Yeni bir günün sabahı, konakta son derece hareket var kimisi yolcu, kimisi ise telaşlı. Herkes kendi sorunlarıyla uyanmış yeni sabaha. Sümeyye: " Rauf gidecek misin?" Rauf: " malesef papatyam inan bu yolculuk beni de çok üzüyor. Fakat elimden de bir şey gelmiyor. biliyorsun ki biz emir kullarıyız, bize ne derler ise biz onu yapmak zorundayız! Yoksa Rahşan hanım bizi bir dakika kapısında barındırmaz. " Sümeyye : " biliyorum ama bu 6 yıl sonra ilk ayrılışımız olacak ve ben bu halimle seni yolcu etmeyi asla hayal etmemiştim. Rauf Sümeyye'ye sarılır uzun bir süre kokusunu içine çektikten sonra; Sümeyye'ile vedalaşıp İstanbul'la gider Sümeyye arkasından hüngür hüngür ağlamaya başlar. Halime yanına gelip "kız Raufun papatyası niye hemen soldun?" diyerek onu güldürmeye çalışır. Sümeyye: " göz yaşını silerek tebessüm eder ve "Halime inan ben Rauf'tan bir dakika dahi ayrı yaşayamıyorum. Şuan denizden çıkmış balık misaliyim. Bir ay nasıl dayanacağım? Hiç bilmiyorum.
Halime: " bak kızın geliyor, sen onu kucağına alınca Rauf'un yokluğunu bile hissetmeyeceksin. " Rahşan hanım balkon'dan bağırır Halime! Sümeyye! nerelerdesiniz? Sümeyye: " kız Halime çabuk gidelim, yoksa Rahşan hanım sabah, sabah canımıza okur. Halime Rahşan hanımın yanına giderek buyur hanımım? Rahşan saat 8 oldu siz hala boşboş dönüp dolaşıyorsunuz nerde kahvaltı, kahvaltı hala hazır değilmi ?
Sümeyye, o arada gelir ve Rahşan hanıma hanımım kahvaltı hazır buyrun gelin, Rahşan hanım: " Sümeyye Rauf gitti mi? Sümeyye: " evet hanımım saat 7 'de yola çıktı. Rahşan Mardin'nin hiç bir yerinde Züleyha'nın istediği yokmuydu ki? Züleyha 'ta Istanbul'la gönderdi Raufu? Sümeyye: " bilmiyorum hanımım bebek için önemli şeyler varmış, o yüzden gitti Rauf . Rahşan torunum için her şey feda, torunum için gittiyse sorun yok. Züleyha da oraya gelir.
Züleyha: " Sümeyye nasılsın iyisin inşallah? Raufu merak etme orada dayımın oğulları onu karşılayacaklar, ve istediklerimi alır almaz, gönderecekler. " Züleyha Anne hadi kahvaltıya gidelim, hepsi toplanıp kahvaltı yaparlar. Kudret ağa da çiftlikten gelir duş alır onlara katılır...
Mahmut gelip Kudret ağanın kulağına eğilerek Ağam, o dediğin işi yaptım Kudret tamam Mahmut git zamanı gelince uygularsın Mahmut gittikten
Sonra; Züleyha: " Kudret Mahmut neyi halledecek?" Kudret: " boşver sen bunları kafana takma der ve hayal eder. Züleyha ile Sümeyye'nin en son konuştuklarını, o gün onlar konuşurken Kudret ağa bütün her şeyi duymuş ve bebekleri değiştireceklerini anlamış. Rahşan hanım: " oğlum senin bir derdin mi var? Ben seni hiç iyi görmüyorum. Bir sorun yok değilmi?" Kudret: " kabaca bir of çekerek, yok, anne sorun yok. Biliyorsun,
Ben sorunun olduğu yeri tamamen temizlerim, hiç bir şey benim için sorun olmaz. "
Züleyha: " konuşmalardan tedirgin olur, size afiyet olsun ben kızlara bakacağım. " der. Mutfağa gider, Halime: " buyur hanımım bir şey mi istedin?" Züleyha: " yok halime öğlene az kaldı misafirler şimdi gelecekler. Siz gidin hazırlıklara başlayın Rahşan anneyi kızdırmayın. Ha bu arada Sümeyye nerede? Ona söyleyin, o odama gelsin. Onunla; konuşacaklarım var." Halime:" tamam hanımım Sümeyye gelince söyleriz." Züleyha odasına gider.
Rahşan hanım: " oğlum Züleyha'nın yanında birşey söylemek istemedim, fakat belli ki senin bir derdin var. Senin gözlerin de ateş fışkırıyor. birileri bir şey mi yaptı? Ne oluyor oğlum bana anlatacakmısın? " Kudret: " evet anne
Bir şeyler var, ama ben çözerim. Sen hiç merak etme." Rahşan hanım:" oğlum çözeceğini biliyorum, fakat bana anlatmanı istiyorum. Kudret ağa: " tamam anne misafirler şimdi gelir onlar geldiğinde her şeyi öğrenirsin. Rahşan hanım: "oğlum beni korkutuyorsun. Senin bu halin hiç hayra alamet değil, gibime geliyor..."
Derken Mahmut gelip "ağam bütün misafirler gelmiş, fakat hiç biriniz orada olmadığınız için söylenip; duruyorlar."
Kudret Rahşan hanımı da alır konağın en güzel ve şaşalı davet için hazırladıkları yere giderler. Kudret ağa: "Mahmut Züleyha ya söyle çabuk gelsin der Kudret ağa davet yerine gidince
Reşat ağa: " Kudret ağa! Bizmi seni karşılayacaktık? Oğlun olacak diye artık bizi karşılamayıda mı unuttun? Kudret ağa: "yok öyle bir şey Reşat ağa! Benim için dostlarım oğlandan daha değerlidirler. Oğullarım yok ama sizin gibi dostlarım var der...
Reşat ağa: " biliyorum Kudret ağa takılıyorum sana!
Züleyha: " Sümeyye ben çok korkuyorum. Kudret her şeyi biliyor gibime geliyor. " Sümeyye:" hayır hanımım ağam öyle bir şey duysaydı bizi, o an öldürürdü. " Züleyha: " evet haklısın. Fakat hissediyorum, birşeyler var. Kudret yüzüme bile bakmıyor artık. Oğlum da demiyor. Banamı öyle geliyor, yoksa gerçekten bir şey mi var bilmiyorum. " Sümeyye: " yok hanımım ya siz kuruntu yapıyorsunuz,
hem herkes sizi bekliyor.
Çabuk hazırlanın çıkın, yoksa Rahşan hanım buraya gelir. " Züleyha: "tamam Sümeyye inşAllah dediğin gibidir hadi kızları çağır çıkalım. " Sümeyye tamam hanımım hemen çağırıyorum. Sümeyye Leyla'nın odasına gider . Leyla hazırlanmış, o kadar güzel olmuş ki adeta bir meleği andırıyor masumiyeti ve güzelliği.
Sümeyye: " Leylam bune güzellik? İnşAllah yüzün kadar bahtın da güzel olur. "
Leyla teşekkürler Sümeyye abla! Sümeyye: " hadi gidelim annen seni bekliyor. Leyla ve Sümeyye. Züleyha'nın yanına gelirler. Züleyha kızının güzeliği için tedirgin olur. çünkü
Kızı güzel olduğu için, hemen görücüleri çıkar ve Züleyha da Kudreti tanıdığı için hemen evlendireceğini bilir. Kızı daha küçük olduğu hâlde;
Züleyha kızım keşke bu kadar güzel giyinmeseydin, senin için korkuyorum.
Leyla neden ki? Anne istersen gidip başka bir şey giyiyim, geliyim? Züleyha yok kızım gönlünden bunu giymek geçmiş inşallah içimden geçenler başına gelmez ve hepsi birlikte davet verdikleri yere, giderler oraya gittiklerinde Kudret gelip hiç bir şey bilmiyormuş gibi onları karşılar ve Züleyha ya sandalyeyi çekip oturmasını söyler. Züleyhanın içi rahatlanır. "Sümeyye haklı, ben fazla kuruntu yapıyorum diye düşünür.
Bütün misafirler gelir Züleyhay'ı Kutlarlar. Kudret uzaktan bir kiralık katil gibi Züleyha'ya bakmaktadır. Öbür taraftan bütün mutfaktakiler sekiz tane kuzuyu harlanmış ateşin özerinde hazırlamaktalar. Kudret: Mahmut! diye çağırır. Mahmut buyur ağam? Kudret ahçılara söyle çabucak yemeği hazırlasınlar. Hazırlıklara başlayacağız, Rahşan hanım: " oğlum ne hazırlığı?" Kudret olan biten her şeyi Rahşan hanıma anlatır. Rahşan hanım fenalık geçirse de bunu kimseye hissettirmemeye, çalışır. Züleyha, onların durumlarından hiç hoşlanmaz ve birşeylerin olacağını hisseder...
Yemekler hazırlanır herkes oturur yemeklerini yerler. Kudret ağa daha yemekler bitmeden; Halil ağaya seslenir. Halil ağa! Herşey tamam mı?
Halil iğrenç, iğrenç kahkaha atarak! Kudret bizim için 20 yıl önce tamamdı da sen eksiktin biliyorsun, şimdi bekleme sırası sende...
Biraz da sen bekle!
Rahşan hanımın da keyfi yerine gelir. "Hiç sorma Halil ah bende en az sizin kadar bekledim bu günü, buna emin olabilirsin."
Yemekler toparlanır. Kudret herkese kalkmamasını söyler herkes oturduğu yerde Kudretin sürprizini merak eder.
Züleyha da merak ve korku içinde Kudret'in ağzından çıkan kelimeyi merak eder...***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zerya
General FictionZerya, daha annesinin karnında. Annesi 8 aylık hamile. Zerya'yı herkes erkek biliyor. Baba Kudret, doğunun en kıdemli ve zalim ağalarından. Yeni doğacak çocuğuna dünyayı hazırlamış. Erkek bebekler için ne varsa almış. Anne Züleyha olacaklardan haber...