2. Bölüm "Başrol"

1.2K 73 4
                                    

Kafamdaki soru işaretlerini nasıl gizleyebilirdim? Ya da suratımdaki garip ifadeyi?

Şu an karşımda duran koca ayak bana arsızca bakarken bu pek mümkün müydü bilmiyordum.

"Kalben Hanım, repliklerinizi biliyor musunuz?"

Sağ tarafta oturan Eymen Bey bana tek kaşını kaldırarak baktığında kafamı salladım.

Parmağını şıklattı. Bu haydi başla anlamına geliyordu.

Derin bir nefes aldım. Birisinin gözlerine bakmam ve odaklanmam gerekiyordu. O zaman çok daha gerçekçi oynuyordum.

Jüriler arasında bakışırken koca ayağın gözlerine kilitlendim.

"Eğer sana olan hislerimi anlatmamın bir yolu olsaydı hiç çekinmeden dile getirirdim, inan bana. Ama sana olan hislerim birkaç tane cümleyle anlatılacak kadar basit değil."

Gözlerimi doldurdum. Şanslıydım ki istediğim zaman ağlayabilme yeteneğim vardı. Bu bir oyuncu için oldukça iyi bir avantajdı.

Biraz daha gerçekçi olmasını istediğim için elimi kalbime koydum ve devam ettim. Bu esnada da kendime komutlar vererek hareketlerimi yönlendiriyordum.

"Beni terk etmene rağmen seni neden sevdiğimi bilmiyorum. Evet, belki aptalın tekiyim! Ama şunu bil ki ben seni sevdiğim için kendimi hiç pişman hissetmedim. Ama sen..."

Başını yere eğ, burnunu çek. Aferin sana Kalben! Şimdi başını kaldır ve yaşlı gözlerinle jürilere bak.

"Neyse... Ben senin için bir anlam ifade etmiyorum. Bunun farkındayım. Yıllardır... Fakat benim de yapabileceğim bir şey yok sevgilim. Sensiz olmaz, olmuyor."

Nefesini titreterek ver, yutkun. Bitti!

Jürilere beni alkışlarken Aslı Hanım bana tek kaşını kaldırarak baktı.

"Oldukça yeteneklisin. Tebrikler. Ama diğer oyuncu adaylarına da bir şans tanımak istiyorum. Sıradaki!"

Kapının önünde az önce beni çağıran kadın, içeriye panikle girdi.

"Başka kimse yok Aslı Hanım, sanırım aniden saat ve zamanı değiştirdiğimiz için gelen kimse olmamış."

İçeri giren kadın korkuyla dudağını kemirirken Aslı Hanım derin bir nefes aldı. Gözleri bana döndüğünde hafifçe gülümseyerek aslında şu an ki durumdan ne kadar memnun olmadığını belli ediyordu.

"Özgür Bey, Eymen Bey siz ne düşünüyorsunuz Kalben Hanım'ın performansı konusunda?"

Eymen Bey, yıllardır televizyonda çeşitli dizi ve filmlerde rol almış iyi bir oyuncuydu. Yaşı da oldukça gençti. Yirmi yedi yaşında olmasına rağmen kendisinden daha büyük ve bu sektörde daha çok bulunmuş oyunculardan bile  daha iyi olduğunu söyleyebilirdim. Kızların arasında da oldukça popüler olan Eymen Bey'in açıkçası bende çok büyük bir hayranıydım.  Yani bu filmde onunla oynamak benim için mükemmel bir şeydi! Hayallerimin ötesindeydi adeta!

Ama o koca ayaklı salak burada ne arıyordu gerçekten bilmiyordum. Ama sanırım o Özgür Karderen'di. Bir dakika eğer o gerçekten Özgür Karderen'se ve Karderen Ajans'ın da sahibiyse...

Kafamda sirenler çalıp dururken o koca ayağın, Özgür Karderen olmamasını diliyordum. Çünkü eğer öyleyse değil ben oyuncu olma hayali kurmayı, herhangi bir ajansın önünden bile geçmeyi bırakmalıydım.

"Merhaba Kalben Hanım. Ben Özgür Karderen. Karderen Ajans ve daha birçok şirketin sahibi. Açıkçası..."

