17
Ali:İçeri almayacak mısın?
Eylül:Önce bir soru sorucam.
Ali:Sor
Eylül:Yiğit Göktürk, tanıyor musun?
Ali:E-Evet, üvey abim. Sen nereden tanıyorsun?
Eylül:İçeri geç anlayacaksın
Ali içeri geçince Yiğit ayağa kalktı
Yiğit:Bunun ne işi var burada?
Ali:Asıl bu soruyu sana sormalı
Yiğit bana yaklaşıp kolunu omzuma attı ve
Yiğit:Müstakbel nişanlımın evine gelirken sana sormayacaktım herhalde.
Ali:N-Nişanlım derken. Eylül?
Eylül:Ne nişanlısı ya
Yiğit:Eylemin sevgilisi varmış senin yokmuş. Bu durumda sevenleri ayırmak iyi olmaz.Alinin sinirlendiğini yumruğunu sıkmasından anlayabiliyordum.
Eylül:Ali...
Nejdet:Eylül hanım biz hazırlıklara başlayalım isterseniz
Ali:Ne hazırlığı lan ne hazırlığı, defolun gidin bu evden. Eylül kimseyle nişanlanmayacak evlenmeyecek.
Nejdet:Siz neden karar beriyorsunuz buna
Ali:Çünkü ben Eylülün sevgilisiyim.
Nejdet:Ama Eylül hanım..
Ali:Aramızda ufak bir tartışma yaşandı o kadar.
Yiğit:Kardeşim, bence sevgilinin sefalet çekmesini istemezsin.
Elif:Onlar sefalet çekmeyecekler. Ben varım burada
Nejdet:Ama siz Yiğit beyin eş-
Elif:Değilim biz ayrıldık. O yüzden onun işiyle, maddi durumuyla ilgili olan şeyler beni ve kızlarımı ilgilendirmez. Ayrıca kendisi kızlarımın velayetini bana verdi.
Nejdet:Yiğit bey o zaman bir şey yapamayız. Kızlar reşit değil ve anneleri izin vermediği sürece böyle bir şey gerçekleşemez.
Yiğit:Ama..
Ali:Aması falan yok, defolun şimdi buradan.Onlar gittikten so ra annem ve Eylem bizi yalnız bırakmak için yukarı çıktı.
Eylül:Teşekkür ederim.
Ali:Önemli değil, kim olsa aynı şeyi yapardı. Gidiyim ben en iyisi
Eylül:Sen? Niye gelmiştin?
Ali:Ha şey, teşekkür etmeye
Eylül:Niçin?
Ali:Yaren
Eylül:Önemli değil kim olsa aynı şeyi yapardı.
Ali:Görüşürüz o zaman
Eylül:Görüşürüz.
Ali gittikten sonra yukarı odama çıktım. Ben odaya girer girmez Eylem de arkamdan geldi.
Eylem:Hayırdır.
Eylül:Ne var?
Eylem:Ali az önce aşağıda sevgiliyiz dedi. Sen hiöbir şey demedin.
Eylül:Ne yapabilirdim sevgilim değil diyip abisiyle mi nişanlansaydım.
Eylem:Ha barışmadınız yani
Eylül:Barışmadık
Eylem:Ee peki o niye gelmiş
Eylül:Yarenin onu aldattığını söylediğim için teşekkür etmeye gelmiş.
Eylem:YAREN ALİYİ ALDATTI MI?
Eylül:Sessiz olsana kızım
Eylem:Ay pardon. Ee sen naptın?
Eylül:Alinin yanına gittim. Anlattım, ilk başta inanmadı biraz tartıştık falan. Sonra Yaren geldi ben Yarenle konuşurken de Ali duydu.
Eylem:Senin elime noldu
Eylül:Bir şey yok ya gelirken düştüm. Elimi sürttüm.
Eylem:O bir şey yapmadı dimi
Eylül:Kim?
Eylem:Ali
Eylül:Yapmadı, izin vermem zaten.
Eylem:Senin canın çok acıdı, onun da acıtmasına izin vermem. Sen benim her şeyimsin
Eylül:Sende benim canımsın.
Eylem:Neyse ben çıkıyım sende biraz dinlen.
Eylül:Tamam iyi geceler.
Eylem:İyi geceler.Eylem çıktıktan sonra telefonuma gelen mesajla gözlerimi araladım.
Ali'm:İyi geceler. Tekrardan özür dilerim.
Aliyle ayrıldığımızda telefondaki kayıtını değiştirmemiştim. Hala Ali'm diye kayıtlıydı.
Eylül:Sorun değil, iyi geceler.Telefonu kapatıp kafamı yastığıma koydum. Ve kendimi uykuya teslim ettim.
SABAH
Sabah uyandım ve okul üniformamı giyinip aşağı indim.
Eylem:Kuzum Ali beni aradı acil onların oraya gitmen lazımmış.
Eylül:Acil mi?
Eylem:Ay bir şeyi de iki defa anlattırmayın yahu.
Eylül:Tamam ben çıkıyorum o zaman okulda görüşürüz.
Eylem:Görüşürüz.Elime masadaki kızarmış ekmekten birini alıp yola çıktım. Biraz yürüdükten sonra Alinin evinin önüne gelmiştim. Kapıyı çaldım. İçerden hiç ses gelmiyordu. Tekrardan çaldım. Sadece Ali değil annesi de açmıyordu kapıyı. Biraz daha çaldım. En sonunda evdeki hizmetli açtı kapıyı.
Hizmetli:Buyrun kime bakmıştınız?
Eylül:Ben Alinin arkadaşıyım
Hizmetli:Buyrun kendisi odasında okula gitmek için hazırlanıyordu.
Eylül:Teşekkürler.
Yukarıya doğru merdivenleri yavaş yavaş çıktım. Duvarlarda hep Alinin fotoğrafları vardı. Yukarı çıktığımda Alinin olduğunu düşündüğüm odanın kapısını çaldım. İçerden ses gelmiyordu. Tekrar çalıp bu sefer Aliye seslendim. Yine ses gelmeyince kapıyı açıp odaya girdim. Ali odada yoktu. Banyosunun kapısı da açıktı. Oraya doğru yaklaşınca yerde yatan Ali'yi gördüm. Hemen yanına gidip uyandırmaya çalıştım.
Eylül:Ali ali uyan Ali
Nabzına baktım. Yavaştı. Yere düşen bardağı görünce iyice korkmaya başlamıştım.
Eylül:Ali lütfen uyan lütfen. Yardım edin!Seslerime gelen hizmetli hemen ambulansı aramaya başladı.
Eylül:Yalvarırım uyan Ali lütfen. Sana bir şey olursa naparım ben Ali
Hareket etmiyordu korkum gittikçe artmaya başlamıştı. Sonsuza kadar ayrı kalacakmışız gibi hissediyordum.
Ambulans gelince hemen Aliyi hastaneye götürdüler. Zehirlenmişti. Midesini yıkadılar. Ama yeterli olmamıştı. Alinin durumu iyi değildi. Bazen kötüye bile gidebiliyordu...