Araftaki Kalp | Kim Taehyung | ✔️

0.9

Bölümün Yayınlanma Tarihi: 23/11/2019

Mi Young

Televizyondaki dizinin sonu göz yaşlarımın bir bir akmasına neden olmuştu. Elimi göz yaşlarımın üzerine koyduğum zaman sıcaklık hissetmiştim, hüznün bile sıcaklığı varken neden insanlar bu kadar soğuk ve gaddardı? 

'Gerçek dünyaya hoş geldin Mi Young' kulağıma fısıldayan meleğe karşılık başımı olumlu anlamda sallayarak: "Biliyorum yine de düşünmeme müsaade edin" anahtar ve kapı sesinin ardından bakışlarımı kapıya doğru çevirdim. Taehyung yanında bir çocukla gelmişti, daha önce onların yanında görmediğim bir çocukla. Göz göze geldiğimiz de, gözleri bir anda irileşmeye başlamıştı. Nedensizce bu beni rahatsız etmişti, Taehyung onun önüne geçip gözlerimizin ayrılmasına neden olduğunda ayağa kalkarak: ''Sonunda geldin, hani erken gelecektin?'' dedim koltuğun etrafında dolanarak tam önünde durdum. Gülümseyerek: ''Özür dilerim, lakin Han Sung'u hava alanından almam gerekiyordu, kendisi bir süre bizimle kalacak'' dediğinde bakışlarımı rahatsız olduğum Han Sung'a çevirdim. Boynunda, kollarında her yerinde dövmeler vardı.

"Ne kadar çok dövmen var" dediğimde gülümseyerek elini bana uzattı, Taehyung'a ne yapmam gerektiğini söylemesi için baktığımda başını aşağı-yukarı sallayarak kaşlarını hafif kaldırıp, indirmişti. Bu demek oluyor ki, elini sıkabilirdim. Elini tuttuğum gibi elimi dudaklarına doğru götürüp, üst kısmına küçük bir öpücük kondurarak: ''Bana adını bahşetmeyecek misin?'' dediğinde: ''Mi Young'' dedim. 

''Tanıştığıma memnun oldum Mi Young" dediğinde elimi zorlukla elinin arasından çektikten sonra Taehyung'a doğru dönüp: ''Sana söylemem gereken bir şey var'' dedim. Kaşlarını çatarak: ''Dinliyorum'' dediğinde, küçük bir tebessümle: ''Özel'' dedim. 

''Ne soracağını anladım, takip et beni'' diyerek elimi kavrayarak beni arkasından sürüklediğinde birleşen ellerimize baktım. Onun sıcaklığı çok güzel hissettiriyordu lakin hissettirmemesi gerek değil mi? Elimi nazikçe elinden çektiğimde affalayarak duraksayıp bana kısa bir bakış atmıştı. Şaşırmıştı, şaşırması saçma çünkü onun bir sevgilisi vardı. 

Odama geldiğimiz zaman kapıyı kapattır kapatmaz: "Taehyung, bu çocuk biraz garip'' dedim sadece Taehyung'un duyabileceği bir ses tonuyla. Kapının yanına gidip, kapıyı kilitledi ve çömelerek delikten dışarıya baktı. O delikten bakarken bende kapının alt kısımına baktım, bir gölge görünüyordu. Yavaşça kapıdan uzaklaşıp yanıma geldi ve elimi kavrayarak beni bu sefer banyoya sürükledi, elimi hızlıca elinden çekip: ''Lütfen elimi tutarak beni sürükleme'' dedim nazik bir ses tonuyla, rahatsız değildim fakat rahatsız olmam gerek.

''Özür dilerim'' dedi ve yavaşça banyonun kapısını kapatıp, bana iyice yaklaşarak sessiz bir ses tonuyla: ''Beni iyi dinle Mi Young, Han Sung'un buraya gelmesini kesinlikle ben istemedim. Çocuklardaki durumlar yüzünden onu buraya getirmek istedim, o göründüğü kadar nazik ve iyi birisi değil. Ondan ne olursa olsun uzak durman gerek'' dedikten sonra duraksayıp gözlerime ve yanaklarıma baktı, yüzümü avuçlarının arasına alıp baş parmaklarıyla yanağımdaki ıslaklıkları nazikçe silerek: ''Sen ağladın mı?'' dedi. Yeni fark ediyordu ama fark etmişti. Ellerimi Taehyung'un ellerinin üzerine koyarak: ''Lütfen, bana böyle dokunma'' diye fısıldadım. Ellerini hızlıca çekerek: ''Özür dilerim, sadece bir kızı ağlarken görmeye dayanamıyorum'' diyerek lafı hafif gevelemişti.

''Sorun değil ve Han Sung'a gelirsek, onunla göz göze geldiğim ilk saniyede onun iyi bir olmadığını anladım ve bu beni huzursuz etti, ondan uzak duracağım ama onun benden uzak durup, durmayacağını bilmiyorum ve çok mu kalacak?'' dedim. Küçük bir tebessümle: ''Merak etme bir hafta sonra gidecek, o zamana kadar sana dokunmasına, yanına yaklaşmasına izin vermeyeceğim ve en önemlisi odana girdiğin her anda muhakkak kapını kilitle, hemen girip çıkacak olsan dahi kilitle tamam mı?'' Taehyung'u başımla onaylayarak: ''Tamam'' dedim. Derin bir nefes alıp-verdikten sonra: ''Gidelim mi?''diyerek ekledim.