Allah belamı vermesin benim! Ya da yok versin! Ben, neden bu kadar salakça davranmıştım ki? Ama o salağın Özgür Karderen olduğunu nereden bilebilirdim. Adam doğru düzgün televizyonda falan da gözükmüyordu. Nasıl tanımam!

Şu an burada olmasam kafamı duvara duvara vurur, kalan son nöronlarımın da ölmesini sağlardım.

"... ama ne olursa olsun oyunculuğunuzu beğendim. Hayat rolü sizin. Hayırlı olsun."

Ne, ne, ne? Aldım mı?

Kendime söverken Özgür Bey'i tam dinleyememiştim açıkçası. Tek bir şeyi çok iyi duyduğuma emindim.

"Hayat rolü sizin."

Özgür adlı koca ayak ayağa kalktıktan sonra,

"Sözleşmeyi en kısa sürede imzalayalım. İsteklerinizi belirledikten sonra ajansa gelirseniz size vakit ayırabilirim. Üç gün içinde gelirseniz çok iyi olur."

diyerek ağır adımlarla önüme geldi ve durdu. Cebinden çıkardığı kartviziti bana uzattığında bir an şaşırsam da kartviziti aldım.

"Teşekkürler! Çok sağ o-"

Daha sözümü bitiremeden önümden geçip gittiğinde ben hala üzerimdeki şoku atlatmaya çalışıyordum.

Eymen Bey ve Aslı Hanım da bana hayırlı olsun dediklerinde,

"Çok teşekkür ederim. Sizinle çalışmak benim için büyük bir onur." diyerek onlara olan saygımı belli etmeye çalıştım.

Eymen Bey güzel gülümsemesiyle bana karşılık verdi. Bana doğru ilerlerken o da önümde durdu ve elini omzuma koyup,

"İyi şanslar rol arkadaşım."

diyerek yanımdan geçerek çıkış kapısına doğru ilerledi. Aslı Hanım da kafasıyla bana selam vererek çıktığında gözlerimden akan yaşları durduramadım. Rolü kapmıştım! Sonunda bir filmde başrol oyuncusu olacaktım. Ve partnerimde Eymen Özyurt'tu!

Bende çıkış kapısından dışarı çıktığımda Cem hemen yanıma geldi.

"Kız ne oldu? Niye ağlıyorsun? Alamadın mı rolü? Ya senden başka aday da yoktu? Kızım, Kalben cevap versene? Tövbe ya!"

Cem soğuk ellerini yanaklarıma koyduğunda bir anda irkildim.

"Ne yapıyorsun salak? Aldım rolü!"

Cem zaten çıkık olan gözlerini daha da büyüterek bana bakarken,

"Ne? Oha! Bak şaka yapmıyorsun değil mi? Anam, anam, anam! Aman Allah'ım sonunda şans yüzümüze güldü!"

İkimizde birbirimize sarılarak sevinçle zıplarken birden Cem beni kendisinden ayırdı.

"Kız o senin salak dediğin adam da çıktı oradan, kim ki o? Ya aslında tanıdık da geliyor ama. Neyse neden içerideydi o?"

Dudağımı ısırdım. Cem kaşlarını çatarak bana bakıyordu.

"Oymuş. Karderen Ajans'ın sahibi, Özgür Karderen."

Cem ellerini ağzına götürdü. Bir elini başına götürdüğünde,

"Hiiiih, kızım asıl salak senmişsin! Bende diyorum bir yerden tanıdık geliyor? İyi de seni nasıl kabul ettiler ki? Ben olsam kapıdan içeriye bile almazdım."

diyerek beni azarlarken. Kafasına bir tane vurdum. Nasıl bir çenesi varsa artık vurmadan düzelmiyordu. Aynı tüplü televizyonlar gibi.

Cem acıyla kafasını ovuştururken Özgür Bey'in bana verdiği kartı Cem'e gösterdim.

Cem elimdeki karta bakakalırken derin bir nefes aldım.

"Hayır Cem. Şu an bu önemli değil. İnsanlar her zaman hata yapabilirler değil mi? Kabul edildiğime göre bir sorun yok. Hem ben ne yapar eder Özgür Bey'in gönlünü alırım."

Kafamı dikleştirirken gülümsedim, gülümsedik. Uzun zamandır hiç yapmadığımız bir şeydi bu.
...
..
.

Kusursuz PlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin