GEÇMİŞ BÖLÜMDEN HATIRLATMA!
Zaman gelmişti. Bugün 'O' gündü. Hemen kartı elime aldım ve hatırlamaya başladım tüm ayrıntılarıyla..
" Bak ARŞ sana, iş yapacağın gün eline yeşil bir kart ulaşacak. Bu kartın seri numarası olacak. Ve içinde sana kasanın yerini bildirecek bir karikatür olacak. Bu seri numaralar toplam 18 hane ve sen bir değil, digeri diyerek basamağı 2'şer tırmanır gibi şifreyi kasaya gireceksin." Hemen karikatüre baktım. Duşakabin resmi vardı.
Ne yani kasa banyoda mı.... ?
SONRASI YENİ BÖLÜM...😊'BOŞLUK'
"Yanlızca bir boşluk duyuyorum içimde.
Bir çöl, bir gece denizi.
Ve o gece denizini duyar duymaz içimde, o boşluğun ötesinde, ve sessizliğinde bir kez daha, bir kez daha
O uzun ve çok eski çığlık..."Bugün o gündü...
Bazı hayatların son bulacağı, bazı hayatların yeşereceği benim ise çürüyeceğim gündü.Ne mihnetli, ne belalı bir gündü böyle.
Ortamda ölüm gibi sessizlik vardı.
Gergindim yaralıydım.
O'da öyle...
İki elinin içine, kafasını almış sayılıklıyor'du.
Neydi, onu bu kadar yıpratan.
Neydi, ona bu kadar dert olan.
Bu adamın hikayesi neydi...Küçük bir çocuk gibiydi. Dokunsam ağlayacak, belki içinde biriken çığlıkları haykıracaktı.
'Tanrım içimizdeki çığlıkları'da
duyuyor musun?'"Gördün mü hüma! acziyetimi gördün mü ?" Diye bana yaklaşarak bağırdı. Bu ürkülmeme sebep oluyordu. Bir anda iki omzumdan tutup beni sarsmaya başladı
" onlarda böyle gitmişti. Ares bunu bilerek yaptı ! Sırf benim olana daha fazla göz diktiği için. Tıpkı babam gibi"
O'nun adını duymak hem güç hem keder veriyordu. "Ares bey, ne alaka cihan. Sen ne dediğinin farkında mısın ?"
dedim. " Ah hüma, herşey o kadar karışık ve o kadar kötü ki ! Bunu yıllarca aptal gibi, omzumda taşımaktan yoruldum. " dedi cihan.Herşey bir anda gelişecekti bu belli olandı. Peki ben hikaye'yi dinlemeye hazırmıydım. Fakat herşeyden önce işimi profosyonel'ce yönetmem lazım'dı !
" cihan önce derin bir nefes al.
Lütfen.. ve sonra bana anlat nedir tüm bu olanlar. Ama önce sakin ol. " dedim.
Kafasını iki yana sallayarak
" anlamıyorsun hüma. " dedi ve derin bir nefes aldı. Ardından "Ben arese çok büyük bir kötülük yaptım. Onun, onun ailesini öldürdüm.!"
Bir anda içimde ki, duygularım milyonlarca parçaya bölündü.
Soluk boruma battı!
Nefes alamadım.Dilim tutulmuştu. Kalbim sıkıştı. Öyle ki,nefes alışlarım sıklaştı.
Bir çift kahve'nin izi'nin, buğuları doldu yüreğime.
Ah Tanrım, bu nasıl oyundu böyle....Gözlerim cihana kaydı "Benim babam, ares'in eniştesiyle ortaktı. Babam hep daha fazlasını diyen bir insandı. Asla bir şey ile yetinmeyi bilmez ! Azâ kanaat etmeyen bir mahlukattı.
Faruk abi yani, ares'in eniştesi sevilen, takdir edilen ve başarılı bir iş adamıydı. Öyle ki onun başarısı günden, güne babama kamçı olmuştu.
Evde huzur kalmamıştı. Tabi bu sırada Ares'in anne ve babası ölmüştü. Ares, teyzesi didem abla , eniştesi faruk amca'da kalıyordu. Babam bir gün bunlara hain bir tuzak hazırladı." durdu derin bir nefes aldı. Rahatsız bir, şekilde yerinden kıpırda'dı. Bu anlatacağı şeyden rahatsız olacağına işaretti.
Elleriyle oynuyordu, bu onun teslim olacağına delalet ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEHENNEMİN İFFETİ (ARA VERİLDİ)
Ficção Adolescente♧ARES ATASOY ♧ARŞ GÖK 🌍'mıza HOŞGELDİNİZ.. Ruhumdan öpmek istedi. Sakalların batıyor diyemedim. Tanrım!.. Bir şey yap. İçimde büyümeyi unutan çocuk için balon uçur meselâ gökyüzüne. Dünyası gri olan kadının ruhu mezarda bedeni lunaparktaydı. Kadeh...