BÖLÜM-16

24 5 4
                                    

Havaalanından ayrıldıktan sonra anneme kısa bir mesajla haber verdim. Her gün ona yazmam konusunda beni tembihlemişti. Babam da aynı şekilde.

Hep birlikte denk geldiğimiz ilk kafeye girip birer kahve içmiş ve sohbet etmiştik. Herkes çok mutluydu. İlk defa hepimizin yüzü gülüyordu. Ve bir arada olmak çok güzel hissettiriyordu. İki gün sonra yıl başıydı ve yılbaşına Atlas ile birlikte girme düşüncesi beni mutlu etmişti.

Telefonumun çalmasıyla yanımda gülerek konuşan Atlas'ın kaşları çatıldı ve benden önce telefonumu alıp arayan kişiye baktı.

"Böyle mi olucak hep?"
Diye sordum gülerek.

"Sakıncası mı var?"
Dediğinde hala ciddiydi.

"Bir anda nasıl bu kadar değişebildin anlamıyorum."
Dediğimde Barış gülerek cevapladı.

"Çok değişiyor demiştim."
Gülüp telefonu elinden aldım ve aramayı yanıtladım.

"Efendim Hasan abi."
Valizleri ne yapması gerektiğini soruyordu.

"Odama bırakırsan iyi olur abi. Saol."
Diyip telefonu kapattım. Atlas soru soran gözlerle bana bakıyordu.

"Babamın her an yanımda olması için tuttuğu şoför işte. İyi biri. Babam ile beş yıldır çalışıyor. Ha bu arada gençler."
Diyip dikkati üzerime çektim.

"Babam siyah range'ini bana bıraktı."
Masadan bağırış ve tebrik sesleri yükseldi.

"Tabii ki ehliyet almadan kullanamazsın."
Dedi Atlas.

"Hasan abi kullanır."
Diyip omuz silktim.

"O adamda sizin evin anahtarı mı var?"
Diye sordu bir anda bana dönüp.

"Evet?"
Dediğimde gözlerindeki alevi gördüm.

"Olmaz. Anahtarı al ondan. Evde tek kız yaşayacaksın ama elin adamında anahtar mı olacak yani?"
Haklıydı. Başımla onaylayıp önüme döndüm.

"Yılbaşında neredeyiz gençler?"
Dedi Ufuk.

"Bence dışarıda olmayalım. Evde oyun oynayıp eğlenelim. Yılbaşı gecesi her yer tıklım tıklım olur."
Dedi Seda.

"Bence de."
Diyerek onayladım.

"O zaman yeni bekarımızın evinde kutlayalım."
Diyip bana baktı Barış. Tabi bu esnada Atlas'ın öldürücü bakışlarına maruz kaldı.

"O artık bekar mı Barış?"
Diyerek imalı bir bakış attı ona. Bu daha çok 'benim işime gelmeyen bir şey söylersen dilini koparıp piranalara yediririm' tarzı bir bakıştı.

"Yani anne baba bekarı anlamında şey ettim."
Dediğinde Seda dan kafasına gelecek bir darbeden kurtulamadı.

"Olur. Bende kutlayalım. Market sizden."
Onaylayıp başka bir konuya atladılar.

Atlas beni eve bıraktığında anahtarı mutlaka Hasan abiden almamı söyledi. Onaylayıp arabadan inecekken beni tutup kendine çektiğinde öpmesini engelledim.

"Beni her istediğinde öpemeyeceğini söylemiştim."
Diyip muzipçe gülümsedim ve arabadan indim. Koşar adımlarla eve girdiğimde kapıyı kapatana kadar araba hareket etmemişti. Daha sonra arkadaki ikizler huysuzluk yapmış olacak ki hızlıca uzaklaştı.

Salak salak gülümseyip evde dans ederek dolanıp duruyordum. Artık bu evde tektim ve her ne kadar yalnız hissedecek olsam da arkadaşlarım ve akrabalarım buradaydı. Ve tabi Atlas...
*
Yılbaşı gecesi
Her şeyi dışarıdan alacak bir grup arkadaşım olduğundan ben sadece bardak, tabak, çatal ve renkli süs gibi şeyleri hazırlıyordum. Kuzey'in doğum gününden kalma bir kaç parti şapkası ve düdük vardı. Noel ışıklarını koltuklara ve masanın etrafına doladım. Daha sonra odama çıkıp üstüme rahat bir şeyler giydim. Siyah bir tayt ve açık mavi bir tişört.

~AY TAŞI~ (Tamamlandı!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin