Şebnem kızları görünce koşarak yanlarına oturdu.
"Ee, nabersiniz?"
"Gördüğün üzere yemekleri bekliyoruz."
"Özgür benim için yemek yapmış da."
"Hı... Kaleyi içerden fethedecek yani, iç güveysi mi olmaya karar vermiş hasbam?"
"Şebnem demesene öyle. Çocuk elinden geleni yapıyor işte."
"Kusura bakma Kainatcım ama benim kalem böyle ucuz numaralarla fethedilebilecek kadar merkezi otoriteden yoksun değil."
"Öyle mi?"
Şebnem arkasından gelen Selim'e baktı.
"Öyle."
"O zaman dikkat et de bi iç isyanla uğraşma. Genelde dışarısıyla içerisi bir olmaz çünkü."
"Ah canım ya, görüyor musun nasıl da beni düşünüyor. Ben diyorum size bu çocukta gelişme var."
Selim gülümsedi.
"Çok eğleniyorsun bakıyorum."
"Sorma keyfimden dört köşeyim resmen."
"Bilirim. Bilirim."
"Aa, Can gelmiş. Her zaman favorim"
Selim dişlerini göstermeden gülerek kafasını salladı.
"Shakespeare'in ilhan perisi nedir son durum, yani bu günde burda toplanmayı neye borçluyuz?"
Can güldü.
"Almilla'nın Özgür'ü affetmesini kutluyoruz."
"Hadi ya, bende önemli bir şey var sanmıştım."
Selim gülerek mutfağa gitti, Özgür tabakları hazırlıyordu.
"Hayırdır? Bu saçma salak gülüşünü neye borçluyuz?"
"Şebnem yine ortalığı birbirine katıyor, görmen lazım."
"Görmeme gerek yok, birazdan başıma geleceklerden tahmin edebiliyorum. Hayır yani Almilla'yı direk babasından istesem daha kolay olurdu ama aşk işte her şeye göğüs gerdiriyor."
Bir süre durdu ama Selim hala gülmeye devam edince imasını gönderdi.
"Gerçi sen zaten biliyosundur aşkın nasıl bir şey olduğunu da, yinede söyleyeyim dedim."
"O ne demek şimdi?"
"Ne ne demek? Salağa yatme be olum. Yeter, bu da sabır yani. Hayır fiziksel olarak bir sorun yok ama zihinsel olarak bildiğin körsünüz diyorum. Diyorum ve baldızlarıma yalakalık yapmaya gidiyorum."
Selim kafasındaki soru işaretlerine birini daha ekledi. Bir süre sessiz kaldıktan sonra güldü.
"Yok artık."
İçeri girerken bunun tamamen imkansız olduğunu düşünüyordu ama içeri girip Şebnem'in gülüşünü görünce beyninde bir şeyler çakıp, kalbine saplanmaya başladı. Artık imkansız çok üzücü bir kelime gibi geliyordu. Şebnem'in ona laf artmasıyla kendine geldi.
"Podyumda boy mu gösteriyorsun hayırdır, dikilmişsin yalı kazığı gibi."
Şebnem'in gülüşünden sonra Özgür daha çok güldü ve tüm gözler şaşkınlıkla ona döndü.
Can Özgür'ün kulağına eğildi.
"Yalakalık gördüm ama böyle zamansızını görmedim abi. Kızı istemiyoruz daha dimi? Sakin ol."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Troublemaker (TAMAMLANDI)
Fanfictionİnatçı güzel Şebnem Gürsoy ve Küçük Bey Selim İnan...