Evet.. adını bile bilmediyim (taş kardeşiniz) türkce konuşarak bana kapak yapmıştı,bendekalmisdim mal gibi.Abim evi terk edip gitdiyinden beri nereye gitdiyini bilemediğim için ingilizceyi öyrenmişdim.Ama burak onu bulmak için yurt dışına gitmeyi komşuya bile gitmezdim ben.Görduyünüz gibi aşırı "sosyal" kızım..
Gel gör ki evimden bu kadar uzakta yad ülkede benim dilimi konuşan ama ne yazık ki beni suçlu sayan bir komserle tanışmışdım.Evet komsermiş beyfendi.4Yıl türkdilli ülkelerde hizmet etmiş.Onlara kendimi haklı çıkaracak hiçbirşey sóyleyemiyordum.Passaportlar da sahte,üstelik zanlıyla aynı yüze sahibim.Tebrikler,cehenneme geri dönüşü olmayan bilet kazandın!!
Beni kameraya geri götürdüler.Artık korkmaya başladım.Bu iş yalnış anlaşılmakdan çıkmışdı.Adamlar resmen beni suçlu olarak yargılıyorlardı.Sonuç olarak benim dilimi anlayan ama herkesden çok suçlu olduğuma inanan komisere seslendim parmaklıkların arasından:
-Ahjushi bana bak!lütfen! benim nerem suçluya benziyor Allah aşkına?! ben burak banka soymayı masa üstündeki şekerleri bile çalamıyorum bayramda.. sağîrmısın be adam seninleyim!
Ne söylediyimi kaale bile almayan komiser "sağîrmısın" lafımdan sonra bir döndü,kameranın önüne geldi dedim ahanda işim bitdi gebertecek beni!Geri-geri gidip duvara yaslandım.Îçeriye girdiyinde afalladım:
-aa.. şşey ahjushi ben.. duymadığını sandım.
Bakışlarındakı anlaşılmaz ifadeyle bana nefesini duya bilecek kadar yaklaşdı:
-jane,bu oyunlara ne gerek var? zaten adamlarım bu gece senin kim oldugunu anlayacak.Aa birde.. teknolojinin bu kadar ileri gitdiyi ülkede güvenlik kameraları hapishane odalarını görüntüleyemiyor malesef" dedi ve tüylerimi ürpertecek kadar piç gülümseme sergiledi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AL SANA KORE!
Narrativa generaleÖzür dilerim ama hikayelerde ana karakter ülkeden kenara çıkınca ya onu prensesle karıştırırlar ya da multi milyonerin kızıyla.. Ama sabıkalı suçluyla karıştırmak nedir abicim?!! Korede ünlüleri görüp resim çekineceyim derken etrafımı birsürü polis...
