Gün 6

24.7K 1.1K 377
                                    

Bilinmeyen: Günaydın Egehan.

Egehan: Günaydın bilinmeyen

Bilinmeyen: Yarın karne almaya gidecek misin?

Egehan: Evet

Egehan: Bir dakika

Egehan: Aynı okulda mıyız

Açıkçası bunu bilmesinde bir sakınca yoktu. Koskoca okulda bir sürü öğrenci vardı ve o, benim o öğrencilerin içindeki komşusu olan kız olduğumu bilemezdi.

Bilinmeyen: Evet

Bilinmeyen: Beni bulmaya mı çalışacaksın? :)

Bulması imkânsızdı değil mi?

Egehan: Hayır, umurumda değilsin

Attığı mesajla gözlerim dolsada herhangi bir yaş akmamıştı. Kendimi tutmuştum.

Bilinmeyen: Canımı çok yakıyorsun.

Egehan: Ee

Bilinmeyen: Neden bu kadar kötü davranıyorsun?

Egehan: Acaba seni tanımadığım için olabilir mi

Bilinmeyen: Kim olduğumu bilsende bir şey değişmeyecek.

Bilinmeyen: Sen yine bana kötü davranacaksın.

Bilinmeyen: Ben yine her şeye rağmen sana aşık kalacağım.

Bilinmeyen: Neyse.

Bilinmeyen: Seni seviyorum.

Bilinmeyen: Ve her ne olursa olsun seni sevmeye devam edeceğim.

Egehan: Kim olduğunu söyleyene kadar umrumda olmayacaksın

Ah Egehan. Ya kim olduğumu söylesem de umrunda olmazsam? O zaman her şey daha acıtıcı olur.

Bilinmeyen: Kim olduğumu söylemeye korkuyorum.

Son mesajıma görüldü yapmıştı. Telefonu bir kenara attım ve yüzümü yastığıma gömdüm. Onu nasıl bu kadar çok sevmiştim? Hangi ara ona bu kadar çok aşık olmuştum? İnsan hiç dokunamadığı birine aşık olabilir miydi? Ben oldum. Hem de her an onu düşünecek kadar aşık oldum.

Dolabımın karşısına geçip yarın karne gününde giyeceğim şeyleri ayarladım ve bilgisayarımı açıp yarım kalan yabancı dizilerimden birini izlemeye başladım.

Saat gece yarısına gelirken onun karşısına dünki gibi pijamalı çıkmak istemediğim için üstüme eşofman ve tişört giydim. Bugün annemin istediği şeyleri almak için markete gidecektim ve böylelikle onla karşılaşmamız oldukça normal olacaktı. Her ne kadar ben onu görebilmek için annemi bu saatte market alışverişi yapmam konusunda ikna etsemde o her şeyi normal sanacaktı.

Asansöre bindim ve asansör giriş katına geldiğinde hızla önce asansörden sonra binadan çıktım. Yine aynı hızla siteden çıkıp yürüme mesafesinde olan markete doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım. Açıkçası Egehanı yakından görme fırsatını kaçırmak istemiyordum ve bu yüzden hızlı davranıyordum.

Markete hızlı adımlarla girdim ve meyve sebze reyonuna gitmek için sol tarafa döndüm. Sol tarafa döndüğüm an ise sert bir şeye çarptım. Saniyeler sonra ise onun kokusunu hissetmiştim. Dünyanın en güzel tesadüflerinden biride bu işte.

Benden uzun olduğu için ve oldukça yakın olduğumuz için kafamı yukarı kaldırdım. Gülümsüyordu.
"Pardon"
Dediğimde omuz silkti ve
"Her yerde karşılaşıyoruz"
Dedi. Bu sefer gerçekten tesadüfen karşılaştık Egehan.
"He vallaha"
Dediğimde güldü.
"Tesadüflerin böylesi"
Dediğinde ben de güldüm ve bakışlarımı yüzüne çevirdim. Neden bu kadar güzel gülüyorsun zalimin oğlu, diyemedim.

Öylece kalakaldığımızı fark ettiğimde
"O zaman ben gideyim"
Dedim normalden sessiz çıkan sesimle. Heyecandan ne hallere geliyordum ya.
"O zaman ben de gideyim"
Dediğinde kafamı aşağı yukarı salladım ve ikimizde ters yönlere doğru yürümeye başladık.

Market alışverişimi oldukça hızlı bir şekilde yapmaya çalışmıştım ama ne siteye ne binaya ne de asansöre giderken onunla karşılaşmamıştım. Olsun. En azından bugün kokusunu oldukça yakından hissetmiştim.

Uyumadan önce telefonu elime aldım ve onla olan sohbet kutuma girdim.

Bilinmeyen: İyi geceler gökyüzü gibi bakan gözlerinden öptüğüm çocuk.

Egehan: İyi geceler

Telefonu bir kenara koydum ve gözlerimi yumdum. Gözleri kahverengi olsada gökyüzü gibi bakan çocuğu düşünerek uyuyakaldım.

×

Arkadaşlar oy verip yorum yaparsanız sevinirim. Sizi seviyorum♡ Yeni bölümde görüşmek üzere!

Asansörde 90 GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin