-Part 2
Kadına dikkatli bir şekilde baktı.
Elleri cebinde bir şey arıyor gibiydi..
Adrian yavaşça cebindeki tabancayı kavradı.
Ama kadın ellerini cebinden çekmişti, şimdi ise avcundaki bir nesneyi sımsıkı tutuyordu.
Adrian çemberden çıkması gerektiği hissine kapıldı.
Kadın ona doğru yürümeye başlamıştı.
Adrian silahın emniyet kilidini yavaşça açtı.
Kadın yürüyerek çemberin içine girdi, aralarında 2 metre ya var ya yoktu.
Adrian gerçekten gerilmişti.
Kadın yürümeye devam etti.
Son 1 metre, 70 cm, 50 cm ve yanından yürüyüp geçti..
Adrian anın şokuyla ne ateş edebilmis ne de kızı tutabilmişti.
Beyni vücudunu kontrol etmekte zorlanıyordu.
Kasılarak arkasını dönüp kızın ne yaptığını dikkatle izlemeye başladı.
Kız çemberin içinden çıkmadan yere eğildi, avucundaki şeyi yere sürttükten sonra Adrian olacakları anlamıştı.
Yerdeki yanıcı sıvı alevlenmeden birkaç saniye önce koşup kadını kolundan yakalamış ve yere düşmesine yol açmıştı.
Yakıcı alevler öngörülemez bir hızla etraflarını sardığında Adrian telefonda duyduğu cümleleri anımsadı,
"Alevlerden kurtulması gereken tek kişi sensin.."
Adrian 'ın ağzından ufak bir şaşkınlık belirtisi çıktı,
"Siktir!"
Birşeyler yapması gerektiğini düşündü,yerden kalkmak üzere olan kadının kollarını tek eliyle tuttu, bir dizini karnına bastırarak kalkmasını engelledi.
Adrian hızla ayağındaki bıçağı çıkardı ve kadının boğazına dayadı.
Kadın Adrian'ın gözlerine derin derin bakmaya başladı.
Ne ölüm korkusu vardı o gözlerinde ,ne de acıdan en ufak bir eser..
Bu gözler ona çok ama çok tanıdık gelmişti.
Şekli, büyüklüğü, kirpik yapısı..
Kadın Adrian'ın dikkatinin dağıldığını fark edip erkeğin gevşemiş ellerinden bileklerini kurtardı.
Ani bir hareketle bileğini döndürdü ve bıçağın yere düşmesini sağladı .
Adrian kadını tutmak için ayaklanmıştı ki kadın yerden Adrian'ın dizinin arka kısmına çok sağlam bir tekme savurdu.
Erkek dizlerinin üstüne yere düşünce Marinette yerdeki bıçağı eldivenli eliyle kavradı ve alevlerin üstünden atlayıp koşarak çıkışa yöneldi.
Koşarken silahını da kullanıma hazırlamıştı.
Peşinden duyduğu ayak sesleri ile erkeğin peşinden koşmaya başladığını anladı.
Çıkışa ulaşmak için 8 metresi kalmışken genç adam silahını ateşledi.
Ayağını hedef almıştı almıştı ama kurşun kızın botunu sıyırmış ve delinmesine yol açmıştı.
O delikten hafif bir kan sızıyordu.
Marinette anın sıcaklığı ile vurulduğunu hissetmemişti.
İki adım daha attı ve durdu.
Ayağına saplanan korkunç acıyla yüzünü buruşturdu.
"Arkanı dön!" diye bağırdı genç erkek.
Önünde arkası dönük bir şekilde duran kadın ise alaycı bir kahkahadan sonra konuşmaya başladı.
"Ne kadar da çocukça, ne o yoksa birazdan ellerini kaldır silahını at diye mi bağıracaksın?
Bir çocuğun beni öldürebileceğini düşünmelerine inanamıyorum."
Yüzündeki maske sesinin boğuk çıkmasına sebep oluyordu.
Taktığı peruk ise saçlarını gizliyordu.
Adrian da aynı alaycı tavırla konuştu;
"O çocuk tam 18 kişiyi hiç acımadan öldürdü ve 19.' sunu öldürmekten de çekinmez.
Aslına bakarsan yeminimi böyle bir insan için bozduğuma inanamıyorum ben de.."
O sırada kadın kendinden beklenmeyen bir tavırla arkasını döndü.
Adrian kadının siyah gözlerinin lens olduğu nu düşündü, vücudundaki hiçbir unsur gerçek değildi.
Kadın Adrian'ın gözlerine bakarak konuşmaya başladı.
"Seni çok iyi tanıyorum çocuk,
Seni sandığından daha iyi tanıyorum.."
Adrian ne olduğunu anlamadan önüne birkaç kutu düştü.
İçinden usulca geçirdi,
"Sis bombası."
Etrafını kaplayan beyaz duman dağılmaya başladığında katili bıraktığı yerde bulamadı.
Dizlerinin üzerine çöktü Adrian,
Kaçırmıştı..
- Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin🖤🖤
Bu arada arkadaşlar sıradaki bölümde aşırı Adrinette den ölebilirsiniz!
Sizleri çok seviyorum 🖤♾
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİLLER
FanfictionKız geçmişinin katilinin geleceğinin katili olmak için yaşıyordu. Erkek ise kız için yeminini bozmuştu. @psychobeautiful