Demir ile en son konuşmamızdan bu yana tekrar konuşmamıştık. Böylesi daha iyiydi çünkü ne zaman onunla konuşsam başıma yeni şeyler çıkıyordu. Zaten huzurum fazla sürmedi. İki kilit sesinden sonra kapı açıldı.-Akşama çıkıyoruz. Saat sekiz gibi hazır ol ve bunları giy.
-Nereye gidiyoruz?
-Onu da gidince öğrenirsin.
Başka bir şey demeden kapıyı kapatıp kitledi.
Bana getirdiği kıyafet popomu bile zor kapatan siyah bir elbiseydi. Tabi elbise demeye bin şahit ister.
Ben bunu nasıl giyecektim?
Saate baktığımda 6 olduğunu gördüm.
Duşa girmenin iyi bir fikir olacağını düşünerek içerdeki küçük banyoya girerek kapıyı kitledim.Suyu açtığımda sıcak aktığına sevinmiştim. Vakit kaybetmeden suyun altına girdim.
***
Fazla oyalanmadan banyomu yapmıştım. Köşede duran küçük dolaba havlu var mı diye bakındım. Bu da benim şansım ya yoktu.Eski kıyafetlerimle vücudumu kurulamak zorunda kalmıştım. En sonunda banyodan çıkıp bana getirdiği poşetin yanına doğru ilerledim.
İç çamaşırı da getirmişti. Asıl şaşırdığım getirdiği sütyenin benim bedenim olmasıydı.
Adam tam bir sapıktı yahu!O sırada aniden kapı açıldı. Ben ise sadece sütyen ve kildumla duruyordum. Aceleyle aldığı elbiseyi üzerime tuttum. Gerçi bu da bir yerini kapatmıyordu ya.
-Ne yapıyorsun sen çıksana dışarıı!
-Merak etme küçük ilgimi çekecek en son şey senin vücudun.
-Yine de çıkar mısın dışarı !!
-İyi 5 dakikaya hazır ol!
Çok uzatmadan çıkmıştı Allahtan
***
Evden çıkalı 20 dakika olmuştu hala yoldaydık.
-Ne yapmam gerekiyor artık söyleyecek misin? Haberin olsun diye söylüyorum ne yapacağımı
söylemezsen pot kırabilirim.Bunu söylememin üzerine kucağıma bir dosya fırlattı.
Kucağımdaki dosyayı açarak incelemeye başladım.
Arslan Özsoy adında biri ile ilgili bilgiler vardı.
-Bu adamla görüşmeye gidiyoruz. O adamda bana ait bir şey var.
Senin yapman gereken ben bana ait olan şeyi alırken sen de onu oyalayacaksın.-Bu görevi çevrendeki herhangi bir kız da yapabilirdi.
-Ama ben senin yapmanı istiyorum.
Daha fazla onunla tartışmak istemiyordum. Çünkü bir türlü neler düşündüğünü ve ne yapamaya çalıştığını anlayamıyordum.
Araba çok geçmeden Gece adlı bir kulübün önünde durdu.
-Unutmadan yapman gereken bir şey daha var.
Cebinden bir küçük bir cihaz çıkarıp bana uzattı.
-Bu dinleme cihazını adamın farketmeyeceği bir yere yerleştir.
-Tamam.
-Dikkatli ol ve bir şey belli etme. En önemlisi kaçmaya çalışma çünkü bunun bedelini ödeyeceğini biliyorsun.
Kafamla onayladım onu ve kulüpten içeriye girdik.
Demir anında benim yanımdan ayrıldı. Tabi adamın yerini gösterdikten sonra.
Ben ise bir an önce şu beladan kurtulmak için adamın oturduğu bar taburesinin yanındaki tabureye oturdum.
Adamdan tarafa bakmıyordum. Çünkü kafamda ne yapacaklarını düşünüyordum.
-Ne alırsın?
Barmenin bana yönelttiği soru dikkatimi dağıtmıştı fakat verdiğim cevapla Arslan'ın dikkatini çekmiştim.
-Su. Sadece Su!
Barmen şaşırarak bir bardak suyu bana uzattı.
-Buraya sadece su içmeye mi geldin?
İstediğim şey olmuştu. Nasıl yapacağımı bilmiyorken Adam işimi kolaylaştırıp benimle iletişime geçmişti.
-Galiba.
-Su içmek için ilginç bir yer.
-Galiba. Ama insan tuhaf davranışlarından vazgeçemiyor değil mi?
-Garip birisin. Ben Arslan ya sen?
-Ben de...
-İsmini söylemen senin için sorun değildir umarım.
Gerçek ismimi söylememeyi tercih ettim.
-Melis. Sadece Melis.
-Pekala sadece Melis, gerçekten neden buradasın?
-Bilmiyorum. Sadece kafamı dağıtmak istedim.
Saate baktım göz ucuyla. 15 dakika geçmişti. Acaba halletmiş miydi Demir?
Ben de bir an önce işimi halledip şu cihazı takmalıydım. Ve benden beklenmeyecek bir şey yaptım.-Dans edelim mi? Yani siz de isterseniz? Neyse boşverin zaten saçma bir fikir-
-Tabi edelim.
Kabul etmesi işime mi gelmişti yoksa kötü mü yapmıştım bilemiyorum.
Arslan beni elimden tutarak piste yönlendirdi. Fakat zemin tümsek olduğundan ayağım takılmıştı.
Ben ise son dakika elimdeki cihazla Arslan'ın boynuna tutunarak düşmekten kurtulmuştum. Ve tahmin edin ne oldu? Bir taşla iki kuş vurdum. Cihazı gömleğine yerleştirdim.
O sırada kapının yanında Demir'i gördüm. Gelmem için işaret yapıyordu.
-Benim biraz başım döndü de lavaboya gitsem iyi olur hemen dönerim.
-Tamam bekliyorum.
İçimden çok beklersin diye geçirdim.
Bardan dışarı çıkarak arabaya doğru ilerledim.
Demir arabada beni bekliyordu.
Ben binince hemen gazladı.-Ne yaptın ?
-Cihazı yerleştirdim.
-Gerçekten beni şaşırtıyorsun küçük.
-Yaptım işte bırak artık beni!
-Bu kadar çabuk mu? Unut sen onu küçük.
Ayrıca Arslan'ın dikkatini nasıl çektin?-Normal konuştuk işte bir şey yapmadım. Kadın görünce o da her erkek gibi atladı işte.
-Hayır küçük yanılıyorsun. Arslan öyle her sürtüğe atlayan biri değil. Belli ki ilgisini çekmişsin.
-Kapatabilir miyiz artık konuyu. Dediğini yaptım işte biraz dinlenmek istiyorsun.
-Pekala dinlen bakalım. Yarın yapacak çok işimiz var.
Evet yine saçma sapan bir şey yaptıracaktı bana.
Şu an dilediğim tek şey Demir'den ebediyen uzak olmaktı.
BÖLÜM SONU
UMARIM BEĞENİRSİNİZ💙
Arkadaşlar biliyorum bu bölümü gerekli oy sayısı gelmeden yayınladım çünkü hikayeyi devam ettirmek istiyorum.
Lütfen destek olun🙏🙏🙏💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
Novela Juvenil~CESARERİN BİTTİĞİ YERDE ESARET BAŞLAR~ "Benden korkuyor musun küçük?" Sessizliği ve titremesi cevabı olmuştu Vera'nın. "Haklısın , çok korkmalısın." "Bana ne yapacaksın" "Sana çok şey yapacağım küçük. Önce bedenini sonra da ruhunu senden alacağım."...