.

Arayan Ayla'ydı.

"Efendim, Alya?"

Karşı taraf birkaç saniye duraksadıktan sonra konuşmaya başladı.

"M-Marinette.."

Hıçkırıyor ve nefesi kesilerek kurduğu cümleler hiçbir anlam ifade etmiyordu.

KİLLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin