BÖLÜM-18

13 2 7
                                    

"Remzi,şimdi sıçtım ağzına!"
Bağırarak Remzi'nin peşinden sınıftan çıktım. İşi gücü yok çocuğun gelip üzerime su fışkırtıyor. Şişenin kapağını kalem ile delmiş bir de diyor ki 'Kanka kapağı delerken kalemin ucu kırıldı bari boşuna kırılmış olmasın diye lanetli su şişem ile seni ıslatayım dedim.'

Koridorda Remzi'yi takip ederken birine çarpıp geri döndüm. Çarptığım kişi Aybars'tı.

"Böyle karşılaşmaktan vazgeçmeliyiz."
Diyip gülümsedi.

"Geçen seferde aynı kişiyi kovalıyordum. Pardon geçen sefer kaçıyordum şimdi kovalıyorum. İzninle iki dakika işim var. Kantinde bekle de çay ısmarlayayım."
Dediğimde başıyla onaylayıp merdivenlere yöneldi. O sırada koridorun başındaki 11-A sınıfına girip saklandığından emin olduğum Remzi'nin peşine gittim. Sınıfa girdiğimde bana dönen gözler öğretmen dolabını işaret edince gülümseyip hepsine selam verdim. Bütün okulu da tanıyorum yani o yüzden. Sonra öğretmen dolabının yanına gidip duvar ile dolap arasında kollarını havaya kaldırarak araya sıkışmış bir Remzi buldum.

"Hayırdır Remzi?"
Dedim gülümseyerek. Bu gülümseme 'şimdi işini bitireceğim' gülümsemesiydi.

Büyük bir ciddiyetle olduğu yerden çıkıp karşımda durdu.

"Bunlar arkadaş değil bunlar insan değil Sare biliyor musun? Onlardan yardım istedim dedim ki beni koruyun dedim kollayın dedim. Sare beni boğacak rengim bile değişmeden öleceğim dedim ama güldüler bana ve yardım etmediler. Bunlar insan değiller. Pü size yazıklar olsun. Ama sizin bana işiniz düşer."
Diyerek 11-A sınıfına işaret parmağını sallarken ensesini sıkıp önüme çöktürdüm onu. Ensesinden huylandığı için hareket edemiyordu.

"Şişeyi alayım."
Dediğimde elindeki şişeye uzandım ve şişeyi aldım.

"Ne demişler Remzi?"
"Ne demişler?"
Diye sordu merakla.

"Kısasa kısas."
Dediğimde gülümsedi.

"Bende beni perdeye bağlayıp camdan sarkıtacaksın sandım."
Dediğinde sınıfta bir kahkaha yükseldi.

"O daha iyiymiş."
Diyip cama doğru ilerlediğimde kolumu tutup durmamı sağladı.

"Hayır hayır kısasa kısas çok iyi bence mükemmel bir ceza."
Dediğinde gülüp şişeyi suratına sıkmaya başladım. Gözlerini kapattığında fırsat bu fırsat diyip şişenin kapağını açtım ve tüm suyu başından aşağı boşalttım. Remzi şaşkın suratı ile bana bakarken şişeyi üstüne fırlattım.

"Beni bilirsin Remzi. İntikamım her zaman kısasa kısastır fakat bana yapılanın iki katını yaparım."
Diyip göz kırptım ve sınıftan çıktım.

Kantine girdiğimde iki çay aldım ve köşedeki masada oturan Aybars'ın yanına gittim.

"Nasıl gidiyor?"
Diye sordum.

"İyi gibi. Aradığını buldun mu?"
Dediğinde gülen suratım anında asıldı.

"Bu konuyu konuşmayalım."
Dediğimde onayladı. Çayından bir yudum alıp arkasına yaslandı.

"Atlas ile birlikteymişsiniz?"
"Nereden biliyorsun?"
"Bilmemem mi gerekiyor?"
"Hayır sadece çok kişiyle paylaşmamıştık."
"Belli ediyorsunuz. Her teneffüs birliktesiniz. Ve bir de okulun instagram sayfasında paylaşılmış."
Dediğinde kaşlarımı çattım.

"Hangi sayfa?"
"Hayal okulları güncel haberleri mi ne öyle bişeydi."
Dediğinde telefonumu kapüşonlu sweatimin cebinden çıkarıp instagramda sayfayı buldum. Bir gönderi paylaşılmıştı. Atlas ile bir grup öğrenciyi dövdüğümüz günden fotoğraflar. Altına da açıklaması yazılmıştı.

~AY TAŞI~ (Tamamlandı!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin