Bölümün Yayınlanma Tarihi: 02/05/2019
Medya Mi Young
Mi Young
İnsanların çoğu yabancı insanların garip bakışlarına maruz kalır bense dünyada ölüp ruhlarını ışıklı yolda 'Cennette' ya da yolunu asla görmediğim 'Cehenneme' gitmek için giden ruhların garip bakışlarına maruz kalırım.
Hepsi birer hayalet gibiyken ben normal bir insanın bedenine sahibim lakin bedenimin işlevi aynı ruhlar gibi kimse bana dokunamaz.
'Bu kız arafta mı kalmış?' evet ben arafa hapis olan bir kızdım. Doğumumda giden ters bir şeyler yüzünden ruhum bedenime girmek yerine burada kalmıştı ileri gitmek istese de gidememişti, geri dönmek istemediği içinde Tanrı beni cezalandırarak beni arafa hapis etmiş ve bana iki seçenek sunmuştu.
Ya karanlık yoldan giderek bana dokunmadan beni sevecek birini bularak insan olacaktım ya da ışıklı yola adımı atarak cennette geri dönecektim.
Ben yaşamak istiyorum bu yüzden ikinci seçeneği askıya almıştım.
İlk seçenektense korkuyordum, insan olmaktan korkuyorum. Çünkü karanlık yoldan bu tarafa gelen insanların bir çoğu ışıklı yoldan cennette gitmek yerine yolunu göremediğim cehenneme gidiyorlar.
Bu da dünyadaki insanların ne kadar kötü bireyler olduğunu kanıtlıyor. Dünyaya adımı atar atmaz onlardan birine dönüşmeye korkuyorum, içimdeki masumluğu ve iyiliği sonsuza kadar kaybetmekten korkuyorum ama gelen insanlardan öğrendiğim bir söz var.
'Korkunun ecele faydası yok'
Bu sanırım gerçekten de doğru bir cümle...
Tam tamına 19 senedir buraya hapisim ve henüz bir adım dahi atmış bulunmamaktayım ve yakında 20. Senem olacak.
''Mi Young''
Mi Young, ismimin anlamı 'Ebedi' demekmiş. Meleklerin söylediğine göre bu ismi bana Tanrı vermiş, ebediyen burada kaldığımı düşündüğü için vermiş.
''Efendim?'' yanımda beliren melekle bir iki adım geriye gittim. Melekleri gören insanların çoğu: 'Sizin kanadınız yok mu?' gibi cümleler kuruyorlardı. İlk başta bunu neden söylediklerini anlamamıştım ama zamanla insanların yazdığı kitaplardan meleklerin kanatları olduğunu öğrendiğimde anlamak daha da kolaylaşmıştı.
''Tanrı sürenin dolmak üzere olduğunu söyledi'' süre, doğru ya Tanrı bana 20 sene vermişti ve 20 senem yakında dolmak üzere.
''Doğru'' diyebildim sadece. Başka ne denir ki?
''Bu zamana kadar arafta kalmayı nasıl başardın bilmiyorum Mi Young'' omuzlarımı silktim. Zaman sandığımdan o kadar hızlı geçti ki gerçekten bende nasıl burada böylece kaldığımı bilmiyorum.
''Ama artık gerçekten bir tercih yapman gerek'' dedi. Başımı salladım, tercih yapmam gerektiğini biliyorum ama korkuyorum.
''Korkuyorum'' diye fısıldadım. Melek sağ elini saçlarımın üzerine koyup, nazikçe okşayarak: ''Ne yapmak istiyorsan onu yap Mi Young, insan mı olmak istiyorsun? O zaman şu karanlık yola gir ve dünyaya adımını atarak aşkı bul'' dedi. Karanlık yola baktım, bir çok insanın ruhu karanlık yola doğru acıyla bakıyordu. Bazıları şarıl şarıl ağlıyor ve geri dönmek için meleklere, Tanrı'ya yalvarıyordu.
Bunu yeni fark etmiştim, her daim oradan gelip cennette ya da cehenneme giden insanları izliyordum ama hiç geri dönmek için ağlayan, Tanrı'ya ve meleklere yalvaran kişilere dikkat etmemiştim. Eğer dünya gerçekten kötüyse, bunca insan neden geri dönmek için yalvarıyorlar?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araftaki Kalp | Kim Taehyung | ✔️
FanfictionTAMAMLANDI ✔️ Doğduğu günden beri arafta sıkışmış bir genç kız, Ya araftaki ışığı takip ederek ruhunu cennettin sonsuzluğuna teslim edecekti, Ya da ona dokunmadan onu sevecek birini bularak yavaş yavaş insana dönüşecekti... *Wattpad'e İlk. Başlama T...