Selim uçakta gergin olan Şebnem'in elini tuttu.
"Gerginsin."
"Doğal olarak. İşler Dallas'a dönmesin de."
"Şebnem, bir sorun daha var da bana söylemiyorsun gibi sanki?"
"O nasıl uzun bir cümleydi be. Sen bana baka baka kararmaya mı başladın nedir?"
"Şebnem. Ben ciddiyim."
"Sadece- Bu şeyden sonra ilk kez İzmir'e dönüşüm."
Selim anlamadığını açıkça belli eden bir bakış attı.
"Neyden?"
"Nikah masasında terk edilmemden sonra."
"Bunun seni etkileyeceğini sanmıyorum."
"Ne demek o Selim ya? Benim açığımı kollayan insanlara eğlence çıktı daha ne olsun?"
"Seninle eğlenmezler. Bunu yapamazlar çünkü ben izin vermem."
"Aşkım. Bana olan korumacılığına minnettarım ama insanların arkamdan konuşmasını engelleyemezsin. Kusura bakma ama sende öyle Christian Grey tarzı manipülasyon yeteneği yok yani."
Selim güldü.
"Sen dert etme dedim. Daha fazla üzülmene izin vermek gibi bir niyetim yok çünkü artık zaman bizim zamanımız."
"Ve bunun her bir dakikanı seninle geçirmeye hazırım. Sadece halletmem gereken bir sorunum var."
Eliyle Selim'in çetesine dokundu.
"Sonra tamamen seninleyim. Oldu mu?"
Selim Şebnem'in elini alıp öptü ve sonra gerindi.
"Eh, olsun bakalım. Ha bu arada eğer benden bir Grey olmamı istiyosan bunun sonu-"
Şebnem gerildi ve konuşmadı.
"Aman Selim! Sadece örnek verdim ben. Beni kafandaki saçma sapan fantazilere karıştırma olur mu?"
"Ama dedin ki"
"Dıt! İşine gelen benzetmelerimi nasıl aklında tutuyorsun sen öyle ya. Pis fırsatçı."
"Tamam tamam, bir şey demedik. Merak etme zaten benim öyle karanlık bir yanım yoktur."
"Bi de olsaydı bari Selim. Oturup bunu tartıştığımıza cidden inanamıyorum."
Selim gülümsedi.
"Kafanı dağıtmak için yapıyorum. Hayallere kapılma yani."
Şebnem kahkaha attı.
"Ben mi hayallere kapılcam, yok artık! Biraz daha uğraşırsan kafası dağılacak olan sen olacaksın Selimcim ama böyle pekmezini akıtacak türden."
Uçaktan indiklerinde derin bir nefes aldılar. Şebnem sakinleşmek için yavaşça Selim'in elini kavradı. Taksiye binmek üzereyken nereye gideceklerini bilmediklerini fark ettiler.
"Selim biz nerde kalıcaz?"
"Seni evine bırakıp, ben kendime bir otel bulurum."
"Olmaz!"
"Olmaz mı?"
"Onları görmek istemiyorum henüz onlara ne diyeceğimi düşünmedim."
"O zaman?"
"Seninle gelemez miyim?"
Selim şaşırdı.
"Otele mi? Şebnem ben uçakta sadece şaka yapmıştım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Troublemaker (TAMAMLANDI)
Fanfictionİnatçı güzel Şebnem Gürsoy ve Küçük Bey Selim İnan...