Bölümün Yayınlanma Tarihi: 07/12/2019
Kim Taehyung
Elimi yıkamak için masadan ayrılarak lavaboların bulunduğu yere doğru ilerlemeye başladım. Orya vardığımda gözleri yaşlı bir şekilde kızlar tuvaletinden çıkan Mi Young ile göz göze gelmiştik, hızlıca yanına gidip ellerimi yanaklarının üzerine koyarak bana bakmasını salladım. Gözleri irileşerek açılmaya başlamıştı.
''İyi misin? Biri bir şey mi yaptı?'' telaşlı ses tonuma içimden küfürler etsem de onu böyle görmeye dayanamıyordum, dayanamadığım içinde telaşlanmıştım. Ellerini, ellerimin üzerine koyduğunda sıcaklığı kalbimi delip geçmişti. Bir sevgilim vardı ama sevgilimin dokunuşları beni daha önce hiç böyle etkisi altına almamıştı.
''İyiyim, sadece midem bulandı'' diyerek ellerimi tutup, yüzünden çekti ve ellerimi bırakarak bir kaç adım geriye gitti.
''Eğer iyi hissetmiyorsan gidebiliriz'' dedim. Tam ağzını aralayıp bir şey diyecekken içeriden çıkan Seulgi'yle ağzını kapatıp, ona bakarak gülümsemişti. Seulgi önce ona sonra bana kısa bir bakış atıktan sonra yüzündeki gülümsemeyi yarıda kesip: ''Mi Young gerçekten iyi hissetmiyor, onu eve götürsen iyi olur Taehyung-ssi!'' dediğinde başımı salladım ve Mi Young'a elimi uzatarak: ''Gidelim'' dedim. Elime kısa bir bakış attıktan sonra tutmak yerine yanıma geldi ve bir şey demeden ilerlemeye başladı. Şaşkınca ona doğru dönüp, elimi indirdim. Benden nefret mi ediyordu? Ona ne yapmıştım ki?
''Senden nefret etmiyor, sadece kendisinden nefret ediyor'' diyen Seulgi'ye döndüm. ''O da ne demek?''
''Taehyung, o bir kız. Bir çok şeye yabancı olduğu için kalbi bir şeylere çabuk kapılıp gidiyordu ve kalbi gerçekten yanlış bir şeye kapıldığı için kendisinden nefret ediyor, kendisinden nefret ettiği içinde etrafındaki insanları kendinden uzaklaştırmaya çalışıyor'' dedi ve başka bir şey demeden arkasını dönüp gitmişti. Bende Mi Young'u daha fazla bekletmemek için hızlı bir şekilde gittiği yöne doğru ilerlemeye başladım, attığım her adımda Seulgi'nin dedikleri beynimin içinde dönüp duruyordu. Anlam yüklemeye çalışıyor ama yükleyemiyordum, kalbi ne tür bir yanlışlığa kapılmış olmalı ki?
* *
Mi Young
Eve varana kadar ikimizde arabanın içinde fazlasıyla sessizdik. Benim sessizliğim alışık olunan bir şey ama onun sesliği çok alışık olunan bir şey değildi, çünkü onunla arabaya her bindiğimde radyodan açılan şarkılara eşlik ediyor, oturduğu yerden dans ediyor ve bana bakıp gülümsüyordu.
Anlamış mıydı? Onu sevdiğimi anlamış mıydı? O yüzden mi tüm enerjisi çekilmişti? Eğer öyleyse, kendimden bir kez daha nefret ediyordum. Sevgilisi olan birine aşık olmak nedir, ha nedir? Peki neden sevgilisi olan birine aşık olmama rağmen kalbim acımıyordu, acıyarak haklarımı bitirmiyordu? Çünkü Jimin'e tutulduğum ilk anda onun sevgilisi olduğunu öğrendiğimde ilk hakkım bitmişti.
Taehyung'un sevgilisi olduğunu biliyorum, bildiğim halde neden kalbim acıyıp hakkını bitiyor muydu? Yoksa, gerçek aşkı ona karşı mı hissediyordum?
Karşılıksız aşk denen o illeti mi yaşıyordum? Ve her şeyi bile bile ondan vazgeçemiyorum.
'Tanrım, lütfen... al benden bu aşkı' diyerek içimden tavana bakarak fısıldadım. Lakin tık yoktu, ne meleklerden ne de Tanrı'dan bir işaret yoktu.
'Haklarımın bittiği zamanda hissettiğim acıdan daha büyük bir acı veriyor...' diyerek içimden bir kez daha fısıldadım. İçimden 'Lütfen beni tekrar yanına al' diye fısıldayacak iken Taehyung'un: ''Miden nasıl?'' diye sormasıyla o fısıldayacağım cümle aklımdan çıkıp, toz dumana karışarak yok olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araftaki Kalp | Kim Taehyung | ✔️
FanfictionTAMAMLANDI ✔️ Doğduğu günden beri arafta sıkışmış bir genç kız, Ya araftaki ışığı takip ederek ruhunu cennettin sonsuzluğuna teslim edecekti, Ya da ona dokunmadan onu sevecek birini bularak yavaş yavaş insana dönüşecekti... *Wattpad'e İlk. Başlama T...