Zerya

Herkes uçağa biner. Özel uçak olduğu için isteyen istediği koltuk ta oturur. Züleyha ve Kayra hanım yan yana otururlar. Aslında Züleyha Kayra hanımla konuşmak için bilerek onun yanında oturur. Züleyha nın orada oturması Kayra'nın da hoşuna gider çünkü oda Züleyha ile konuşmak ister. Leyla ve diğer kardeşleri de ilk defa uçağa binme heyecanıyla her biri bir cam kenarında oturur. Züleyha: " İnsan ne olmadan yaşayamaz bilir misiniz? İnsan aç yaşar, susuz yaşar, evsiz, kimsesiz, hatta havasız bile yaşar ama insanın umudu tükendi mi insan yaşayamaz. Bir insanı yaşatmak istiyorsanız onun umudunu kırmayın. Belki onun umut ettiği başkası için küçük yada manasız olabilir fakat umut eden kişi için o umut hayattır, tutunmaktır yaşamaktır. Bir insana boş umut vermekte, onun umudunu kırmakta canına kıymaktır. Şimdi siz bizim az olsa dahi neden gittiğimizi biliyorsunuz fakat sizin bizi nereye götüreceğiniz ile ilgili hiçbir fikrimiz yok. Sadece kurtulacağız diye umudumuz var ve biz o umuda tutunarak uçuyoruz... Kayra: " evet, bende sizinle aynı fikirdeyim ve emin olabilirsiniz ki ben sizi çok iyi anlıyorum. Şimdi benim durumuma, hayatıma dışarıdan bakanlar için bu söylediklerim çok gülünç olabilir. Hatta eminim ki siz de bir uçak sahibi olan bir insanın sizi anlamasını beklemiyorsunuzdur ama hayat o kadar garip ki dün ekmek dahi bulamayanlar, yarın milyarder olabiliyorlar. Yeterki umudunuzu ve inancınızı kaybetmeyin. Evet biz Almanya Frankfurt'a uçuyoruz, orada yaşıyoruz. Eşim Stefan dünyaca ünlü bir senarist, aynı zamanda çok iyi bir yazar. Dünya'nın her yerinde onun kitapları satılmaktadır. İstanbul'a bir ay önce iş nedeniyle geldik, ben aslen Mardin'liyim fakat daha önce Türkiye'ye hiç gelemediğimiz için Mardini'de görememiştim ilk defa Türkiye'ye geldiğimiz için Mardini'de görmek istedim. Evet ben aslen Mardin'liyim yani benim babamın annesi Mardin'de doğmuş ve orada büyümüş sonra zoraki bir evlilik yapmış, babam ve amcam o evlilikten dünya'ya gelmişler. Babaannem çok çekmiş hem kendi babası tarafından hem benim babamın babası tarafından çekemediği çile kalmamış. O, da babamı ve amcamı alıp Frankfurt'a kaçmış, o gün bu gündür Frankfurt'a yaşıyoruz ve sizi böyle görünce geçmişimi yaşar gibi oldum, o yüzden hiç düşünmeden size yardımcı olmak istedim..."