Lütfen yorum yapıp beğenmeyi unutmayın. İyi okumalar!
8. Bölüm " Hayatımın en güzel on saniyesi buydu."
" Hybridler hakkında neler biliyorsun?" Jungkook'un kırmızı irisleri şaşkın bir ifadeyle bana döndü. Bunu sormamı beklemediğinden emindim ama ortamı dağıtmam gerekiyordu ve aklıma gelen tek şey buydu.
" Kuyruklarından," diyip bacaklarımın arasında duran kuyruğuma bir bakış attı ve tekrar bana döndü. Gözlerinin rengi kırmızıdan beyaza dönerken hayranlıkla gözlerine bakmaya devam ettim. " tahrik olduklarını biliyorum." Şokla gözlerim açıldı.
" Ne?" Sesim çığlık atar gibi çıksa da umursamadım. " Kim uydurdu bunu? Ne tahrik olması? Başkalarının kuyruğumuza dokunmasına dahi izin vermeyiz!" Jungkook'un kaşları yukarı kalktığında kendimi açıklayacağım şeyler için hazırlamak için masanın üstündeki haritayı biraz ittirdim ve masanın üstünde oluşan boşluğa oturup kuyruğumu havaya kaldırdım. Oturduğum için artık kuyruğumu havaya kaldırdığımda baksırımın görünmesi sorunuyla karşı karşıya kalmayacaktım.
Jungkook'un bakışları oturduğumda üstümdeki geceliğin cesurca ortaya serdiği bacaklarıma kaysa da hızla gözlerini yüzüme çevirdi." Kuyruklarınızdan tahrik olmuyorsanız neden kuyruğunuza başkasının dokunmasına izin vermiyorsunuz?" Derin bir nefes verip yutkundum. Şu an yüzyılları aşan bir sırdan bahsettiğim aklıma geldikçe geriliyordum.
" Öncelikle sana şunu soracağım. Ben sana her şeyi anlattıktan sonra anlattıklarımı unutacaksın. Tamam mı?" Jungkook'un tek kaşı havaya kalktı ve gözleri kısıldı. Dediğim şeyin mantıksızlığını sorguluyor gibiydi.
" Beynimdeki anılarla istediğim gibi oynayamıyorum maalesef." Dediğini duymazdan geldim.
" Tamam mı?" Jungkook derin bir nefes verdi. Onunla dalga geçtiğimi düşünüyor dahi olabilirdi fakat ben şaka yapmıyordum.
" Tamam," dediğinde kuyruğumu ona doğru uzattım yavaşça. Jungkook önce bana ardından kuyruğuma baktı ve kuyruğumu büyük avuçları içine aldı. Belim temasla dik hale geldi ve vücudum titredi. Jungkook'un vücudu da benim gibi titrerken gözlerimi kırpıştırdım. Jungkook'un şok olmuş bakışları yüzümde gezindi.
" Gözlerin mavi ve yüzündeki çizgiler yeşil." Bunun farkında olduğum için hafifçe gülümsemekle yetinip Jungkook'un kuyruğumu tutan eline odaklandım. Ardından vücuduna ve zihnine. Jungkook'un vücudu kasılırken eli kuyruğumu daha sıkı kavradı.
" Bunlar ne?" Gülümsedim.
" Kontrol," diyip odaklanmamı kestim. Jungkook'un dalgın bakışları tekrar bana odaklandı. " Seni kontrol ediyordum. Zihnini, vücudunu, duygularını, hatta vücudunda gezen kanı. Tamamen benin kontrolüm altındaydın ve sana zihninden bir anıyı gösterdim çünkü hafızanı dahi kontrol edebiliyordum." Jungkook seslice yutkunduğunda gülümsedim.
" B-bunu tüm Hybridler yapabiliyor mu?" Onun kekelediğini duymak göğsümü kabarttı. Şokta olduğunu biliyordum çünkü kast sisteminin en altındaki, tek özellikleri güzellikleri olan bir ırkın böyle bir güce sahip olması ona imkansız geliyor olmalıydı.
" Evet," dedikten sonra derin bir nefes verdim. " Yani tüm Hybridler onlarla temas halinde olan kişileri kontrol edebilir. Kuyruğumuz sinirlerimizin bulunduğu nokta olduğu için Kuyruğumuz ile temasta bulunan bir kişiyi kontrol etmek bebek oyuncağı gibi olsa da normal bir temasta bulduğumuz kişilere de bunu yapabiliriz." Jungkook şok içinde bana bakarken yüzümdeki gülümsemeyi büyüttüm. " Ama ben benimle temas halinde bulunmayan canlılarda dahi bunları yapabilirim. " Jungkook sertçe yutkundu. Fakat kendimle ilgili verdiğim bilginin üstünde durmamayı seçinde gözlerim kısıldı. Bu özelliğimle ilgili bir şeyler bildiğinin farkında olsam da sonradan soracaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Infernum / Vkook
Fanfiction" Hayatıma hoş geldin Taehyung," dedi Baş İblis. Sesimi çıkarmadan ona bakmaya devam ettiğimde alnını alnıma dayayıp derin bir nefes aldı. Gözleri yavaşça kapandığında gözlerimi tüm detayları yakalamak ister gibi yüzünde gezinmeye devam ettim. " Ben...