♧ARES ATASOY
♧ARŞ GÖK
🌍'mıza HOŞGELDİNİZ..
Ruhumdan öpmek istedi. Sakalların batıyor diyemedim. Tanrım!..
Bir şey yap.
İçimde büyümeyi unutan çocuk için balon uçur meselâ gökyüzüne.
Dünyası gri olan kadının ruhu mezarda bedeni lunaparktaydı.
Kadeh...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
1.Cİ MEDYA-/ ARES ATASOY 2.Cİ MEDYA -/ARŞ GÖK
"ARA ARA MUTLUYMUŞ GİBİ HİSSETSEM DE BİR SÜRE SONRA ÜSTÜMDE Kİ KASVETLE, KENDİMİ BOĞUYORUM. "
O an hiç bir sorunum olmasa bile hep bir şey eksik gibi, neyin eksik olduğunu bulsam geçer belki ama asla bulamıyorum. Herşey tamamken bile, bilmediğim bişey hep eksik gibi, karmakarışık. Sabah uyandığımda esma'nın bana seslendiğini farkettim. Bir gözümü açtığımda derin'in gardolaptan kıyafet baktığını gördüm. Pardon! benim gardolabımdan. "hadi uykucu geç kalacağız. Kalk artık da hazırlan."esneyerek cevap verdim "tamam kalkıyorum işte," dedim. "hadi Arş, ters ters bakma. hemen şimdi kalk."omuzlarımdan tutup beni kaldırmaya çalıştı, fakat birinin bana dokunmasını sevmezdim. ""hemen ellerini çek.birdaha da bana dokunma " dedim.
Ortam bir anda gerildi. Tamam belki, fazla tepki verdim ama çocukluktan gelen bişeydi bu. Hemen sözlerimi ağzımda topladım ve, "ben bu konuda hassasım. Küçüklükten gelen bir şey kusura kalma." dedim. Gözlerimi esmaya diktiğimde yere bakıyordu, fakat oda anlayış göstererek başını salladı " ben özür dilerim arş, düşüncesizlik ettim. Neyse unuttum haydiiiii yahu ben çok acıktım kahvaltıya inelim. saat 7:50 ve sadece 10 dkk var." O sırada derin "işte bu kadar , kahvaltıdan sonra bunları giyeceksin ve bu şekilde alışverişe gideceğiz "diyip göz kırptı. hemen banyoya attım kendimi büyük bir hızla elimi yüzümü yıkadım. kendimi hemen merdivenlerden aşağıya atarcasına indim.
Mutfağa girdiğimde, MASADA ARES,EMRE,DERİN,ESME VE MELİS vardı."afiyet olsun "diyip her zaman ki yerime , Aresin tam karşısına oturmuştum. Bu sırada melis"oooo Arş hanım. Bir merhaba bile yokmu, ay canım yaa tabi parayı görünce selamıda kestin. ehh sende haklısın . Normalde senin gibilerin işi bile olmazdı buralarda." Şuan derin bir nefesle bana , karşı olan hakaretlerini bitirmesini bekliyordum. " ah canım keşke annenin dizinin dibinden ayrılmasaydın. Yada baba'nın şımarık kızı olsaydın." Büyük bir sinir patlamasıyla "Şimdi şu dakkadan sonra sus." "yaaa kıyamam bide kezban gibi sus diyor. ee tamam bunlar hoşuna gitmediyse o zaman kardeşinle, avare olsaydın o park benim bu park senin diye" Şuan beynime kaynar sular dökülüyordu, içim içime sığmıyordu. Ve daha fazla dayanamayıp bir hışımle masadan kalkıp , saçlarını elime dolayıp,dizimle çenesine,çenesine vurdum. Hırsımı alamadıkça elimi yumruk yapıp kum torbasına vurur gibi suratına geçiriyordum. Bir anda Ares elimi tutup çekti ancak, büyük bir hızla elimi ondan kurtardım ve tekrar saldırdım. Sonra ayaklarımın yerden kesen, 1 çift kolda kendimi buldum.
"bırak beni, gel buraya bana söylediklerinin bedelini ödeyeceksin.Sana beni bırak dedim. .. ARES beni bırak" en sonda bıraktı. "şşşş sakin ol "serçe" tamam öcünü aldın zaten" " O kim ki bana bu kadar hakaret edebiliyor. Altına aldığın kadınlardamı benim efendim oldu. " Bu lafımı söylememle ARESin çenesi seyirmişti. Bu çok barizdi fakat haksızdı."Söylediklerine dikkat et ARŞ seni bir daha uyarmam." Bir anda arkamı döndüm. merdivenlerden hızla yukarı çıkıp, odama girdim. Kapının kilidini aradım fakat yoktu. Fazla zorlamadan bıraktım öyle , Gözyaşlarım ihamet edecekti bana ah hayır , lütfen lütfen gelmeyin. GÜçsüz görünmek istemiyorum. Demeye fırsat kalmadan, GÖZYAŞLARIMIN'DA ihanetine uğramıştım.... "GÖZLEMRİMDEKİ GÖKLERİM GÜRLEMİŞTİ YİNE" derken kapı çaldı gelenin kim olduğuna bakmamıştım. Büyük bir şuçmuş gibi gözlerimi, saklıyordum. Adım , adım yaklaşıyordu , yaklaşmakta olan.. Gelen ARES'Tİ.
