Gün 25

14.8K 871 115
                                    

Çalışma masamdan o özel defteri aldım ve kendimi yatağıma attım. Defterin arasındaki kalemi dudaklarımın arasına koyduktan sonra bir süre geceki mesajı düşündüm. Ve de kalbime yenik düşüp ona onu çok sevdiğimi söylememi. Ve birazda beni ilk kez aramış olmasını..

Sahi düşünecek ne çok şey vardı?

Dudaklarımın arasındaki kalemi elime alıp yazmaya başladım.

"2 Temmuz 2017

Bana son günlerde tarifi olmayan o hisleri en yoğun şekilde hissettiriyorsun. Artık elim ayağıma o kadar çok dolanmış haldeki ne yapacağımı hatta ne yapmak istediğimi bile bilmiyorum.

İtiraf ediyorumki kalbim benden sadece hoşlanıyor olduğuna inanmak istiyor ve bu düşünceyle deli gibi atıyor.

Ama mantığım buna izin veremiyor çünkü senin benden hoşlandığına inanırsam devamında yaşanacak şeyleri kaldıramayağımı düşünüyorum.

Biliyorum bu saçma, evet biliyorum bu fazlasıyla saçma ama düşüncelerim bu şekilde..

Kalbim hızlı atmaktan o kadar çok yoruldu ki 2 gündür yataktan pek çıkmıyorum ve saatlerimi ya resimlerini izleyerek ya da söylediklerini kafamda bir papağan gibi tekrar ederek geçiriyorum.

2 yıllık sevgime böyle güzel yaklaşacağını bana kısada olsa o mükemmel ve özel olan anları yaşatacağını aklımın ucundan geçirmezdim.

Seni çok seviyorum.

İnan ki her şeyden daha çok.."

Kalemimi defterin arasına koyup defterimi komodinin çekmecesine attım. Ona onu sevdiğimi söyleyip yüzüne kapattığımdan beri tek kelime etmemiştik.

Saat gece 11'e geliyordu ve Egehanın bugün erkek arkadaşlarıyla basketbol oynamaya gittiğini biliyordum. Arkadaşlarının attığı şeylerden görmüştüm. Muhtemelen birazdan eve gelirdi.

Perdemi hafifçe araladım ve açık olan camımdan onu beklemeye başladım.

Onu görmek istiyordum.

Dün onu görmemiştim bu yüzden şu anda onu deli gibi görmek istiyordum.

Eve gitmemiş olduğunu umarak öylece bekledim.

Ve geldi.

Siteye girdi. Yavaş adımlarla yürüyordu. Ve sonra birden durdu. Telefonunu cebinden çıkardı. Kulağına götürdü ve bana baktı. Gözünü kırptığı an telefonum çalmaya başladı.

Az kalsın camdan aşağı düşecektim!

Tüm yorgunluğum, düşünceli halim gitmişti. Kalbim deli gibi atıyordu.

Ve heyecandan yerimden kıpırdayamadım. Bunu anlamış olmalı ki gülümsedi ve telefonu cebine koydu. Tabi telefonum da ötmeyi bırakmıştı.

"Yarın akşam saat 8de' burada"
Diye bağırdığında hafifçe kafamı aşağı yukarı salladım.

Bir süre daha bana baktıktan sonra gülümsedi ve bakışlarını yere indirdi. Daha sonrada binaya girdi ve gözden kayboldu.

Yarın için sabırsızlanıyordum ve şu anda kendimi hiç olmadığım kadar mutlu hissediyordum.

×

Bence peş peşe 2 bölümden çok daha fazlasını hak ettiniz ama elimden bu kadarı geliyor bu günlük :) Hala burda olduğunuz için size küçük bir hediyem olsun bu. Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni bölümde görüşmek üzere. Kendinize çok iyi bakın. Sizleri seviyorum.

Asansörde 90 GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin