18| Ayrılık

4.6K 241 189
                                    

Ağlayarak taksiye bindim. Kısa bir sürede eve varmıştım. Jimin'i arayıp evde olduğumu haber verdim. Kendisinin de eve gittiğini söyledi. Gözyaşlarımı saklayarak merdivenlerden yukarı çıkıp direk odama girmiştim. Yatağıma oturup elime yastığı alıp ısırdım.

Duygularım karma karışıktı.
Jungkook'u hem seviyordum hem de nefret ediyordum. Kızgındım, aynı zamanda kırgındım da. "İlişkimizi bitirelim." cümlesini ona söylemekte çok zorlanmıştım. Onu üzmek istemiyordum. Jungkook ağlayınca kalbim o kadar çok acıdı ki, ona sen ağlama ben ikimizin yerine de ağlarım demek istedim. Bu düşüncem sadece istemekle kaldı. Cesaret edip ona söyleyemedim.

O beni bu kadar üzüp yaralamışken benim bu yaptıklarım yanında hafif kalırdı. Söylediğim her cümleyi hak etmişti. Bir karar vermek zorundaydım. Jungkook'la sevgili olup mutlu olamamak mı yoksa Jungkook'la ayrılıp üzülmemek mi?
Ben ikincisini seçmiştim. Bu kararımın ikimiz içinde yararlı olacağını düşünüyorum.

Jungkook'a karşı değişecek tim. Değişmek zorundaydım. Artık beni üzmesine izin vermeyecektim. Onun karşısına yeni Kim Taehyung olarak çıkacaktım.

Sınıfıma girip yerime oturdum.
Benim ardımdan hocada sınıfa girmişti. Jungkook'un oturduğu sıraya yani arkama baktığımda boş olduğunu gördüm. Gelmemişti. Gelmemesi iyi olmuştu. Gelmesin zaten. Yüzünü bile görmek istemiyorum.

Önümde en yakın arkadaşı Namjoon duruyordu bizim sınıfa nakil aldırmıştı. Bana az çokta olsa yardım etmişti. Sınıfın en çalışkanı o idi herkes kıskanırdı Namjoon'u. Hoca dersi işledikten sonra zil çaldı. Herkes dışarıya çıkmaya başladı. Namjoon olduğundan daha üzgün görünüyordu. Aniden telefonu çaldı hemen açıp kulağına koydu. Bende dinlemeye başladım.

"Jungkook iyi misin sen? Sesin kötü geliyor."

Olduğum yerden kalktım. Biraz daha yaklaştım duymak içindi ne olmuştu Jungkook'a merak ediyordum.

" Hyung yaralandım çok kötüyüm kimse yok yanımda yardımına ihtiyacım var lütfen gel."

Namjoon ayağa kalktı hızlı bir şekilde.

" Neren yaralandı? Ne oldu Jungkook? Bana adresi ver hemen."

Namjoon hemen eşyalarını toplayıp çantasını sırtına alacakken kolundan tutum. "Jungkook'a ne oldu? Anlat bana bir şey mi oldu? Söyle bana?" göz yaşlarım akmaya başladı. Namjoon bana dik dik baktı.

"Şimdimi aklına geldi Kook. Onu öyle bırakırken neredeydin? Tabi sen kendi duygularını düşün işin bu anlasaydın belki orada yaralı halde durmazdı şimdi bırak kolumu."

" YAAA..!! bende gelicem seninle burada kalamam ben tek başıma."

Bana tekrar baktı kafasını olumlu bir şekilde salladı. Ben de gülümsedim. Namjoon ile birlikte okuldan kaçtık kimseye bir şey söylemeden. Joon arabayı alıp yanımda durdu. "Atla Tae." Arabaya bindim sadece yola bakıyordu.

İç Ses.

"Ne olacaktı sana bakacaktı çocuk mal ya bu."

"Akıllı haklı yani Tae saçmalama bence."

"Tamam sustum ben."

Namjoon'a bakmaya başladım. Beni anlamış gibi baktı bana.

"Ne soracaksan sor bakıp durma jungkook senin yüzünden bu halde bunu biliyor musun?"

Sessiz kalma hakkımı kullanıp sustum. Yola bakmaya başladım. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Jungkook'u merak ediyordum ne halde acaba ne oldu ona nasıl oldu her şeyi bilmek istiyordum.

Üvey Abim | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin