BÖLÜM-10

46 9 6
                                    

Karşılaştığım şeyin şoku ile olduğum yerde kalmıştım. Kıpırdayamıyordum. Sadece Efe'ye bakıyordum. Gülüyor ve küçük sınıflardan bir kaç kişiyle şakalaşıyordu.

"İyi misin?"
Diye beni dürten Aybars'ın sesiyle kendime geldim.

"Hayır iyi değilim."
Diyerek hızlıca yanından uzaklaşacağım sırada kolumu tuttu.

"Bir sorun mu var?"
Diye sordu. Şüpheli bakıyordu. Yalan söylediğimi biliyordu ama iyi olmadığım konusunda doğru söylemiştim.

"Evet. Çok büyük bir sorun var. Şimdi yalnız kalmak istiyorum."
Diyerek kolumdaki elini işaret ettim. Koluma bırakınca saniyesinde hızlıca yürümeye başladım. Sınıfa girdiğimde pişkin pişkin bana doğru gelen Remzi'yi de tersleyip kendimden uzaklaştırmıştım. Tersim çok pis olduğundan böyle zamanlarda herkesi kendimden kolayca uzaklaştırabiliyordum.

Bütün ders boyunca camdan dışarıyı izlemiş ve dersten sonra da koşarak Efe'yi bulmuştum. Peşin hükümlü davranmayı onaylamayan biriydim ve önce olayı dinlemeyi veya aslını öğrenmeyi beklerdim. Bir olay için elimde gerçekliğini kanıtlayan yeterli kanıt varsa yapacağım şeyler benim gözümde peşin hükümlülük olmaktan çıkmıştır artık.

Efe'yi okul kapısının önüne çektiğimde sinirlerime hakim olup sakince konuşmaya çalıştım.

"Bir defa soracağım. İkiletmeden adam akıllı cevaplayacaksın Efe."
Dediğimde huzursuzca kıpırdandı. Bu tavırlarımın altında neler olduğunu az çok tahmin edebiliyordu. Başıyla onayladıktan sonra cebimden Sena'nın kalemliğinden çıkan ilacı buldum ve ona gösterdim.

"Bu ilacı nereden buldun?"
Dediğimde yüz ifadesi neredeyse değişmemişti. Hiç tepki vermemişti?

"Bende ne zaman öğreneceğini bekliyordum."
Diyip aptal bir şekilde güldü. Aşırı sinirlenmiştim. Koluna sertçe vurmam ile bir adım geriledi.

"Niye gülüyorsun?"
Diye bağırdım. Bir kaç kişi durup bizi dinlemeye başlamıştı bile. Ama gözüm Efe'den başkasını görmüyordu.

"Aklından çok yanlış şeyler geçiyor."
Derken hala gülüyordu.

"Efe sinirlerimi bozuyorsun,gülme!"
Diye daha yüksek bağırdım.

"Bunu nereden buldun diye sordum."
Diye tekrarladım.

"O ilaç bana ait değil."
Dediğinde ilacı cebime atıp kollarımı serbest bıraktım.

"Senden aldığını söyleyenler var Efe."
Dediğimde kaşları çatıldı.

"Kim?"
Dediğinde alayla güldüm.

"Söyler miyim? Cidden söyleyeceğimi mi düşündün?"
Diye sordum.

"Sena söyledi değil mi? Efe'den aldım o tavsiye etti dedi."
Dediğinde tüylerimin bir anda diken diken olduğunu hissettim.

"Sen mi tavsiye ettin?"
Dediğimde kaşları eski haline döndü. Ellerini havaya kaldırıp kendini savunmaya başladı bile.

"Evet ama böyle bir şey olduğunu bilmiyordum. Söylentiler yayıldı. Senin araştırdığın hakkında. Ama ağrı kesici olduğunu sanmıştım. Aynısından bende içtim ama bir tane. Ağrımı kesmişti."
Dediğinde kaşlarımı çattım.

"Göster bana."
Dediğimde çantasının ön gözünden bendeki ile tıpa tıp aynı bir ilaç çıkarttı. Ortadan ayırıp baktığımda bunun normal bir ilaç olduğunu gördüm. Civalı olanın aksine kokuyordu ve suda çözünüyordu. İlacı Efe'ye geri vermeden servise bindim ve eve gittim. Akşama kadar önümde duran bu iki ilacı inceleyip düşündüm.

~AY TAŞI~ (Tamamlandı!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin