Şebnem saçlarında bir el hissetti ama o kadar yorgundu ki gözlerini açmak istemedi. Konuşan ses tanıdıkdı ve merak duygusunu tetikledi. Gözlerini araladı.
"Günaydın mı desem, bilemedim"
"Baba?"
"Teyzen gelmeme gerek olmadığını söyledi ama ben dayanamadım."
"Önemli işlerin olduğunu söylemiştin."
"Hala varlar. Senin iyi olup olmadığından emin olmak için bir günden fazlasını ayırmak isterdim-"
"Ama yapamazsın."
"Biliyorum. Bana kızıyorsun belki-"
"Baba, çıkar mısın biraz uyumak istiyorum. Yarın işe gidicem hani sana kendimi kanıtlamak için başladığım ve herkesin benden çok memnun olduğu iş var ya ona."
"Tamam. Şimdi dinlen ama yarın bu tavrın hakkında konuşucaz."
"Yarım bir gün beni anlamana yeter umarım."
Şebnem uyku gözlüklerini takıp, battaniyeyi üstüne çekti. İş kavramını bu kadar değerli yapan şeyi merak ediyordu.
Sabah çıkarken, babasına yakalandı.
"İşe mi gidiyorsun?"
"Hayır önce Müfit abiye uğrıycam."
"O niye o?"
"Canım öyle istiyor sanırım ve bu bana göre gayret yeterli bir sebep."
"Şebnem-"
"Ben kaçtım."
Tekin Bey evde sağdan sola dönüp duruyor ve konuşmak için Seniha Hanım'ı bekliyordu.
Şebnem ise kafeyi ziyarete gelmişti.
"Günaydın, Müfit abilerin bir tanesi. Hayatımın Alaric Saltzman'ı. Nasılsın?"
"Asıl seni sormalı. Bakıyorum neşe saçıyorsun. İyileştin mi ki sen?"
"Yaa ne sandın, sen beni bilmiyor musun, ben ultra rejenerasyon özelliğine sahibim."
"Seni böyle eskisi gibi gördüğüme çok sevindim. Aslında görmeye gelecektim ama babanın geldiğini duyunca biraz beklemeye karar verdim."
"Düşünmen yeter. Neyse. Hadi ben gideyim artık."
"İşe mi?"
"Evet. Sevgili patronum beni çok özlemiş bende üzüntüden yataklara düşmesin diye yanına gidiyorum."
"Hangi patrondan bahsediyorsun? Harun Bey den mi yoksa Selim'den mi?"
"İkisindende, Müfit abicim. Babalı oğullu bayılıyorlar bana."
"Şaşırmam."
Şebnem işe giderken, Korkut onun evine gelmişti. Şebnem'i işe bırakmayı düşünüyordu ama kapıyı daha çalmadan kulağına bahçeden sesler gelmeye başlamıştı. Aralık olan kapıyı biraz daha araladı.
"Seniha sen yıllar önce bir karar verdin! Şimdi bunun arkasında dur."
"Enişte, neden anlamak istemiyorsun? Benim bir şeyden vazgeçtiğim falan yok. Şebnem zaten seviyodu Müfit'i. Hep de sevdi. Belki de kan çekiyordur."
"Seniha! Böyle şeyler konuşmazsın. Müfit'le Şebnem'in görüşmesini istemiyorum, işte o kadar."
"Bunu neden bana söylüyorsun ki? Ben ne yapabilirim? Bunu Şebnem'le konuşmalısın. Ama ne diyeceğini bende çok merak ediyorum gerçekten."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Troublemaker (TAMAMLANDI)
Fanfictionİnatçı güzel Şebnem Gürsoy ve Küçük Bey Selim İnan...