Sen masmavi denizde yemyeşil ormananı göremezsin ama ben senin gözlerinde ölülerin bile şahit olamayacaği cenneti gördüm :)
Doruk ;seni böyle görmek beni çok üzüyor keşke acılarını biraz olsun hafiflete bilsem .
Ezhar; yanımda olman bana yetiyor doruk kendimi iyi his edeyorum biraz canım yanıyor ama iyi olacağım üzülme benim için böyle olması gerekiyormuş .
Doruk;ezhar bana hala anlatmamakta kararlımısın meriç neden sana böyle kelimeler söyledi sizin iyi arkadaşlar olduğunuzu ve şimdi neden bu duruma geldiğinizi bilmediğini söyledi tuğçe.
Ezhar ;doruk bu konuyu konuşmak istemediğimi söyledim lütfen anlayış göster o sırada tuğçe ve emre gelmişti ziyaretime tuğçe doruğa haber vermesini söyleyince oda onu arayip şimdi uyandığımı söylemiş tuğçede emreye haber vermis beraber hastaneye gelmişlerdi .
TUĞÇE
Tuğçe; merhaba diyerek içeri girdi hemen arkasında emre vardı oda bize selam vererek arkasından odaya girdi .tuğçe nasılsın ezhar yemin ederim ömrümden ömür gitti bizi nasıl korkuttun bilemezsin seni iyi görmek biraz olsun içimi rahatlatti diyerek sarıldı bana .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
EMRE
emre ; oğlum sen akıllanmazsın çocukmusun sen yola koşarak hiç etrafına bakmadan atlanırmı sen yine ucuz sıyırmışsın sana çarpan adam hala şokta adamı emniyet müdürlüğünde tutuyorlar sen uyanmadan bir işlem yapamıyorlarmış suç kimde adamın dedine göre aniden yola atmamışsın .
Ezhar; ne olduğunu tam hatırlamıyorum ama adamın bir suçu yok bu tamamen benim dikkatsizliğim .
Emre; senin ifadeni alması için bir görevli gelecekmiş birazdan gelir herhalde kapıdaki görevli öyle söyledi.
Ezhar;tamam diyerek cevap verdim benim yüzünden kimse suçlansın istemem annem ve babamda durumumu öğrenmek için içeri girdiler şimdi biz çıkacaz görevli ifadeni alacak tamammı oğlum dedi annem tamam diyerek kafamı salladım görevli gelip ifademi aldiktan sonra çıkmıştı babam kaç gündür işe gitmiyorum artik gitmek zorundayım peki baba ben iyim beni merak etme hem annemle dorukta burda ayrıca tuğçe ve emrede geldi sorun dil babam ben doktorla konuştum bir iki güne durumun böyle iyiye gitmeye devam ederse seni taburcu edebileceklerini söyledi umarım bir an önce burdan çıkarım çok daraldım diye cevap verdim .
Bir süre emre doruk ve tuğçeyle sohpet ettiktan sonra onlarında gitmek zorunda olduklarını söyledi .
Tuğçe; biliyorsun okulda bir parti verilecekti ezhar dedi yarın olacak parti sanırım gitmiycem ben dedi emre benimde hiç gidesim yok aslında onların partiye gitmelerini istiyordum çünkü giderlerse orda neler olduğunu söyle bilirlerdi neden aklım hala meriçte bütün bana bu yaşattıklarına rağmen yinede onu merak ediyordum elimde dildi aklim unut diyor kalbim hala onun için çarpıyor o kadar emek ettik şimdi gitmiycem diyorsun tuğçe emre sende gitmelisin en azından eğlenmeseniz bile orda olmalısınız peki diye cevap verdi tuğçe gideriz ama sensiz olacağını hic tahmin etmezdim dedi tuğçe.
Ezhar ; bu sene böyle olacağı varmiş her sene düzenleniyor seneye inşallh diyerek güldüm benimle vedalaşıp gittiler doruk yanı basımdan hiç ayrılmıyordu annem içeri girip oğlum ben eve didip sana temiz çamaşırlar getirim peki anne iyi olur kaç gündür böyleyim artık rahatsız oluyorum demiştim annem eve gitmek için dışarı çıkmıştı açmısın ezhar sana bir şeyler almamı istermisin dedi doruk aslında acıkmıştım ama canım bişey istemiyordu çok aç dilim diye cevap verdim tamam ben biraz dışarı çıkacam birazdan dönerim dedi doruk .
Az sonra elinde yiyecek ve içeceklerle gelmişti sana yiycek bir şeyler getirdim hem güç toplaman lazım hastane yemeklerini bilirim pekte iştaş açıcı dil dorusu diyerek güldü haklısın diyerek bende güldüm yemekleri çıkarıp önüme koydu hangi içeceği sevdiğini bilmediğim için bir kaç tane aldım canın hangisini çekerse onu içersin elime çatalı alıp yemeye çalıştım ama elim ağzıma yaklaşmıyordu elimi kaldırdım an ağrı his ediyordum bırak dedi doruk çatali eline alip yemeğin bir parçasını batırdı sonrada bana doğru uzatti bu ana kadar annem hariç kimse yemeğimi yedirmemişti utanarak ağzımı açtım kafamı aşağı eğiyordum ezhar dedi doruk .
Doruk;kafanı kadirmazsan sana nasıl yedireceğim yükarı bak yüzüme iyce yaklaştı elini çenemin altına koyarak başımı yükarı doğru bakmamı sağladı çok yakından bakıyordu utancımdan gözlerimi kaçırmıştım ama onun eli hala çenemi tutmuş durumdaydı neden utaniyorsun diye sordu .
Ezhar;kendimi birden küçük bir çocuk gibi his ettim oysa gözlerini kaçırmadan bana bakmaya devam etti neden böyle bakıyorsun bana diye sordum ?
Doruk;ezhar bu halinle bile çok tatlisin .
Ezhar ; lütfen bana böyle bakmayı kesermisin .
Doruk ; neden Bakmak istiyorum rahatsızımı oldun ?
Ezhar ;bilmiyorum kendimi tuaf hissediyorum.
Doruk ; lütfen benden rahatsız olma sana bakmak istiyorum çünkü bana huzur veriyor bakışların . Sen masmavi denizde yemyeşil ormanı gördünmü ben senin gözlerinde ölülerin bile şahit olamayacağı cenneti gördüm böylesi bir şans kimseye nasıp olamaz .
Ezhar;böyle konuşması beni dahada utandırmıştı yüzümün kızardığını his dediyordum yemeğimi verdikten sonra yastığımı düzeltmek için eğilmişti bilerek yapıyormus gibi üzerime eğilerek iki elini yastığımın biri sağıma bir elinide soluma koymuştu kulağıma yaklaşıp şimdi rahatmınsın dudakları kulağımın altına gelecek şekilde duruyordu dahada yaklaşıp beni yanağımdan öptü ve başını göğsüme bir süre yasladı canımın acıycağından korktuğu belli oluyordu başını çok hafifçe yaslamıştı. Onun bu hareketi çok hoşuma gitmişti gözlerimi kapattim onun kokusunu alabiliyordum çok güzel kokuyordu yavaşca başını kaldırdı ve yine gözlerime bakti çok tatlisin Bal böceğim .
