Güven

1.7K 89 7
                                    

Selim gülümsedi.

"Şebn-"

"Sana güveniyorum, Selim. Ve çok sevdiğim bir dizide bunu söylemenin, 'Seni seviyorum' demekten daha önemli olduğu geçiyordu. Ve benim da sana söylediğim şey bu. Sana güveniyorum."

"Bende sana güveniyorum."

"Öyle olması gerek zaten. Sıkıyosa güvenme Selim, sonra bak bakalım o saçlarını nasıl ağırtıyorum senin frekans ötesi dırdırlarımla."

Selim gülümsedi ve eliyle Şebnem'in kollarını tuttu.

"Hadi içeri girelim o zaman."

"Karar değiştirmemden korkuyosun dimi sen?"

"Karar değiştirirsen eğer bu kez senin saçların ağırır çünkü ben çok istediğim bir şeyden vazgeçmem."

"Sevsinler çok da artistmişsin."

"Seviyolar zaten."

"Sen var ya- Neyse. Hadi içeri girelim de Harun Bey zor durumda kalmasın."

Şebnem ve Selim her zamankinden farklı bir happy face takınmışlardı. Gerçekçiydi.

"Hıh. Burda mıydınız? Nasıl, her şey yolunda mı? Bir sorun yoktur inşallah."

"Yok Harun Bey siz hiç merak etmeyin, ben her şeyi hallediyorum, ne demişler el elden üstündür."

"Sorma baba. O kadar kaptı ki işi üç şirketten teklif aldı ve üstüne bi de beş de talibi çıktı."

Bunu söyledikten sonra otuz iki diş gülen Şebnem'e bıkkınlıkla baktı.

"E tabii olucak, güzelsin, eğlencelisin, üstelik işinde de iyisin"

"Bitti mi, baba?"

"Bu niye bu kadar suratsız."

"Çekemedi tabii ama adamlar da haklı Harun Bey, napsınlar yani? Benim kadar başarılı-"

"Şanslı."

"Konuşmayı bilen-"

"Geveze."

"Terbiyeli."

"Patavatsız."

"Sussana sen. Zeki."

"Dik kafalı."

"On parmağında on marifet biri karşılarında olunca dayanamadılar tabii."

"Ya da bu savaşı kazanamayacaklarını anlayıp pes etme şekilleridir."

"Ya, Selim!"

Harun Bey'e baktı.

"Yani Selim Bey, daha fazla konuşup beni katiliniz yapmayın lütfen."

"Neyse baba, özetle durum bu işte."

"Özetle kavga etmeyi ortam gereğiyle ileri bir seviyeye taşıdınız yani."

Sahte bir şekilde güldüler ve Harun Bey'in gidişini izlediler.

"Niye beni yermeye çalışıyorsun, hayır becerebilsen neyse ama beceremiyosun da. Nedir bu azim yani?"

"Sinirlenince bu kadar güzel olmasaydın sende."

"Bak hala!- Az önce iltifatımsı bir şey mi ettin sen?"

"Evet, Şebnem iltifatımsı bir şey ettim."

"Nerden çıktı şimdi durup dururken, hiç ağzından duymaya alışık olmadığım şeyler sonuçta."

"Sen bana karşı ne hissettiğin konusunda dürüst olduğun sürece, ben de sana dürüst olurum."

Troublemaker (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin