•Hypatia Hales'in Bakış Açısı•
Myrtle Warren'ın ölüm haberini aldığımda nefesimin kesildiğini hissettim. Sanki karnıma güçlü bir yumruk yemiştim. Bunu beklemiyordum. Tom, Dumbledore'un bana verdiği tarihten daha önce 'sırlar odası' nı açmıştı. Hazırsız yakalanmıştım. Tarih çizgisi değişiyordu ve ben avantajımı kaybediyordum. İlk kaybı vermiştik. Bunu engelleyebileceğimi düşündükçe karnıma birbiri ardına yumruklar inmeye devam ediyordu. Şimdi sırada Tom'un suçu zavallı Hagrid'e atması vardı. En azından bunu engellemeliydim. Odamda bir ileri bir geri yürümeye başladım.
"Hypatia lütfen sakin ol. Korktuğunu biliyorum, ben de korkuyorum." dedi Agnes yorgun gözlerle.
Yatakhaneden çıkmak yasaktı. Burada kapana kısılmıştık ve git gide bu kapan canımı yakıyordu.
"Çok kötü hissediyorum." dedim Agnes'ın yanına otururken.
"Ben de öyle."
Vücudum titriyordu. Agnes sırtıma battaniyesini sardı ve sırtımı sıvazlamaya başladı. Bir süre öylece oturduk.
"Müdür Dippet bunu yapanı bulacaktır." diye ekledi.
Bulamayacaktı. İşte tüm sorun da buradaydı.
"Birazdan dönerim."
Üstümden battaniyeyi atarak yataktan kalktım. Tom Riddle ile konuşmaktan başka çarem yoktu. Tam aşağı inecekken bir gürültü koptu. Slytherin ortak odasına Müdür Dippet ve bakanlıktan geldiğini tahmin ettiğim birkaç kişi daha girdi ve erkeklerin odalarına doğru yöneldiler. Şimdi herkes odasından çıkmış olan biteni izliyordu.
Müdür Dippet asasını boğazına dayayarak sesini yükseltti. "Herkes odalarına geri dönsün!"
Hepimiz mecburen odalarımıza geri döndük fakat merakıma engel olamayıp kapıyı araladım. Bu sefer gerçekten Tom Riddle'ı yakalamış olabilirler miydi?
"Yaratığı bulduk!"
Agnes da yanıma yaklaşıp aralık kapıdan dışarıyı izlemeye başlamıştı. İkimiz de nefesimizi tutmuştuk. Karanlık olan Slytherin ortak odası bu gece bir kat daha karanlık görünüyordu.
"Roselle'yi rahat bırakın. O kimseyi öldürmez!"
Avery'nin sesini duyunca şaşkınlıktan bağırmamak için elimle ağzımı kapattım. Masmavi cübbeli seherbaz yılanı büyü yardımıyla bir kutunun içine hapsetti. Diğer iki seherbaz ise Avery'nin kaçmasını engellemek için onun koluna girmişlerdi. Avery onlardan kurtulmak için çırpınıyordu.
"Ben hiçbir şey yapmadım! Bırakın beni!"
O çırpındıkça canını daha çok yakıyor olmalılardı ki Avery'nin acı bağırışları sessizlikte yankı yapıyordu. Gözlerimi kapatmak zorunda kaldım. Gördüğüm bu utanç ve haksızlık sahnesi sonsuza kadar zihnimden silinmeyecekti. Agnes'ın elini omzumda hissettim.
"O sadece bir çocuk." dediğini duydum bir kadın sesinin.
"O bir katil."
Oraya çıkıp 'o yapmadı' diye bağırmak istedim fakat bu sefer de ben haksızlığa seyirci kaldım. Suç Hagrid yerine Louis'e atılmıştı. Bunun şaşkınlığıyla gözlerimi tekrar açıp odayı taradığımda Tom Riddle'ın kolona dayanmış bir şekilde olan biteni izlediğini görmüştüm.
Burada bir canavar varsa o da Tom'du.
~~~
Hogwarts yaralarını sarmaya çalışıyordu. Avery hakkında haber almaya ne kadar çalışsam da gerçeği bir türlü öğrenemiyordum. Etrafta sürekli yalan haber dolaşıyordu. Bakanlık ise bu olayı sessizce çözmek niyetindeydi fakat aileler Hogwarts'ın artık güvenli olmadığı kanaatine varmıştı. Hatta kimilerine göre Hogwarts kapanmalıydı. Okulun güvenliğinin zayıf olması gerekçesiyle soruşturma açılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stories Untold |TomRiddle|
Mystery / ThrillerHypatia Hales, yaşadığının dışında farklı dünyalar olduğuna inanıyordu. Tüm o dünyaları yaşamak, hissetmek istiyordu. Zamanda yolculuk yaparak taşıyamayacağı kadar ağır dünyalara tanık oldu. Tom Riddle'ı tek başına durdurabilir miydi?