Bölümün Yayınlanma Tarihi: 27/07/2019
Kim Taehyung
Na Mi'yle geçirdiğimiz gecenin ardından erkenden kalkıp, güzel bir kahvaltı yaparak mekana gelmiştik. Tüm çocuklar alt kattaki koltuklara yayılmış uyuyorlardı, sadece Jimin ve Seulgi görünürde yoktu.
''Acaba katil kız uyandı mı?'' Na Mi'ye kısa bir bakış atarak, ellerimizi ayırdım ve hızlıca merdivenleri çıkarak yukarı kata ayağımı bastım. Seulgi ve Jimin, karşısındaki kızla konuşup gülüşüyorlardı.
Görende onları 10 yıllık arkadaş sanır.
''Günaydın'' diyerek bakışları üzerime çekmiştim. Na Mi'de yanıma ulaşır ulaşmaz: ''Katil kız uyanmış, ne kadar da çirkinmişsin'' dedi önce Jimin ve Seulgi'ye ardından kıza bakarak.
''O katil değil Na Mi, o aptal çeneni kapat yoksa kapatmanın başka yöntemlerini bulurum'' Seulgi'nin tehtikar ve sert ses tonu Na Mi'nin susmasına neden olmuştu. Tamam o benim kız arkadaşım olabilir ama daha tanımadığımız, yaralı olan bir kıza kalkıp katil demesi fazla saçma.
Na Mi'yi geride bırakarak onların yanına ulaştım: ''İyi misin?'' diye sordum. Başını olumlu anlamda sallayarak bakışlarını benden Na Mi'ne çevirip: ''Ben katil değilim, Tanrı başkalarını öldüren insanları sevmez.'' dedi. Fazla dindar bir kızla karşı karşıya mıyız yani?
''Peki, o zaman elindeki kan neydi?'' omuzlarımın üzerinden Na Mi'ye bakarak: ''Yarasına baskı yapmış olmalı Na Mi, hem yalan söylüyor gibi de görünmüyor. Bence sen aşağı inip, çocukları uyandırsan daha iyi olur.'' dedim hafif sert bir ses tonuyla. Lafımı ikiletmeden gideceğini biliyordum, böylece o gittiğinde karşımdaki kızın da başına ne geldiğini öğrenmiş olacağım.
''Tamam aşkım, aşağı da kahvaltı hazırlayacağım. Bize de birer kahve yapacağım'' dedi ve hızlıca merdivenleri inmeye başladı.
''Sonunda gitti, onunla bir saniye bile duracak sabrım yok. Sen alınma Taehyung-ssi'' elimi boş ver dercesine sallayıp, bakışlarımı tekrar kıza çevirdim.
''Ne olduğunu anlatacak mısın?'' bakışlarını benden Jimin ve Seulgi üzerinde gezdirerek: ''Tekrar ve tekrar ne yaşadığımı anlatmak zorunda mıyım?'' diye sordu. Jimin, kızın elini nazikçe sıkıp: ''Ben anlatırım Mi Young'' dedi. Jimin ve kızın arasında farklı bir bağ var gibiydi, bu bağa aşk diyemem. Bu bağa belki abi-kardeş ilişkisi diyebiliriz.
''Ben anlatayım...'' Jimin'in sesiyle aklımdaki düşünceleri bir kenara atıp, pür dikkat onu dinlemeye başladım.
''... işte böyle oldu'' bakışlarımı buruk bir gülümsemeyle Jimin'e bakan kıza çevirdim. Şimdi fark ettim de Na Mi'nden çok daha farklı bir güzelliği vardı. Ona baktığım anda aklıma gelen ilk kelime: 'Melek' olmuştu. Acaba kitaplardaki gibi insan olmak isteyen bir melek mi? Çünkü kimse bu kadar güzel, bu kadar masum ve bu kadar inançlı olamaz.
''O adamların yüzünü hatırlıyor musun?'' diye sordum. Düşüncelerimden tamamen kendimi uzaklaştırmak istercesine. Dudaklarını büzerek, başını iki yana salladı.
''Çok karanlıktı...'' yüzünü buruşturarak devam etti: ''Ve deli gibi yağmur yağıyordu, o yüzden yüzlerini hatırlamıyorum. Ama hatırladığım bir kaç detay var, mesela birinin elinde bıçak vardı, diğerinin elinde silah. İkisinin de ortak noktası bıçak ve silahları tuttukları ellerinin bileğinde bir tür yılan dövmesi olmasıydı'' dedi.
Mi Young
Şimdi düşününce gerçekten de ikisinin bileğinde yılan dövmesi vardı. Dövmeleri araftayken ruhlar konuşurken duymuştum. Hem kalıcı dövmeler var hem de geçici, sanırım adamların ki kalıcı dövmelerden idi ve belki de ikisinin de üye olduğu bir örgüt falan olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araftaki Kalp | Kim Taehyung | ✔️
FanfictionTAMAMLANDI ✔️ Doğduğu günden beri arafta sıkışmış bir genç kız, Ya araftaki ışığı takip ederek ruhunu cennettin sonsuzluğuna teslim edecekti, Ya da ona dokunmadan onu sevecek birini bularak yavaş yavaş insana dönüşecekti... *Wattpad'e İlk. Başlama T...