6. Bölüm "Savunmak"

776 64 27
                                    

Selam arkadaşlar, yeni bir bölümle daha sizlerleyim. Umarım yeni bölümü beğenirsiniz. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar...

...

Gözlerimi davet edilen diğer insanlar üzerinde gezdirirken bir yandan üzerimden kalkan yük yüzünden hafifliyor, diğer yandan ise yanımda Özgür Bey'in olması yüzünden gerginlikten ölüyordum.

Açıkçası gelmesi beni çok mutlu etmişti. Ama neden gelmişti, nasıl gelmişti? Bunlar beynimi yiyip duran düşüncelerdi. Yanımda duran uzun boylu heybetli adam, her ne kadar beni rahatsız etse de şu an varlığı bana güven veriyordu. Çünkü eğer o olmasaydı şu an büyük ihtimalle dalga geçilip, eziliyor olurdum.

Hayatıma bir erkek sokma fikri uzun zamandır kafamda olan bir düşünceydi. Fakat sorun şuydu ki güven duygum pek de dengeli sayılmazdı. Ayrıca çok hassa ve kırılgandım da. Her kelimeden farklı anlamlar çıkarabilecek kapasitedeydim. Bu yüzden eğer bir sevgilim olacak olsaydı benden sıkılıp terk etmesi çok olasıydı. Ve ben asla bir daha terk edilmek istemiyordum.

Yalnız kalma hissinin ne kadar can yakıcı ve ağır olduğunu bildiğimdendi bu korku. Tekrar bir ipe sarılıp da sonra yere çakılmak istemiyordum. Çünkü artık o kadar güçlü değildim.

"İyi misin?"

Sesin geldiği yöne döndüğümde Özgür Bey'le göz göze geldim. Gözleri çok dikkatli bir şekilde bana bakıyordu. Bir an afallamış hissetmeme sebep olan bu gözler, nefesimi kesti sanki. Hafifçe kafamı sallayıp önümdeki kadehe döndüm. Kırmızı şarap bardağa çok yakışmış bir şekilde duruyordu. Bardağın şeklini almış, asilce varlığını belli ederken bir yudum aldım. Boğazımı yakarak giderken ağzımda bıraktığı tatlı tadı sevmiştim.

Özgür Bey yan masadaki tanıdıklarının yanına gitmek için ayrıldı. Bende bu esnada etrafa boş boş bakmakla meşguldüm. Sıkılınca gözlerimi yine kadehe çevirip kırmızı şarabı izlemeye başladım.

"Kalben, sen misin?"

Kafamı kaldırıp karşımda duran adama baktım. Bu, Hakan'dı. Bir zamanlar aşk mektubu yazdığım ve o mektubu herkese gösterip duygularımı küçümseyen alçak!
Yanındaki güzel ve çekici kadınla bana bakarken yanındaki kadın,

"Hakan, bu kim? Tanışıyor musunuz yoksa?"

diyerek küçümseyici bakışlarını bana yöneltti. Kendini ne sanıyordu? Bana nasıl bu kadar kötü bakabilirdi? Sanki herkes doğar doğmaz oyuncu mu oluyordu? Sadece Hakan'ın şansı yaver gitmişti. Daha doğrusu kadınlarla olan şansı!

Hakan hafif bir kıkırdamayla kadının kulağına bir şeyler fısıldadı. Kadın da gülerken, ikisi de bana döndü.

"Nasılsın iyi misin? Baya uzun zaman oldu. Hiçbir var mı bir şeyler? Başkalarına da mektup yazdın mı?"

Gülerek adeta beni yerin dibine sokarken, ben ellerimi sıkıp kendimi tutmaya çalışıyordum.

"Hayır, senin gibi olabileceklerinden bir daha böyle işlere kalkışmadım. Sen neler yaptın? Kaç zengin kişiyle daha sevgili oldun meşhur olmak için?"

Hakan sinir olmuş bir şekilde büyük bir kahkaha atarken dudağını ısırdı.

"Ben en azından bir şeyler yapıyorum! Senin gibi kaç yıldır sürünmüyorum Kalben Hanım!"

Gözlerim dolmaya başlarken yutkundum. Pislik damarıma damarıma basıyordu.

"Laflarına dikkat et de konuş! Sen kendini ne sanıyorsun?"

Kusursuz PlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin