Güney:Arkadaşlar tamam, hadi evlere dağılalım dinlenelim. Neyse ki okul yok.
Eylül:Bence de
Meral:Ee hadi gidelim o zamanKapının önünden çıktığımızda diğerlerine seslendim.
Eylül:Şey ya ben telefonumu içeride unuttum siz gidin ben gelirim.
Eylem:Ben de geleyim mi?
Eylül:Yok yok sen eve git ben biraz dolaşıp öyle gelicem. Bir yere uğramam gerekiyor.
Eylem:Tamam canım.Onlar giderken ben de içeri girip teşefonumu aldım. Ve sahile gittim. Sonunda beklediğim kişi geldi. Yusuf.
Eylül:Yusuf
Diyip koşmaya başladım. O da beni görünce kollarını açıp bekledi ona sarıldığımda beni etrafında döndürmeye başladı.Yusuf benim çok yakın herkesten yakın arkadaşımdı. Esleme bile anlatmadıklarımı ona anlatırdım. Beni indirdikten sonra kolunu omuzuma attı ve yürümeye başladık.
Yusuf:Kızım bu ne hal böyle
Eylül:Sorma ya dün bir yere gittik arkadaşlarla hepimiz orada sızmışız.
Yusuf:Ee gel o zaman sizin eve gidelim ben de Elif teyzeyi çok özledim. Ve Yağız amcayı.
Eylül:Eylemle abim duymasın bunu.
Yusuf hadi taksiye küçük.
Eylül:Hala mı ya
Yusuf:Hala ya
(Yusuf:Yusuf Çim. Hala mükemmel yaratıcı isimler.)Eve geldiğimizde annem bizi karşıladı babamda evdeydi ben Yusuf herkesle salonda otururken odaya üstümü değiştirmeye çıktım. İlk önce banyoma girip yüzümü yıkadım. Banyodan öıkınca karşımda gördüğüm kişiyle ufak bir çığlık attım. Eylem aşşağıdan seslendiğinde sorun olmadığını böcek gördüğümü söyledim.
Ali:Ayıp ama, beni böceğe benzetmen.
Eylül:Sen başka şeylere benzetmediğime dua et. Ayrıca senin burada ne işin var? Aşağıda abim ve babam var Yu- var da var.
Ali:Kim o çocuk?
Eylül:Ya sanane be adam sanane sen ne karışıyorsun bana.
Ali:Eylül!
Eylül:Sesini yükseltme Eylem gelcek abim gelcek biri gelcek çık şuradan artık.
Ali:Gelsinler ya gelsinler.
Eylül:Ali bak yalvarırım git benim başım belaya girecek.
Ali:O zaman hiç gitmem.
Eylül:Sen bilirsin uyuz.Hemen kapıdan kafamı uzatım aşağı nağırdım
Eylül:Abi, baba gelin lütfen. Abiii korkuyorum.
Onlar koşarak gelirken arkamı döndüğümde Alinin olmadığını gördüm. Endişeyle geldiklerinde böcek gördüğümü ve çok büyük olduğunu söyledim biraz baktıktan sonra abim konuştu.
YavuzbBurada böcek yok Eylül
Eylül:Ya ben bağırınca korkup kaçtı herhalde
Yavuz:O sese ben de kaçardım
Eylül:Abiii
Elime aldığım ilk yumuşak eşyayı abime fırlattım
Yavuz:Ben de seni seviyorum fıstık. Hadi biz çıkalım da üstünü değiştir.Çıktıktan sonra balkona çıktım aşağı baktığımda Aliyi evine girerken görmemle rahat nefes alıp üstümü değiştirmeye başladım. Üstüme rahat bir şeyler giyip aşağı indim, Yusuf gitmek için ayağa kalkmıştı, ne kadar kalması için ısrar etsem de gitmişti.
Elif:Eylül, Eylem kızlar bir mutfağa gelin.
EyEy:Noldu anne?
Elif:Gidin de şu karşı evden bir yumurta isteyin kızım kek yapıcam.
Eylül:Anne şöföre söyle bir marketten alsın gelsin.
Elif:Kızım saat kaç? 11 gece 11 market mi kalır bu saate?
EylembBu saatte kek mi yapılır anne?
Elif:Ay çok konuştunuz yürüyün hadi.Oflaya puflaya evden çıkıp karşı eve gittik burası Ali'nin eviydi. Bu yüzden gelmek istememiştim. Kapıyı Ali açtı, açınca yüzüne gıcık bir gülümseme yerleştirip kapının girişine yaslandı.
AlibNoldu Eylül, beni mi özledin?
Eylül:Hee işim gücüm yok seni özliycem. Mecbur kalmasam şu yüzünü bile görmek istemem.
Eylem:Iı hani ben de buradayım ya arkadaşlar.
Ali:Naber Eylem, ne istemiştiniz kızlar.
Ayşe:Ali kimmiş oğlum?
Ali:Boşver anne
Alinin annesi kapıya geldiğinde bize gülümsedi biz de ona gülümsedik.
Ayşe:Ali kızlar arkadaşın mı?
Ali:Maalesef
Ayşe:O nasıl söz oğlum, kızlar girsenize içeri.
Eylem:Yok teyzecim biz 2 tane yumurta alıp gidelim, annemiz bekliyor.
Ayşe:Siz kardeş misiniz? Çok benziyorsunuz.
Eylül:Evet, ikiziz
Ayşe:Benim de Ali'min ikizi vardı. Ama doğumda kaybettik.
Ali:Anne
Eylül:Başınız saolsun
Ayşe:Saol kızım saol, durun ben getireyim.Alinin annesi gittikten sonra Ali yine bize döndü.
Ali:Sen kesin beni görmek için yumurtayı bahane ettin dimi.
Diyio göz kırpınca ben de acımadan karnına yumruk attım. Acıyla kıvranırken annesi geldi
Ayşe:Alın kızlar. Ali noldu sana oğlum.
AlibBir şey yok anne karnıma sancı girdi bir an
Eylül:Geçmiş olsun Ali, iyi akşamlar
Diyip eve döndük. Odamda oturup kitabımı okurken Yusuftan mesaj geldi. Sokağın sonundaki parka çağırıyordu. Üstüme bir hırka alıp dışarı çıktım, parka geldiğimde kiöse yoktu. Bir anda burnuma bir şey tutulmasıyla gözlerim karardı.2 gün sonra
Ali:Ya nerede bu kız? Çıldırıcam, Eylem o gün siz eve gitmediniz mi?
Eylem:Gittik, gittik ama sonra noldu bilmiyorum, eve girdik yukarı odasına girdi hatta.
Ali:Ya nerede o zaman bu?
Eylem:Bilmiyorum ya bilmiyorum
Güney:Abi tamam gitme kızın üstüne.
Ali:Ya o Burak bir şey yaptıysa. Yok ben burada elim kolum bağlı duramam aramaya gidiyorum.Ali hızlıca Eylülün odasından çıkıp gitmişti.
Songül:Sevgili bu niye bu kadar endişelendi.
Güney:Kendine bile itiraf edemediği bir şey yüzünden.
Songül:Anladım
Güney:Sen iyisin dimi
Songül:İyiyim yani iyi olmaya çalışıyorum.
Güney:Eylülü bulucaz.Ali Eylülü arayıp duruyordu sonunda yorulup parka gelmişti. Parktaki küçük gölcüğün içindeki telefon dikkatini çekti. Biraz yaklaştığında bu telefonun eylülün olduğunu fark etti. Telefonu alıp koşarak polise gitti.