19
Dersten sonra dışarda gezmeye başladık.
Ali:Hiç hayal kurdun mu?
Eylül:Neyle ilgili?
Ali:Gelecekle ilgili.
Eylül:Kurdum..
Ali:Pekii içinde ben var mıyım?
Eylül:Bilmem orası sana bağlı.
Ali:Nasıl?
Eylül:Bırakmazsan olabilirsin
Ali:Önceki ders ne demiştim.
Eylül:O zaman varsın.
Ali:Anlatsana biraz
Eylül:Şu ağacın altına oturalım anlatırım.
Ağacın altına oturduğumuzda Ali kolunu amzuma attı bende naşımı göğsüne yaslayıp anlatmaya başladım.
Eylül:Üniversiteyi bitirmişiz, ben mimar sen de avukat olmuşsun. Hatta biz nişanlıyız. Yakında evlenicez. Ben evin her şeyiyle ilgileniyorum. Yuvayı dişi kuş kurar hesabı.
Ali:Son rüya gibi bir düğünle evleniyoruz. Balayına Hollandaya gidiyoruz.
Eylül:Evliliğimizin ilk yılı ülke ülke dolaşıyoruz.
Ali:Sonra bir tane kızımız oluyor.
Eylül:Kız mı?
Ali:Evet gözleri, saçları aynı sen.
Eylül:Sen çok iyi bir baba olursun.
Ali:Evlilikten uzak bir adama evlilik hayali kurdurdun. Sen nir başkasın.
Eylül:İyi ki seni sevdim
Ali:İyi ki seni sevdim.
Eylül:Belki de Burak olmasaydı.
Ali:Böyle olamayabilirdik. Ama keşke onları sana yaşatmamış olsaydı.
Eylül:Ben olanları unuttum. Sen de unut. Mutlu olalım artık.
Ali:Mutlu olalım
Zil çalınca kalkıp sınıfa çıktık.
4 YIL SONRA
Sonunda mimarlık fakültesini kazanmıştım. Hayallerimdeki gibiydi her şey. Ben mimarlık Ali de hukuk fakültesinde okuyor. Ve şuanda nişanlıyız. Hayallerimiz bir bir gerçekleşiyordu. Şuanda Aliyle el ele sahilde dolaşıyoruz.
Ali:1 yıl sonra.
Eylül:1 yıl sonra artık evli olucaz.
Ali:Sonsuza kadar.
Eylül:Seni çok seviyorum.
Ali:Seni çok seviyorum.
Eylül:Eve gidelim mi artık, soğuk oldu.
Ali:Tamam ben bırakayım.
Arabaya binip eve doğru yola çıktık. Araba evin önünde durunca Alinin yanağına öpücük nırakıp çekildim, ama Ali durur mu? Durmaz. Beni kendine çekip uzunca öpmeye başladı. Geri çekildiğimizde ellerimi de öptü
Eylül:Görüşürüz sevgilim.
Ali:Görüşürüz canım.
İnip eve geçtim. Yine midem bulanmaya başlamıştı. Alinin yanındayken de bulanıyordu ama telaşlanmasın diye çaktırmıyordum. Eylem birkaç defa doktora gidelim dese de gitmek istememiştim.
Eylül:Eylem sen yine mi buradasın?
Eylem:İyiki bir evlendim ya, her geldiğimde laf arkadaş.
Eylül:Tamam tamam sustum, Ekin napıyor?
Eylem:Napsın aynı işte.
Eylül:Hala bozuk mu aranız?
Eylem:Evet ya.
Eylül:Sıkma canını düzelirsiniz. Bak Aliyle bana ne kavgalar ettik ne ayrılıklar yaşadık. Seneye evlenicez.
Eylem:Haklısın. Hem niz evliyiz bir tartışmadan hemen kolay kolay ayrılmayız.
Eylül:Evet.
Dışarda korna çalınca Eylem ayaklandı.
Eylem:Ekin geldi galiba ben gidiyorum tatlım
Eylül;Görüşürüz canım.
Eylem gittikten sonra ben de odama geçtim. Yine midem bulanmıştı hemen tuvalete gidip çıkarttım. 2 günde bir kusuyordum. Artmaya başlamıştı. Ama normal bir hastalıktır diyerek hastaneye gitmiyorum.
ERTESİ GÜN
Sabah telefon sesiyle uyandım. Baktığımda arayanın Ali olduğunu gördüm.
Eylül:Ne var ya
Ali:Aşkıma noldu ya
Eylül:Ya uykudan uyandım ondan
Ali:Oo sen her sabah böyle oluyorsan
Eylül:Ya tamam hadi ne söyleyecektin.
Ali:Kahvaltıya gidelim diyecektim.
Eylül:Tamam
Ali:Aşağıdayım
Eylül:Hazırlanıp iniyorum.
Hazırlanıo aşağı indim. Alinin elinde nir sürü oyuncağın olduğu poşetler vardı.
Eylül:Bunlar ne?
Ali:Kahvaltıdan sonra nir yere gidicez
Eylül:Tamam
Kahbaltı yaptıktan sonra arabayı sürdü. Geldiğimiz yer KOŞUYOLU KIZ YETİŞTİRME YURDU.
İçeri girdiğimizde bir sürü kız çocuğu yanımıza geldi. Yanımıza gelmeyen 2 yaşlarında bir kız çocuğu vardı. Ben onun yanına gittim.
Eylül;Merhaba, benim adım Eylül. Seninki ne?
Azra:Azya
Eylül:Ne güzel ismin varmış. Azra
Ali:Canım?
Eylül:Bak abisi bu Azra
Ali:Merhaba Azra ben de Ali
Çocuklarla biraz oyun oynadıktan sonra yurttan çıkarken Azra arkamızdan koşmaya başladı. Koşarkrn düşünce hemen yanına gittik. Ağlıyordu, kucağıma alıp susturmaya çalıştım, Ali de saçını okşamaya başladı. Azranın gözleri de benim gibi yeşildi. İncecik ve küçücüktü.
Geri ona geliceğimize dair söz verip çıktık yurttan.
Eylül:Çok tatlıydı
Ali:Azra mı?
Eylül:Ever, daha 2 yaşındaymış
Ali:Yazık, annesiz babasız kalmış bu yaşta
Eylül:Bizim çocuğumuz da öyle olmaz dimi
Ali:Olmayacak.
Arabayla eve geldik. Yağmur yağdığı için Ali de eve geldi. Yağmur dinene kadar evde durdu.
Ali:Hala onu mu düşünüyorsun?
Eylül;Evet.
Ali:O zaman yarın yine gidelim.
Eylül:Olur
Ali:Yağmur da durmuş, ben gideyim artık.
Eylül:Bu gün burada kalsan
Ali:Niye?
Eylül:Fırtına falan çıkarsa ben korkarım.
Ali:Tamam kalırım.
Eylül:Eylemin odasını hazırlayım sana.
Ali:Tamam
Gece Ali Eylemin eski odasında ben de kendi odamda yattım
Sabah kahvaltı ettilten sonra Ali gitti. Ali gittikten sonra kapı çaldı. Kapıyı açmaya gittiğimde karşımda Burak'ı gördüm. Hapisten çıkmış mıydı? Elindeki silahı bana doğrultunca gözlerim dolmaya başladı. Sonra kahvaltıdaki konuşmalarımız aklıma geldi
FLASHBACK
Ali:Sen yine kötü bir rüya mı gördün?
Eylül:Yine aynı rüya. 4 yıldır aynı rüyayı görüyorum Ali. Sana bir şey olacak diye korkuyorum.
Ali:Seni asla bırakmam ben.
Eylül:Ben de seni asla bırakmam
FLASHBACK SON
Bırakacak mıydım onu? Gidecek miydim? Ben bunları düşünürken Burak konuşmaya başladı.
Burak:Yıllardır hapishanede seni düşündüm. İntikam almayı planladım şimdi tam zamanı.
Eylül:Yapma...
Burak:Nişanlanmışsınız? Bu da size nişan hediyem olsun dimi.
Eylül:Yalvarırım yapma
Burak:Görüşürüz sevgilim.
Gözlerimi kapattım. Ve 3 el silah sesi geldi. Yavaş yavaş vücudumda mermilerin acısını hissetmeye başladım. Sıcaklık hissediyordum. Ağzıma kan tadı gelmeye başladı. Bu acıya daha fazla dayanamayıp gözlerimi kapattım.
ALİ
Telefonumu unuttuğumu fark edip evden geri Eylüle doğru gittim. Arabadan imdiğimde kapının açık olduğunu fark ettim. Bahçede diye düşünürken kapının önündeki kanlı eli gördüm. Son gücümle koştum. Kapıya geldiğimde Eylülü kanlar içinde yerde yatarken görünce ne yapacağımı şaşırdım.
Ali:Eylül. EYLÜL UYAN LÜTFEN AŞKIM YALVARIRIM.
(Şarkı tavsiyesi:Ölünce Sevemezsem Seni)
Ali:Aşkım bırakma beni, bırakma!
Ambulans gelince hemen hastaneye gittik. Hızlıca ameliyata aldılar. Çok korkuyordum. Ona bir şey olursa yaşayamazdım.
