BÖLÜM-12

31 6 8
                                    


Lütfen oylarınızı eksik etmeyin. <3





Doğum gününün üstünden bir hafta geçmişti ve bu süreçte düşünmek için bolca zamanım olmuştu. Kızlarla da sürekli konuşup duruyorduk ki bunun oyun için yapılan bir şey olduğu konusunda kendimi ikna ediyordum. Yada kandırıyordum...

Sınav sonuçları açıklanırken oldukça heyecanlıydım. Elimden gelenin en iyisini yapmıştım ve çok çalışmıştım. Güzel sonuçlar bekliyordum.

Şu an dersimizin olduğu hoca okunan iki ,üç sınavımızın sonuçlarını söyleyecekti.

"Edebiyat sınavınızı açıklıyorum. Ortalamanız on birlerin içinde en yüksek olan. Tebrik ederim."
Dediğinde Emre hoca, sınıftan bir alkış koptu. Puanlar okunurken ismimi duymam ile hocaya baktım.

"Ayağa kalk bakalım."
Dediğinde içimden 'acaba gene ne bok yedim' diye geçiriyordum.

"Son soruda yazdığın yazı sana mı ait?"
"Evet hocam."
"Hiç bir alıntı yok değil mi?"
"Evet hocam."
Gergindim. Heyecandan titriyordum. Hocalar tarafından takdir edilmek çok hoşuma giden bir şeydi ve benim için çok önemliydi.

"Tebrik ederim. Çok başarılı."
Dediğinde derin bir nefes aldım.

"Notun doksan üç. Fakat sana yazdığın bu yazı nedeni ile ekstra proje notu gireceğim."
Dediğinde bir kaç kişiden itiraz eden nidalar duydum fakat takmadan yerime oturdum.

Girdik gene Emre'nin gözüne iyi mi?

Dersten sonra kızlar ile kantine oturmaya gittik. Bolca yemek yiyip aç kalmamaya özen gösteriyordum çünkü bu sıralar gözlerim çok kararıyordu. Elimdeki tostu bitirip çöpümü masaya bıraktığımda kantine giren Uzay ve Rüya'yı gözüme kestirdim. Onlara el sallayıp selam verdim. Yiyeceklerini alıp yanımıza geldiklerinde Beren,Ufuk ile görüşeceğini söyleyip yanımızdan ayrılmıştı.

"Nasılsınız görüşmeyeli?"
Diye sordum gülümseyerek.

"İyi. Sen nasılsın?"
Diye sordu Rüya.

"İyiy-"
"Yalan söyleme."
Diyerek sözümü kesti Barış. Seda'nın yanındaki yerini almışken Atlas'ı görmeyi bekledim fakat görünürde yoktu.

"Ne diyorsun?"
Diye sordum Barış'a.

"O geceden beri iyi değilsin,Sare. Atlas'dan köşe bucak kaçarken ve olmadık durumlarda aşırı gerilirken bile senin iyi olduğuna inanabilir miyiz sence?"
Dediğinde gerginliğim arttı.

"Beni bu kadar iyi çözmemelisin."
Diyip muzipçe gülümsedim.

"Ben çözmedim zaten."
Dediğinde gözlerim aralandı. Seda'ya kaş göz yapıp onları masadan yolladım. Seda ile bu konuyu önceden konuşmuştuk. Atlas ile ilgili Barış'ın ağzından laf almaya çalışacaktı. Onlar masadan kalkınca Uzay,Rüya ve ben baş başa kaldık.

"Sınavların nasıldı?"
Diye sordu Uzay.

"İyiydi. İdare ediyorum işte."
Dediğimde Rüya aklına bir şey gelmiş gibi kıpırdandı.

"Emre hoca bize bir yazı okudu. Senin yazdığını söylemişti."
Dediğinde şaşkın yüz ifademi takındım.

"Nasıl?"
Diye sordum.

"Sınavda yazdığın veda mektubu. Onu sınıfta okudu."
Diyince elimi kalbimin üzerine koydum. O mektubu tamamen Atlas'ın dudaklarıma kondurduğu masum öpücükten sonra hissettiğim yalnızlık ve terk edilmişlik hissi ile yazmıştım. Neden yazdığımı bilmiyordum bile fakat yazmıştım işte ve Emre hoca onu sınıfta mı okumuştu? Resmen rezil oldum çocuğa.

~AY TAŞI~ (Tamamlandı!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin