BÖLÜM-15

27 6 5
                                    

Bütün gün evde yatıp kitap okumuştum. Cumartesi olması umrumda değildi. Sabah dokuzda başlayıp şu ana, yani saat akşam altıya kadar kitap okumuştum. Okuduğum kitabı bitirdiğimde kitaplığıma geri koydum.

Durduk yere aklıma gelen şey ile telefonumu elime alıp Atlas'a mesaj attım.

-Geçen gün kavga ettiğimiz kişileri nereden tanıyordun?

Durduk yere aklıma gelmişti işte bir anda.

-iyim sen nasılsın?
+Dalga gemenin sırası değil. Merak ettim hadi söyle.
-Eski okulumdayken fazla çevrem vardı. Sürekli milletle kavga falan ediyordum. O zamanlardan kalma bir kaçşman.

Tebessüm ettim. Bizim okulda arkadaşı var mı bilmiyordum. Barış'dan başka kimse ile görmemiştim onu. İllaki sınıftan bir kaç kişiyle tanışıyordur. Yakışıklı ve iyi biriydi. Asosyal olduğunu sanmıyorum.

Gelen bildirim sesi ile düşüncelerimden ayrıldım. Atlas bir mesaj daha yollamıştı. Ardından bir mesaj daha yolladı. Bildirime tıklayıp mesajını açtım.

-Kendini biraz çabuk hazır hissedebilir misin? Çünkü yarılıya bir buçuk ay kaldı da.

İçimde bir yerlerin burkulduğunu hissettim. Gitmemek için her şeyi yapacaktım. Yurt dışında yaşamak hayalim olsa bile şu an hazır değildim. Bunu istemiyordum ve istemediğim bir şeyi de bana zorla yaptıramazlardı.

-Bu arada son fotoğrafın da çok tatlı. :)

İnstagrama girip son fotoğrafıma baktığımda gülümsedim. Beni beğenmesi,iltifat etmesi hoşuma gidiyordu. Boynundan aldığım lavanta kokusu ve bana yakın olduğu her an kanın damarlarımdaki akışının hızlanışını.. her şeyi kendimi iyi hissettiriyordu. Sanırım bende ondan hoşlanıyordum.

Düşündüğüm şeye kaşlarımı çatıp sesli bir şekilde düşünmeye devam ettim.

"Hoşlansan ne olur? Tanımadan güven gene de sıçılsın ağzına, salak seni."
Kendi kendime sövüp dururken telefonumun çalmasıyla kendimi susturdum. Seda arıyordu.

"Efendim gülüm."
İkidir telefonu bu şekilde açtığımı fark ettim.

"Kapıdayız beneğim."
Telefonu suratıma kapattı. Kapıyı açtığımda Seda'nın yanında bir Barış değil de Beren görmeyi bekliyordum. Onları içeriye aldım.

"Hoş geldiniz de hayırdır?"
Diye sordum şüpheyle. Böyle çat kapı geldiklerine göre bir şey olmalıydı.

"Şimdi Sare, ben artık dayanamıyorum o yüzden lafı dolandırmadan söyleyeceğim direk. Sonra Barış kurtarır beni zaten."
Dediğinde gülerek üçlü koltuğa oturdum.

"Söyle bakayım gene ne oldu?"
"Hatta sen sus direk ben söyleyeyim."
Dedi Barış. Seda onayladı ve Barış ciddiyet ile bana döndü.

"Sare Atlas sana baya aşık."
Dediğinde dondum. Suratımdaki mutlu ifade anında soldu.

"Şimdi ne alaka bu?"
Dedim. Çünkü ne demeye çalıştıklarını anlayamamıştım.

"Sadece konu hakkında bir kaç şey söylemek istiyorum."
Diyerek devam etti Barış.

"Atlas playboy bir çocuk değil. Şimdiye kadar seninkiler kadar sevgilisi ya olmuştur ya olmamıştır. İki üç tane yani. Ve hepsini de severek çıkmıştır. O yüzden güvenden yana sıkıntın olmasın sakın."
Dediğinde muzipçe gülümsedim.

~AY TAŞI~ (Tamamlandı!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin