Keyifli Okumalar!
Ha Neul⭐
Banyodan gelen su sesleriyle gözlerimi aralayabilmiştim sonunda. Sabahları kalkıp hazırlandıktan sonra işe gitmek aşırı zordu. Her sabah 9'da iş başı yapıp akşama kadar koltuğun tepesinde kıçım resmen uyuşuyordu ve saatlerce Jungkooksuz kalıyordum. O kadar paranoyak bir insan olmuştum ki eski yıllardan dolayı, Jungkook ile ayrı kalınca bir daha görüşemeyecekmişiz gibi geliyordu. Sanki yasaklanacaktı. Evet, dört senedir evliydik ve ben bunu düşünüyordum, saçma şeyler düşünürdüm. Bu bir kuraldı. Benim en kalıcı özelliğim buydu işte.
Su sesi kesildikten kısa bir süre sonra banyonun olduğu kapı açıldığında arkamı dönmek için bir gayret göstermemiştim. Arkam dönük olduğu için uyuyor olduğumu düşünecekti ve ben de bozuntuya vermeyecektim açıkçası. O uyandırınca günüm daha güzel başlıyordu.
"Ha Neul-ah~" dedi melodik bir şekilde. Gözlerim kapalıyken gülümsedim.
"Her gece film izleyip uyumak ne Ha Neul? Kalkamıyorsun işte." dediğinde döşeğin çökmesinden anladığım kadarıyla yatağın üzerine oturmuştu.
Elleri belimi sararken kıpırdandım. Dudaklarını boynuma bastırıp geri çektikten sonra yüzümden defalarca öptü. Burnuma dolan şampuan kokusuyla gülümsedim ve yatakta sırtüstü konuma geldim. Eli diğer yanımda sabit duruyorken tepeden bana bakıyordu.
"Günaydın..." diye mırıldandım.
Gülümseyerek yüzüme eğildi ve dudaklarımızı birleştirip geri çekildi. "Günaydın."
Yatakta iyice gerildikten sonra esnedim ve kurulanmaya çalışan Jungkook'a baktım.
"Koşuya mı çıktın?" dediğimde kafasını salladı. "E hani ben de gelecektim?" diye huysuzlandım.
"Sabah seni kaç kez uyandırmaya çalıştığımdan haberin var mı? Gözlerini açmadın bile. Ben de çıktım ve sen geldiğimde bile uyuyordun." dedi ve devam etti. "Ama artık yataktan çıkma vakti. Hava çok güzel, dışarda kahvaltı edelim."
"Jungkook... İstemiyorum. Git ne yiyorsan ye." dediğimde havluyla saçlarını kuruturken ters ters bana baktı.
"Öptüğümde bir kediye dönüşüyorsun. Şimdi ne oldu birden?" dediğinde yatakta dikleştim.
"Kalitesiz bir sabah oldu. Canım biraz daha senden istiyor." dediğimde güldü.
Altına siyah dar kotunu giydikten sonra üstüne dolaptan bir gömlek aramaya koyuldu. Her gün onu bir eğlence şirketine göndermek yeterince zor durumken, içinde gayet seksi göründüğü şeyler giyiyordu. Gerçi basit bir eşofmanla bile seksi görünüyordu...
"Ben de kaliteli geceler istiyorum. Karım yanımda film izlerken sıkıntıdan uyuyakalmak... Biraz kötü." dediğinde ayaklanırken gözlerimi devirdim.
"Abartma, iki gecedir film izliyorum sadece. İş yerindekiler önerdi. Ne yapayım?"
Beyaz gömleğini iliklerken sırıtarak bana baktı. "Biz daha güzel filmler çeviriyoruz."
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Eee..." dedim elbise seçtiğimde. "Bugün ne yapacaksın şirkette?"
Parfüm sıkarken bana baktı. "Yeni çıkış yapacak olan çaylak kız grubu için toplantı yapılacaktı. Sahneleri için pratik yapacağız."
Kafamı sallayıp derin bir nefes aldığımda üstümdeki gecelikten kurtulup siyah elbisemi üstüme geçirdim. Lavaboda işlerimi halledip çıktıktan sonra makyaj aynasında saçlarıyla uğraşan Jungkook'un yanına geçip makyaj yapmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Affair: Upside Down
FanfictionKötü günler geride kalmış, atlatılan onca şeyin ardından derin bir nefes vermişlerdi. Bu sefer çok daha güvende, çok daha huzurlu hissediyorlardı. Geçmişe dönüp baktıklarında tüylerini ürperten sayfalar sonsuza dek kapanmış sanıyorlardı. Hepsinin te...