Zerya

Zerya, daha annesinin karnında. Annesi 8 aylık hamile. Zerya'yı herkes erkek biliyor. Baba Kudret, doğunun en kıdemli ve zalim ağalarından. Yeni doğacak çocuğuna dünyayı hazırlamış. Erkek bebekler için ne varsa almış. Anne Züleyha olacaklardan haberdarmış gibi hep tedirgin, sabahlara kadar uyuyamaz olmuş; ya bu da kız olursa, der düşünür?! Kudret ağa gelip- gidip Züleyha'ya: " Oğluma iyi bak. Ona bir şey olursa seni yaşatmam! " der. Züleyha korkudan sadece susar ve çocuğun erkek olması için dua eder.
Sümeyye: " Hanımım senin bu durumun hiç hoşuma gitmiyor. Senin bir sıkıntın mı var? "
Züleyha: " Sümeyye sen benim durumumu biliyorsun. Benim 3 tane kızım var ve Kudret bir erkek çocuk istiyor. Eğer bu da kız olursa Kudret çocukla birlikte beni öldüreceğini söylüyor. Benim için çocuklarımın hepsi aynı fakat Kudret soyunu devam etmek için ille de bir erkek çocuk doğurmamı bekliyor. "
Sümeyye: " hanımım senin yerinde olmak istemezdim, lakin biliyorsun ben de hamileyim ve eşimle bir kızımızın olmasını istiyoruz. "
Züleyha:" Sümeyye ben seni hiç bir zaman bir çalışanım olarak görmedim.
Sen her zaman benim için bu ailenin bir bireyisin ve hayatımda ki her şeyi bir tek sen bilirsin. Zamanı geldi sırdaşım oldun, zamanı geldi çalışanım
ve ben sana kardeşim kadar güveniyorum!
Biliyorsun, benim hiç ailem olmadı.
Bu nedenle hep bir eksiğim vardı. Sende olmasaydın, emin ol ki ben bunca her şeyin altından kalkamazdım. Senin ben de emeğin çok, evet senden son bir şey istemek zorundayım ve bunu söylemeye de,
dile getirmeye de hakkım yok biliyorum. Fakat başka hiç bir çarem de yok. "
Sümeyye: " Hanımım elimden ne gelirse, başım gözüm üstüne yaparım. Sen'de bana hem abla, hemde arkadaş oldun. Asıl senin bende hakkın büyük. " Züleyha: " Sümeyye bizim doğumumuz birbirine çok yakın olacaktır.
Dilerim ki düşündüğüm gibi olamayacaktır. Fakat çocuğum ve kendi canım için kaygılanıyorum, eğer çocuğum kız olursa Kudret'in başımıza bir hal getirmesinden korkuyorum.
Sana diyeceğim çok büyük bir şey. Kabul etsen de, etmesen de anlarım.
Lakin beni kalpsiz olarak görme, bunu yapmak zorundayım."
Ve devam eder...
Sümeyye: " sen ve Rauf bir kızınızın olmasını istiyorsunuz. Kudret ise bir erkek çocuk istiyor.
Fakat erkek çocuğu olmazsa hem beni hemde bebeğimi öldüreceğini söylüyor. Bu ne benim, ne de kimsenin elinde olan bir şey. Yüce Allah nasıl isterse öyle olur! Fakat Kudret bunu anlamıyor.
Bu yüzden çok korkuyorum.
Sana diyeceğim şu ki eğer sen benden önce doğum yaparsan ve bebeğin erkek ise bunu hiç kimseye söyleme! Hatta Rauf bile bilmesin. "
Sümeyye:"
Çok şaşkın bir şekilde, neden? Hanımım ben hiç bir şey anlayamadım."
Züleyha: " Sümeyye ben çocuklarımızı değiştirebiliriz, diye düşünüyorum ve bunu yapmaktan başka hiç bir çarem de yok. Ben üç tane kız doğurdum, ayrıca bunun da kız olduğunu biliyorum. Sadece bu kızımı değil, diğer çocuklarımı da sana bıraksam gözüm arkada kalmaz ve senin en az benim kadar iyi bakacağına da eminim!
Sümeyye sen bunu benim için yapabilirmisin? " Sümeyye başka aleme gitmişcesine dalmıştır, nasıl olduysa bir anda irkilenir ve kısık bir ses tonuyla." hanımım bu benim ilk çocuğum biliyorsun değilmi? Evet kız çocuğu isitiyoruz, fakat erkek çocuğu da en az kız çocuğu kadar seveceğiz, oğlumuz da olsa, kızımız da olsa bizim için aynıdır. Sen benim hem ablam gibisin, hem de hanımımsın. Senin için canımı veririm ama bunu yapamam, evladımdan vazgeçemem.
Ne olur hanımım beni anla. "
Züleyha:" çaresizce elbette seni anlıyorum.
İnan bana başka hiçbir çıkar yol da bulamıyorum. Sen benim evlatlarıma nasıl düşkün olduğumu biliyorsun, onlar için canımı feda ederim. Fakat onlarında canları yanacak, onlarda benimle aynı şeyleri yaşayacak. "
Süvari:" hanımım müsait misiniz? Züleyha:" gel Süvari bir şey mi oldu? Süvari: " Kudret Ağam haber yollamış, büyük hanımım geliyormuş. "
Züleyha derin bir iç çekerek. Allahım canımı al der gibi yukarıya bakar. Sonra Süvari'ye dönerek "tamam Süvari ağana söyle hazırlık yapacağız." Sümeyye: " Hanımım inan çok dua ettim. Siz doğum yapıncaya kadar büyük hanımım gelmesin diye. Malasef dualarım kabul olmadı! Züleyha: " derin bir iç daha çekerek. Öyle görünüyor ki, benim ömrüm fazla kalmamış. Eğer bana bir şey olursa kızlarıma iyi bak. Onları hiç kimseye bırakma, kendi evlâdın gibi onları koru, kolla, bu sana vasiyetimdir."

Sümeyye: " Allah korusun Hanımım! Lütfen demeyin böyle her şeyde var bir hayır. Kim bilir belki Rahşan Hanımımın gelmesinde de bir hayır vardır.Züleyha: " sen Rehşan hanımını biliyorsun, o hiç bir zaman beni oğluna yakıştıramadı, beni herzaman hor gördü küçümsedi. Tek bir isteği var, o da bir erkek çocuk doğurmam, fakat olmuyor işte
Sümeyye benim elimde olmayan bir şey istiyorlar. Artık çok yoruldum, daha fazla dayanacağımı da sanmıyorum.
Bazen kızlarımı gizlice alıp gitmek istiyorum. Faka nereye gidersem gideyim Kudret'in şerrinden kurtulamayacağımı da biliyorum.
bizi bulup öldürürecekler diye gitmekten korkuyorum.
Sen söyle Sümeyye, ben hangi yolu deniyim? Önümde ölümden başka bir yol bulamıyorum işte."

Sümeyye: sesiz sesiz dinledikten sonra odasına gider. Uzun uzun düşünür. Hanımıma çocuğumu vermezsem ağam hanımımın başına bir hal getirir ve hanımıma ben sebeb olurum.
Oysa, o beni ailemden koruyup, sevdiğim adama kavuşturdu. Benim bütün mutluluklarımın sebebi hanımımdır! Şimdi ben onu nasıl ölüme bırakayım? Fakat çocuğumdan da ayrılmak istemiyorum. Hem versem bile Rauf'a ne diyeceğim? Bir karar vermem lazım, diye düşünür."

Sonra kapının sesiyle irkilleyip kendine gelir. Buyur der, gelen Arin'dir Arin: "kız abla senin neyin var, hasta mısın?
Sümeyye: " yok Arın hasta değilim, kendimi biraz kötü hissediyorum
dinlenmek istedim. "
Arin: " ya abla büyük Hanımım geliyormuş. İnan Züleyha hanımım için çok üzülüyorum. Eğer bu kez de bir kız çocuğu olursa hanımımı kapı önüne atarlar bak görürsün. Zaten Rahşan hanım Kudret ağamı kendisi evlendirmek için can atıyor. " Sümeyye: " Arin sen boşver bunları sen git mutfağa Halime'lere yardımcı ol, güzel yemekler yapın. Yoksa Rahşan hanımdan azar işitirsiniz."
Arin; " tamam abla gidiyorum. Sen gelmeyecek misin?" Sümeyye: " ben dinlenecegim yarım saat sonra gelirim."
Arin tamam deyip çıkar odadan. Sümeyye." Yok ben bunu yapamam.
Hanımımın hayatını tehlikeye atamam. Hem çocuğumun kız yada erkek olacağını da bilmiyorum daha, en iyisi hanımımın isteğini kabul edip onun içini rahatlatmak."

Ve kalkar Zuleyha'nın odasına gider. Kapıya gittiğin de Kudret ağa nın sesini duyar.
Bak Züleyha, benim oğlum bütün Mardin'in ağası olacak. Onun izni olmadan Mardin'den kuş dahi uçmayacak. O, benim tek varisim.
Bütün herşeyim oğlumundur!"
Züleyha: " peki ya kızların, senin için onların hiç mi değeri yok? "

Kudret bir anda sesizleşir ve en büyük kızını çağırır. Leyla'aaa! Leyla efendim baba? Gel şu silahımı al, avluda görünen güvercini vur! Leyla:" kısık bir sesle hayır baba! Ben bunu yapamam. Hem ben silah kullanmayıda bilmiyorum!"
Kudret'ağa nın  isteği de budur her ne kadar kızı olsa da yinede, kadınları hep yetersiz zanneder...

Oysa silah tutmakla, can yakmakla, kötülük etmekle adam olunmuyor. Asıl adamlık her kötülüğü yapma imkanı ve gücü varken yapmamaktır...

Zaten isterse kızlarına öğretir. Fakat o her şeyi, oğluna öğretme hayalindedir.
Kudret ağa:"  tamam Layla,
Sen gidebilirsin."
Layla oradan ayrılır.
Kudret ağa : " Züleyha'ya döner bak gördün mü?
Kızının yapamadığını oğlum yapacak, oğlum benim gibi olacak. Bütün Mardin halkı oğlum dan korkacak." Züleyha içinden düşünmektedir, daha fazla Kudreti ümitlendirme den her şeyi anlatacağım. Ne olacaksa bebeğim doğmadan olsun. Zaten başka çarem de kalmadı." Züleyha, Kudretin yanına çekingen ve korkuyla yaklaşır Kudret Züleyha'nın renginin solduğunu görünce, hemen heyecanlanır. "Züleyha oğlum mu geliyor?" Diye bağırır.  Züleyha
Kudret'ağa nın heycanını görünce, söylemekten vaz geçer. Sonra Kudret'ağaya dönerek. " hayır sadece biraz başım ağrıyor, o yüzden durgunum." Kudret ağa: " o halde niye ayağa kalkıyorsun? Çabuk git dinlen. Oğluma zarar gelecek.
Ben annemi karşılamaya gidiyorum, geldiğim de seni iyi göreyim! Anneme müjdeli haberi vereceğim. Erkek torununun olacağını söyleyeceğim! Biliyorsun annem uzun zamandır bu haberi bekliyor ki haksız da değil..." Züleyha: " tamam sen git, ben iyiyim merak etme." Kudret çıkar çıkmaz. Sümeyye kapıyı çalar hanımım müsait misin, gelebilir miyim? Züleyha: " gel Sümeyye..."

***