12| Yanlış Anlaşılma

6K 297 199
                                    

Öylece kalakalmıştım ortada, giden taksiye bir süre bakmıştım. Ne yapacağımı bilmiyordum ama gördüğü her şey yanlış anlaşılmaydı. Taehyung neden şimdi geldin ki iyi bir zamanda gelsen ne olacaktı sanki?

Benden hamile olmadığını kanıtlamış oldum ama şimdi bu gördüğü olayı ona nasıl anlatacağım? Bir günümde olaysız geçse şurada göbek atacaktım. olmuyordu kader bana bir türlü gülmüyordu.

Daha yeni beni affetmişti şimdi nasıl bana ikinci şansı verecek?

"Unutma Kook her insan ikinci şansı hak eder."

Her şey başa dönüyordu olayın en başına. Ama joon biraz olsa da haklıydı. İkinci şansı denemekten zarar gelmez ya.

"Jungkook kalk yerden artık gittiler ikisi de. Biliyorum senin için zor ama bunu da düzelteceğiz güven bana."

"Joon her şeyi mahvettim. Yine yanlış bir anda gördü neden geldi ki buraya offfff.."

Namjoon benim kolumdan tutup ayağa kaldırdı. Yüzüme baktı. Kesin bir planı vardı.

"Kook ikinci şans ikinci."

"Joon nereye gidiyoruz. Bak bar falan diyeceksen hiç gelmem Taehyung'u bir kez daha kıramam ben Joon."

"Bin arabaya fazla konuşma Jungkook."

Dediğini yapıp arabaya bindim. Yol boyunca sesini çıkarmadan arabayı sürdü. Ben ona sorular sordukça beni tersliyordu.

Eline telefonu aldı. Sanki birisine mesaj gönderecekmiş gibi bana baktı.

"Ne oldu Joon? Yine ne oldu?"

Kafasını tekrar yola çevirdi. Artık çıldıracaktım bana hiç bir şey söylemiyordu. Sadece bana güven deyip duruyordu. Ve olayların başladığı yere gelmiştik. Her şeye burada son verecektim.

"Joon neden buraya geldik. Tekrar rezil olmak istemiyorum."

"Sus ve artık in arabadan."

Arabadan indim. Joon ise arabada bekliyordu.

"Gelsene Joon neyi bekliyorsun."

"Sen git beklerim ben seni."

Kafamı kaldırdığımda Taehyung pencereden bana bakıyordu. Şimdi olayı anlamıştım. Joon o yüzden bana cevap vermiyordu. Birde bana güven diyordu. Kendisi gelip konuşabilirdi. Nasıl yüzüne bakacaktım ben.

Taehyung ile kısa bir süre bakışmıştık. Gözlerini benden kaçırıp pencereyi kapattı.

Telefonuma mesaj gelmişti. Cebimden çıkartıp baktım atan kişi Joon'du.

"Kapıyı çal hadi o da seni bekliyordur lütfen sen içeri girince ben gitmiş olacağım sonra sen bana olayları anlatırsın."

Bende ona yazdım.

"Çok yardımcı oldun sağ ol Joon kaç hemen zaten korkuyorum."

"Yazma da artık kapıyı çal hadi. sana ikinci şansı verir unutma her insan hak eder dene ben buradayım."

"Çok bilmiş seni. Söylediğini deneyeceğim."

"Kolay gelsin ufaklık."

Penceresini indirip bana baktı. arabayı çalıştırıp bana el sallayıp yanımdan ayrıldı. Bende arkasından bakmıştım. Çok hızlı gitmişti sanki peşinden gideceğim.

Hala kapının önünde duruyordum. Cesaret edemediğim kapıydı. Kendime gelip kapıyı çaldım. Birkaç kere çaldım kapıyı en sonunda o da dayanamayıp kapıyı açmıştı.

"Ne işin var burada!? Seni dinlemek istemiyorum. Yalanlarından bıktım usandım. Beni neden bu kadar üzmek zorundasın ki? Ben sana ne yaptım? Benim tek suçum seni sevmekti."

Gözleri dolmuştu. Benim suçum değildi her şey yanlış anlaşılmaydı.

"Beni son kez dinle lütfen. Hastanede gördüğün şeyler hepsi yalandı.Bana inan sana gerçekleri anlatıyorum."

"Yaa..!! Öyle mi? Bana söylediğin şey ben sana kanıtlayacağım demen oldu kook. Sen ne yaptın gittin o kıza sarıldın bu mu açıklaman?"

"Hayır o gerçek değildi. Sadece sarıldım bitti. Onunla bir ilişkim yoktu."

"Artık seni dinlemek istemiyorum."

Kapıyı yüzüme kapatacakken kapıyı elimle tutum.

"Ben konuşmamı bitirmeden hiçbir yere gidemezsin."

Üzerine doğru yürümeye başladım. içeri girdiğimde kapıyı sert bir şekilde kapatıp Taehyung'u duvarlar arasına aldım.

"Şimdi benden kaçamazsın. Sadece beni dinlemek zorundasın."

Duvar arasına fazla sıkıştırınca nefes alışverişi artmaya başlamıştı. Benim daha çok hoşuma gidiyordu.

"Yeter Kook yeter! Seni dinlemek is-te-mi-yor-um. Anla artık. Beni, mutlu etmek yerine hep üzüyorsun. Kalbim artık dayanmıyor. Seni başka biriyle görünce canım yanıyor."

Duraksayıp kafasını yere eğdi. Çenesinden tutup bana bakmasını sağladım. Gözünden bir damla yaş akmıştı.

"Kook biz ay-"

Sözünü kesip dudaklarına yapıştım. Çünkü o kelimeyi duymak istemiyordum. Onu öperken gözlerim dolmuştu. Gözümden akan yaş dudaklarımızın arasına düşmüştü. Taehyung öpüşmeme karşılık vermemişti. Ağladığımı fark edince karşılık vermeye başladı. Nefessiz kalınca dudaklarımızı ayırdık.

"Sakın ama sakın bir daha o kelimeyi söyleme. O kelimeyi duymak yerine ölsem daha iyi."

"Jung-" dudağına parmağımı koyup susmasını sağladım.

Cebimden katlanmış DNA testini çıkartıp Tae'ye uzattım. Anlamaz bakışlarla kağıt parçasına bakıyordu. DNA testini açıp Taehyung'a gösterdim.

"Hamileliği sahteymiş. Doktora sahte DNA testi karşılığında para vermiş. Doktora paranın iki katını verince o testin yalan olduğunu söyledi. Şu sarılma konusuna gelecek olursak Haneul benimle dost kalmak ve bana son bir kez sarılmak istedi. O yüzden birbirimize sarıldık. Bir daha da karşımıza çıkmayacak. Bundan emin olabilirsin."

"Kook ben ö-özür dilerim. Seni dinlemeliydim. Hata ettim. Kendimi sana nasıl affetirebilirim?"

Alayla gülüp "İstediğim bir şeyi yapacaksın." dedi.

"Ne yapacakmışım?"

"Daha düşünmedim. Düşününce sana söyleyeceğim güzelim."

❤❤

❤❤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üvey Abim | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin