Eylül ders çıkışı Eylemin yanına gidip ondan fikir istedi. Eylem duyduklarıyla şok olmuş ve bunu Merale anlatmıştı. Neyse ki Meral herkese anlatacak bir kız olmadığından üöü toplanıp düşünmeye başladı.
Meral:Geç karşısına anlat her şeyi
Eylem:Meralcim canım biz neden plan yapıyoruz. Ali Eylülü dinlemediği için dimi
Meral:Ben konuluyum
Eylül:Dinlemez başka bir çözüm bulmak lazım.
Eylem:Ahaa buldum. Dinleyin şimdi
Eylem planını anlatmıştı, kızlar da planı onaylayınca songüle haber verdiler ve hastanenin yolunu tuttular.
Songül Güneyi arayıp hemen hastaneye gelmesini istemişti.
SongülbGüney Aliyi de al hastaneye gelin çabuk
GüneybNoldu kızım niye geliyoruz
Songül:Eylülün çok ateşi çıktı havale geçiriyor. Aliyi sayıklıyor al da gel, kardeşim çok kötü.
Güney:Tamam dur.
Güney telefonu kapatmış ve Aliye dönmüştü
Güney:Kanka Eylül
Ali:Özür mü diliyor
Güney:Yok kötü bir şeu
AlibNoldu? Eylüle bir şey mi oldu söylesene
Güney:Çok ateşi çıkmış kızlar hastaneye götürmüşler seni sayıklıyormuş
Ali:Tamam tamam gidelim hadi
Ali ile Gümey taksiye atlayıp hastaneye gelmişlerdi. Eylül odada uyumuş kızlar da dışarıda bekliyorlardı. Erkekler gelince songül güneyi kenara çekip olanı biteni anlattı. Ali odaya girdiğinde Eylülün baş ucundaki çiçeği gördü. Üstünde bir not vardı
"Ne kadar beni kandırmış da olsan, iddia için duygularımı hiçe de saysan geçmiş olsun Eylül"
-Atakan
Yazıyordu. Ali her şeyi yanlış anladığını anlayınca küçük bir küfür salladı.
Eylül:Küfür etme
AlibEylül, iyi misin?
Eylül:İyiyim
Ali:Ben çok
Eylül:Dileme, sen napabilirdin ki, nereden bilebilirdin.
Ali:Eylül ben kendime bile itiraf edemediğim bir şey söyleyeceğim şiödi sana ama ben hiç hazır değilim.
Eylül:İlk defa söylediğin için mi?
Ali:Galiba, ya Eylül ben seni çok seviyorum be kızım.
Eylül:Bende seni çok seviyorum be. Ya Ali sen bir daha bana trip atma.
Ali:Tamam atmam.
Diyip Eylüle yaklaşmaya başladı. Ve tam o sırada içeriye Güney ve kızlar girdi.
Ali:Zamanlamanıza sokayım ya
Meral:Niye napıyordunuz ki
Eylül Aliye hadi açıkla bakalım bakışı attıktan sonra Ali konuşmaya başladı.
Ali:Size ne, sevgilimle naptığımı size söylemek zorunda mıyım?
Herkes:Ne sevgilin mi?
Eylül:Ni sivgilin mi? Ne o çok şaşırdınız
Eylem:Ay şaşırdık tabi, neyse neyse. Eniştemsin artık Alicim
Ali:Bana çene yapcaksan Ali olarak kalayım Eylemcim.
Eylem:Yok ya sadece alışverişe gelirsin o kadar.
Güney:Geçmiş olsun kardeşim.
Herkes çıktıktan sonra Ali Eylülün yanına oturdu.
Ali:Sen iyisin dimi
Eylül:Ali ben zaten hep iyiydim
Ali:Numara mı?
Eylül kafasını sallayınca Ali kaşlarını çatıp odadan çıktı. Eylül de bir hışımla çıkınca karşısında gülen bir Ali gördü.
Eylül:Gıcıksın gıcık
Ali:Gıcık olduğumu biliyordun.
Eylül:Biliyordum.
Ertesi gün
Okula gittiğimde kapıda Alinin beklediğini görüp yanına gittim. Tam sarılcakken bir adım geriye gidip kaşları çatık bir şekilde yüzüme bakmaya başlamıştı. Ben de boş boş ona bakıyordum.
Ali:Bu etek çok kısa değil mi canım
Eylül:Ay ali ödüm koptu yine bir şey oldu diye
Ali:Tamam tamam gel sarıl sevgiline
Sarılmadım hızlıca sınıfa çıkıp çantamı Eylemin yanına bıraktım ve sıraya oturdum.
Ali de peşimden gelip çantamı aldı ve yanındaki sıraya koydu.
Ali:Canım kalkıp yerine geçer misin?
Yerimden kalkıp Alinin yanına oturdum. Ama hala trip atıyordum. Yanıma oturup kolunu omzuma attı. Sonra sınıftakilere seslenip konuşmaya başladı.
Ali:Bana bakın bu kıza yürüdüğünüzü, koştuğunuzu veya uçtuğunuzu görmeyeceğim haberiniz olsun. Yoksa çok pis döverim.
Herkes tamam diyip önüne dönünce kulağıma yaklaşıp
Ali:Kıskanıyorum kızım
Eylül:Ben senin kızın değilim
Ali:Sen benim kızımsın, güzel kızımsın. Kalnimdeki çıkmayan lekeyi çıkartansın.
Eylül:Gerçekten mi?
Ali:Gerçekten
Kolumu omzuna doladım hemen ve hoca geldi derse başladık.
Biraz kısa oldu ama bu aralar çok doluyum bir şey yazamıyorum, yazınca da kısa yazabiliyorum aklıma da bir şey gelmiyor, idare edicez biraz artık.
